ASELSAN’dan Arjantin fırkateynlerine modernizasyon önerisi

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, Arjantin Donanması’na ait MEKO 360 fırkateynlerinin modernizasyonuna yönelik açıklamalarda bulundu.

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, Pucará Defensa’ya verdiği özel röportajda ASELSAN’ın Arjantin Donanması’na ait MEKO 360 fırkateynlerinin modernizasyonu için sunduğu teklifin avantajlarını anlattı.

Bu kapsamda ASELSAN, şu anda Türk Deniz Kuvvetleri’nin MEKO 200 (BARBAROS Sınıfı Fırkateyn) gemilerinin modernizasyonunda deneyim kazanmış olup, benzer bir paketi Arjantin Deniz Kuvvetleri’ne de sunmakta.

Arjantin’in MEKO 360’larının modernizasyonu için ASELSAN’ın sunduğu sistemleri anlatan Akyol, şirketin özellikle denizcilik alanında 500’ün üzerinde ürünle geniş bir portföye sahip olduğunu belirtti. Akyol şu ifadelere yer verdi:

“Gemilerde, denizaltılarda veya silahlı sistemlerde elektronik harp, radar, optik, hava savunma, haberleşme ve diğer tüm elektronik aksamları kapsayan yaklaşık 50 farklı sistemimiz bulunmaktadır. Tüm Türk savaş gemilerini biz donatıyoruz, sistemlerimiz 25’ten fazla ülkede kullanılıyor. Arjantin firkateynlerinin modernizasyonuna gelince, aynı savaş gemisini Türkiye’de bulunduruyoruz, biz de modernize ediyoruz. İlk iki gemiyi tamamladık ve bu devam eden bir program.

Bu modernizasyon, her şeyden önce, yeni bir gemi inşa etmeden, kendi savaş geminize sahip olmanın maliyet açısından daha uygun bir yoludur. Dolayısıyla yeni bir gemi inşa etmekle modernizasyonu karşılaştırmak gerektiğinde ASELSAN oldukça maliyet etkin bir çözüm sunuyor. İşte bu nedenle Türk Deniz Kuvvetleri bu seçeneği tercih etmiştir. Uzun menzilli radarlar, ISR sistemleri, sonarlar, elektronik harp sistemleri sunuyoruz ve savaş yönetim sistemimiz şu anda modernize ediliyor. Ayrıca geminin kalitesinin artması ve modernizasyon sonrası operasyonel esneklik sağlanması hedefleniyor. Şu anda Arjantin firkateynlerini inceliyoruz ve Arjantin’in nihai kararını bekliyoruz.”

ASELSAN’ın yerli sanayii katılımı konusunda önerisini ve Arjantin’e sunduğu avantajları da anlatan Akyol, “Arjantin’in tersaneleri var ve biz bir tersane değiliz, elektronik harp şirketiyiz. Dolayısıyla bizim temel vizyonumuz yerel şirketlerle bir şeyler yapmak, yerel şirketlere, belki Arjantin hükümeti tarafından işletilen tersanelere bazı kabiliyetler sunacağız. Öncelikle çözümlerimiz her zaman maliyet etkindir; İkincisi, bizim NATO standartlarımız var, biz NATO üyesiyiz, dolayısıyla sistemlerimiz NATO standartlarına sahip; Üçüncüsü, sistemlerimizin ana operatörü olan silahlı kuvvetlerimiz çok profesyonel ve aktif silahlı kuvvetlerdir, dolayısıyla bütün sistemler Türkiye tarafından kullanılıyor ve müttefiklerimiz de bunları test ediyor. Bir diğer avantajımız ise elektronik firması olmamız; Biz tersanelerin rakibi değiliz; Birbirimizi tamamlıyoruz. Ayrıca son olarak değinmek istediğim konu şu ki, çok hızlı büyüyoruz. Biz genç bir şirketiz, çok büyüğüz. 12.000 çalışanımız var ama yaş ortalaması 33. Bu ne anlama geliyor? Bizim sözlerimiz var. Avrupa’nın en büyük şirketlerinden biriyiz, Türkiye’nin en büyük şirketiyiz ama avantajımız, çok ümit vadeden, tecrübeli genç nesil.” ifadelerini kullandı.

Bunlara ek olarak Akyol, MEKO 360’a ek olarak MEKO 140 veya 200 sınıfı gemilere de modernizasyon yapılabileceğini belirtti. Bu bağlamda Akyol bölge ülkelerindeki potansiyelden de bahsetti. Akyol, şu ifadeleri kullandı:

“Modernizasyon kabiliyetimiz var, dolayısıyla MEKO 140, 200 veya 360 olması önemli değil. Bunu Türkiye’de yaptık, başka birçok ülkede yaptık, dolayısıyla bütün sensörlerimiz, silah sistemlerimiz, bütün elektroniklerimiz, analiz ve konuşlandırma kabiliyetimiz var. Öncelikle ASELSAN uluslararası iş birliğimizi artırmaya çalışan büyük bir şirket. Yeterli bir portföyümüz var, çok genç bir şirketiz ve Avrupa’nın en hızlı büyüyen 10 şirketinden biriyiz.

Dolayısıyla uluslararası iş birliğini artırmaya çalışıyoruz ve bu anlamda LAAD’da yeteneklerimizi tüm Latin Amerika’ya sergilemek için bulunuyoruz. Ve Brezilya, Arjantin ve diğer ülkelerde birçok projemiz var. Dolayısıyla ASELSAN’ın ana hedeflerinden birinin Latin Amerika olduğunu söyleyebilirim, Batı Avrupa gibi, Batı Asya gibi. Latin Amerika, ASELSAN’ın varlığını, kabiliyetlerini ve ortaklıklarını genişletmek için kilit bölgelerden biri olup, yerel işbirliklerine açığız. Sadece tersaneler değil, elektronikle ilgili her şey bizim elimizde, dolayısıyla Latin Amerika’da kapasite artırmayı hedefleyen herkes ASELSAN için doğal bir ortak olabilir. Her türlü iş birliğini görüşmeye açığız ve Latin Amerika’daki yerel kapasitemizi ve varlığımızı artırmayı hedefliyoruz. Vizyonumuz budur. Hükümetlerle iş birliğimiz bugünlerde çok iyi. Türkiye hükümetini ve Latin Amerika’daki hükümetleri tanıyoruz ama bu, tüm yerel şirketlere açık bir iş birliği.”