Son on yılda uzun menzilli füzelerin alıcı ve tedarikçi sayılarında belirgin bir artış yaşandı.
Uzun menzilli füzeler, konvansiyonel caydırıcılık açısından değerli bileşenler olarak kabul ediliyor. Son on yılda bu tür füzelerin alıcı ve tedarikçi sayılarında belirgin bir artış yaşanıyor. SIPRI tarafından yayımlanan Uluslararası Silah Transferi Eğilimleri Raporu’na göre özellikle 250–999 km menzile sahip karaya yönelik saldırı füzelerinin teslimatlarındaki artışı bunu doğruluyor.
Bu bağlamda 2004–2013 döneminde 12 ülke, 7 tedarikçi ülkeden uzun menzilli füzeler tedarik ederken 2014–2023 döneminde ise 21 ülke ve 1 devlet dışı aktör, 12 tedarikçi ülkeden bu sistemleri temin etti. Toplam teslim edilen füze sayılarıyla ilgili kesin veri bulunmasa da, SIPRI her dönemde yaklaşık 2.200 füzenin teslim edildiğini tahmin ediyor.
Rapora göre 1000 km veya daha fazla menzile sahip karaya yönelik taarruz füzeleri kategorisinde ise geçmişe kıyasla talep artışı gözlenmiş durumda. 2004–2013 döneminde SIPRI tarafından belirlenen tek sipariş, Birleşik Krallık’ın Amerika Birleşik Devletleri’nden 68 adetlik füze siparişiydi. Ancak, 2014–2023 döneminde sekiz devlet, Amerika Birleşik Devletleri’nden bu tür füzeleri sipariş etti veya ön seçim yaptı.
İngiltere 2014’te 20 füze daha sipariş ederken, Polonya 2016’da 60 füze sipariş etmişti. 2023’te Japonya 400 ve ek olarak 50 füze daha sipariş etme planı yaparken, Avustralya 300’den fazla, Finlandiya 200 ve Almanya 75 füze sipariş etti. Kanada ve Hollanda da bu füzeleri satın almaya karar verdi.
Bu eğilimler, uluslararası toplumun güvenlik dinamikleri üzerinde önemli etkilere sahip olabilir. Artan füze alımları, bölgesel dengeyi etkileyebilir ve kriz zamanlarında caydırıcılığı artırabilir ancak aynı zamanda uluslararası gerilimleri artırma potansiyeline de sahip.
İlgili Olarak
SIPRI 2023 Uluslararası Silah Transferi Eğilimleri Raporu Yayınlandı!