ABD’nin 175 milyar dolarlık çok katmanlı hava savunma projesi Altın Kubbe (Golden Dome) sistemine ait yeni detaylar ortaya çıktı.
13 Ağustos Çarşamba günü Reuters tarafından yapılan habere göre, ilk kez yayınlanan ABD hükümetine ait bir slayt sunumunda Trump yönetiminin en kritik projelerinden Altın Kubbe (Golden Dome) hava savunma sistemine ait detaylar açıklandı. ABD’nin hava savunma şemsiyesi olacak Altın Kubbe 1’i uydu, 3’ü ise kara tabanlı olmak üzere 4 katmandan oluşacak ve 11 kısa menzilli batarya ABD anakarası, Alaska ve Hawaii’ye konuşlandırılacak.
“Go Fast, Think Big!” başlıklı Altın Kubbe sunumu, geçtiğimiz hafta Alabama Huntsville’de 3.000 savunma müteahhidine tanıtılmıştı. ABD medyasına göre ise sunum, Başkan Donald Trump’ın belirlediği iddialı bir tarih olan 2028 ile karşı karşıya olan sistemin benzeri görülmemiş karmaşıklığını ortaya koydu.
Maliyetinin 175 milyar dolar olacağı tahmin edilen sistem için gerekli lançer, önleyici, yer istasyonu ve füze rampalarının sayısının henüz belirlenmemiş olması nedeniyle slaytlar projenin temel mimarisine ilişkin belirsizliklerin sürdüğünü gösteriyor. Yine Reuters tarafından yapılan habere göre bir ABD’li yetkilinin konuyla ilgili olarak “Çok paraları var ama henüz ne kadara mal olacağına dair bir hedefleri yok.” dediği de aktarıldı.
Kongre’nin şu ana kadar Trump’ın Temmuz ayında kabul edilen vergi ve harcama tasarısında Altın Kubbe için 25 milyar dolar tahsis ettiği biliniyor. Trump’ın 2026 başkanlık bütçe talebinde ise Golden Dome için 45.3 milyar dolar daha ayrılmış durumda. ABD için çok katmanlı bir füze savunma kalkanı olarak tasarlanan Altın Kubbe (Golden Dome), İsrail’in Demir Kubbe’sinden (Iron Dome) esinlenmekle birlikte, koruması gereken coğrafyanın genişliği ve karşılaşacağı tehditlerin çeşitliliğinden kaynaklanan karmaşıklık nedeniyle önemli ölçüde daha büyüktür.
Altın Kubbe’nin 4 katmanlı mimarisi
Reuters tarafından edinilen ve habere konu sunuma göre sistem mimarisi 4 entegre katmandan oluşmaktadır: füze uyarı ve takibinin yanı sıra “füze savunması” için uzay tabanlı bir algılama ve hedefleme katmanı, füze önleyiciler, radar dizileri ve potansiyel olarak yönlendirilmiş lazer sistemlerinden oluşan 3 kara tabanlı katman. Sunumda öne çıkan “sürprizlerden” biri, haritada Orta Batı bölgesinde yer aldığı görülen ve Lockheed Martin tarafından üretilen Yeni Nesil Önleyiciler (Next Generation Interceptors – NGI) için planlanan büyük bir füze üssüydü. NGI’ler, yine Lockheed üretimi Terminal High Altitude Area Defense (THAAD) ve Aegis sistemleri ile birlikte “üst katman” savunmasında yer alacak.
NGI, şu anda Amerika Birleşik Devletleri’ni “haydut devletlerden” gelebilecek kıtalararası balistik füzelere (ICBM) karşı koruyan birincil füze savunma kalkanı olan Kara Tabanlı Orta Safha Savunma (Ground-Based Midcourse Defense – GMD) ağının modernize edilmiş füzesidir. GMD; radarlar, önleyici füzeler ve diğer donanımların entegre çalıştığı bir sistem olarak bilinmekte olup, hâlihazırda Güney Kaliforniya ve Alaska’da işletilmektedir. Plan, ilave tehditlere karşı Orta Batı’da üçüncü bir tesis eklenmesini öngörüyor.
Slaytlarda belirtilen diğer teknik zorluklar arasında sistemlerin “imha zinciri” (kill chain) boyunca yaşanabilecek iletişim gecikmeleri de yer aldı. Bu noktada Lockheed Martin, Northrop Grumman, RTX ve Boeing gibi yükleniciler farklı füze savunma sistemleri sunuyor.
Altın Kubbe’nin kilit hedeflerinden biri, füzelerin atmosferin yavaş ve öngörülebilir tırmanış evresi olan “itki safhasında” (boost phase) imha edilmesidir. Bu kapsamda, gelen füzeleri daha hızlı imha edebilecek uzay tabanlı önleyicilerin sahaya sürülmesi hedefleniyor. Sunumda, ABD’nin bugüne kadar “hem önleyici füze hem de (re-entry) aracı ürettiği” ancak düşman füzesini hedefleyerek yeniden atmosfere girişte oluşacak ısıya dayanabilecek bir araç geliştirmediği vurgulandı.
Son savunma hatları olarak adlandırılan “alt katman” (under layer) ve “Sınırlı Alan Savunması” (Limited Area Defense) ise yeni radarlar ile mevcut Patriot hava savunma sistemi gibi platformları ve tüm tehdit tiplerine karşı mevcut ve gelecekteki önleyicileri fırlatabilecek “ortak” bir fırlatıcıyı içerecek. Bu modüler ve taşınabilir sistemler, önceden hazırlanmış tesislere bağımlılığı en aza indirmek ve çoklu harekât bölgelerine hızlı konuşlandırma imkânı sağlamak üzere tasarlanacak.
Geçtiğimiz ay Altın Kubbe projesinin başına atanan Uzay Kuvvetleri Generali Michael Guetlein’in, 17 Temmuz’daki onayından itibaren 30 gün içinde bir ekip kurması, sonraki 60 gün içinde ilk sistem tasarımını sunması ve 120 gün içinde uydu ve yer istasyonu ayrıntılarını da içeren tam bir uygulama planını sunması gerekiyor. Bahse konu takvim, Savunma Bakanı Pete Hegseth tarafından imzalanan ve Reuters’a bilgi veren kaynakların aktardığı bir muhtırada da yer aldı.
Elon Musk’ın SpaceX’i sunumda yer almadı
Dikkat çeken bir diğer nokta ise, Elon Musk’ın şirketi SpaceX’in sunumda yer almamasıydı. SpaceX, yazılım üreticisi Palantir ve savunma sistemleri üreticisi Anduril ile birlikte Altın Kubbe sözleşmeleri için teklif veren firmalar arasındaydı. Pentagon, Altın Kubbe programına destek sağlamak üzere “sanayi, akademi, ulusal laboratuvarlar ve diğer devlet kurumlarından” bilgi topladığını belirtti ancak programın bu erken aşamasında daha fazla bilgi paylaşmanın “yerinde olmayacağını” ifade etti.
İlgili Olarak
Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü öğrencisi. Uluslararası İlişkiler ve Savunma Sanayii araştırmacısı.