Amerikan Deniz Piyadeleri tarafından yayınlanan kuvvetinin yeniden tasarlanması ile ilgili Force Design 2030 raporuna göre 2018-2019 yılları arasında yürütülen bir dizi sanal tatbikat ve eğitim; Çin gibi denk sayılabilecek rakiplerle mücadelede hayatta kalmakta zorluk çekecek tankları ve modası geçmiş birimleri ve ekipmanları elden çıkarma kararını bildirmesinde etkili oldu.
Bu yapay zeka destekli sanal tatbikat ve eğitimlerde Amerikan Deniz Piyadeleri; ilk ateş eden birimin yani tank unsurlarının savaş alanında, düşman hassas ateş menzili dahilinde kalacağından dezavantajla karşı karşıya kalacağını belirtiyor. Pozisyonlara hızla manevra yapacak kuvvetlerin daha işlevsel olduğu bilgisi raporda yer aldı.
Deniz piyadelerinin tankları, ağır obüsleri elden çıkarma ile ilgili kararı bazı eleştirilere neden oldu. Tanklar ve obüsler tarihsel olarak onlarca yıldır kara kuvvetleri için ölümcül olan yıkıcı ateş gücüne sahip platformlardır. Ancak tanklar ve zırhlı araçlar Orta Doğu’daki çatışma bölgelerinde silahlı insansız hava araçlarının hassas saldırı tehdidine karşı başarısız olarak karşılandı.
Bu kararın kanıtı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Şubat 2020’de Suriye rejimine karşı yürütülen Bahar Kalkanı Harekatı referans gösterildi. TSK’nın SİHA’lar ile Suriye Rejim ordusuna ait yüzden fazla tank ve zırhlı aracı imha ettiğinin ayrıca altı çizildi. Suriye Rejiminin ise yoğun SİHA taarruzu karşısında çaresiz kaldığı ifade edildi. Reimin TSK’ya ait SİHA’lardan saklanmak için binaları ve bitki örtüsünü kullanmasının da sonuç vermediğini çünkü SİHA’ların gelişmiş sensörlere ve görüntüleme sistemlerine sahip olduğunun altı çizildi.
Deniz Piyadeleri raporunda “WEZ [Silahlı Çatışma Bölgesi] içindeki hareketlilik, rekabet avantajı ve operasyonel bir zorunluluktur.” diyor. Ayrıca rapor “Saklanan-bulan rekabeti bir gerçek. Yarışmayı kaybetmenin muazzam ve potansiyel olarak yıkıcı sonuçları var” diyor. Vurgulanan bir diğer husus ise keşif ve keşif karşıtı yeteneklerin modern savaş alanında kilit rol oynayacak olması.
Deniz Piyadeleri tanklarının tasfiyesi hakkındaki raporda “Tankların yeteneklerinin, geçmiş savaşlardaki uzun ve onurlu geçmişine rağmen, gelecekteki en büyük öncelikli mücadelelerimiz için işlevsel olarak uygun olmadığı kanısına varmak için elimizde yeterince kanıt var.” diyor. Ancak tanklar muharebe alanından tamamen çekilmiyor. Kara kuvvetlerindeki ağır zırhlı sistemler kullanılmaya ve tedarik edilmeye devam edilecek.
Mobilitenin yükselişi
Günümüzde muharebe ortamındaki tehditler artarken bunlara cevap verebilecek enstürmanlarda artmaktadır. Özellikle mobilite önem arz etmektedir. Bu noktada özellikle tekerlekli araçların ateş gücü ve hareket kabiliyetlerinde ki artış dikkat çekiyor.
Dünya orduları envanterlerindeki paletli araçlara önem vermeye devam ederken sayılarını belli miktarda azaltarak veya sabit tutarak bu araçların yanına 6×6 ve 8×8 25-35 tonluk tekerlekli araçlar eklemektedir. Bu araçlar esnek kullanımları ile komuta kontrol, keşif, istihkam, tanksavar, ateş destek vasıtası (105-120 mm top entegrasyonu) veya standart ZMA (25 ila 57 mm arasında top seçenekleri) konfigürasyonlarında görev yapabilmektedirler.
Bunun ile birlikte benzer konfigürasyonlarda 25-40 tonluk paletli araçlar evrimini sürdürmektedir. Gelecekte birçok muharip unsurda, özellikle amfibi birliklerde bu tarz silahlanma anlayışının öne çıkacağı tahmin edilmektedir.