F-35 ve Eurofighter Typhoon savaş uçakları ile çalışması hedeflenen StormShroud İHA, Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin hizmetine girdi.
Birleşik Krallık Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF), StormShroud adlı yeni bir insansız hava aracını (İHA) hizmete aldı. StormShroud, RAF’ın geliştirdiği ilk “Otonom İş Birlikçi Platform” (Autonomous Collaborative Platform – ACP) olma özelliği ile öne çıkıyor ve bu alandaki dönüşümün başlangıcı olarak görülüyor. Yani sistemin “loyal wingman” yaklaşımına sahip olduğu söylenebilir.
Yeni sistemin F-35B Lightning ve Eurofighter Typhoon savaş uçaklarını destekleyerek düşman radarlarını kör etmesi hedefleniyor. Bu sayede insanlı uçakların hayatta kalma oranı ve görev etkinliği önemli ölçüde artırılabilecek.
StormShroud, halihazırda Ukrayna’daki çatışmalarda kullanılan Tekever AR3 İHA üzerine geliştirilmiştir. Bu kapsamda AR3, Luton merkezli Leonardo UK tarafından geliştirilen BriteStorm elektronik harp yükünü taşıyabilmektedir. Bu yük, radar karıştırma özellikleri sayesinde düşman entegre hava savunma sistemlerini etkisiz hale getirme kapasitesine sahiptir.
Yapılan açıklamalara göre StormShroud’un geliştirilmesinde RAF’ın Hızlı Yetenekler Ofisi (Rapid Capabilities Office), Savunma Donatım ve Destek Kurumu (DE&S) bünyesindeki Catalyst ekibi, Savunma Bilim ve Teknoloji Laboratuvarları (DSTL) ile İngiliz sanayi kuruluşları birlikte çalıştı. Keza sistem, Galler’in batısında ve Southampton’da üretilmekte.
RAF’ın uzun vadeli stratejisi olan ACP yaklaşımı, insanlı ve otonom sistemlerin birlikte görev yapmasını temel alıyor. Bu hibrit yapı sayesinde hem maliyetler düşürülüyor hem de pilotların düşman hava sahasında karşılaştığı riskler azaltılıyor. StormShroud’un Ukrayna’daki savaş başta olmak üzere çeşitli çatışmalardan edinilen tecrübelerle şekillendiği de belirtiliyor.
StormShroud’un geliştirilme süreci ise Birleşik Krallık savunma tarihinde dikkat çeken bir başarı olarak görülebilir. Bu bağlamda Acil Yetkinlik Talebi (Urgent Capability Requirement – UCR) kapsamında sadece bir yıl içerisinde hizmete sunulan sistem, klasik savunma projelerine kıyasla çok daha kısa sürede operasyonel hale getirildi. Bu durum hem zaman hem maliyet açısından ciddi tasarruf sağladı.
İlgili Olarak

Gaziantep Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi. Savunma Sanayii ve Uluslararası İlişkiler Meraklısı