Haziran 2017’den beri web sitesi, mobil uygulama ve sosyal medya platformlarından yayın hayatını sürdüren Defence Turk, 2 ayda bir yayımlanacak süreli yayını ile sektördeki sesini güçlendiriyor.
“Ulusal Savunmanın Medyadaki Güçlü Sesi” mottosuyla hareket eden Defence Turk, genç ekibi ile yeni nesil yayıncılığa öncülük ederek savunma sanayii, ulusal güvenlik ve strateji alanında web platformunda 5 binden fazla içerik yayımladı. Sosyal medyayı da etkin kullanması sonucu ulaştığı kitle ile Türkiye’nin alanında en çok okunan platformu konumuna erişen Defence Turk, sınırlı baskı ve dijital olarak yayımlanacak süreli yayını Defence Turk Dergisiyle yeni bir döneme girdi.
Defence Turk Dergi 4. sayısında, tema olarak uzay araştırmaları/çalışmaları ve siber güvenliğin konumu; dünü, bugünü ve yarını çerçevesinde süreç olarak ele alınan bir çok çalışma var.
Defence Turk Dergi 4. sayısında neler var?
Yazı, Analiz ve Makaleler
Türkiye’nin Milli Uzay Programı uzun bir bekleyişin ardından 9 Şubat 2021’de açıklandı. Birçokları Uzay Programı’nı ilk kez bu tarihte duyduysa da aslında uzun yıllar içinde birkaç program daha yapılmış ancak somut bir sonucu kamuoyuna yansımamıştı. Uydu Sistem Mühendisi Dr. Egemen İmre’ nin kaleme aldığı “Milli Uzay Programı ve Değerlendirmeler” çalışmasında programın başarıya ulaşması için ihtiyaç duyulan insan kaynağı, altyapı ve bilgi birikimi odak noktalarından hareketle programın potansiyeline yönelik hususlara açıklık getirildi.
Milli Uzay Programı hedeflerinden hareketle uzay gözlemlerine ve görevlerine yönelik ihtiyaç duyulan insan kaynağının odak olduğu ve olması gerektiği aşikar. Türkiye Uzay Ajansı Uzay Bilimleri Daire Başkan Vekili Prof. Dr. İbrahim Küçük tarafından kaleme alınan “Uzay Gözlemleri ve Uzay Görevleri” adlı çalışmada bu ihtiyaçlar için çizilmiş bir çerçeve ve nitelikler irdeleniyor.
Batı medeniyetinin merkezi kabul edilen iki aktörün, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’nin, siber güvenlik açısından ortaya koydukları iş birliği ve ortak tehditler Fatih Başar Kutlu tarafından kaleme alınan “Siber Uzayda Batı Medeniyetinin İki Aktörü: Avrupa Birliği ve ABD” başlıklı çalışmada ikili ilişkilerinden süregelen geleneksel sorunların irdelenmesi sonucu çeşitli önerilerle gelinebilecek konum açıklayıcı bir dilde sunulmuştur.
İnternetin sivil kullanıma açılarak yaygınlaşması, küreselleşmenin bir sonucu olarak sosyal hayatta yaşanan çeşitlilik ve teknolojik yenilikler ile birlikte internet üzerinde yayılan zararlı yazılımlardaki artışla birlikte gündemimize giren siber uzay ve siber güvenlik kavramlarının ilişkisini güncel örneklerle destekleyen, Ali Burak Darıcılı’nın kaleme aldığı “Beşinci Boyut Siber Uzay ve Konvansiyonel Siber Güvenlik” adlı çalışma devletlerin küresel düzeyde önemli ve etkili bir siber güç konumuna ulaşmaya yönelik çabalarının ve bu güçlerini dış politikada bir baskı aracı olarak kullanmaya yönelik planlamaların da artarak devam edeceğini okuyucuya yalın bir anlatımla sunuyor.
Muhaberesiz muharebe olmaz zemininden hareketle; silah sistemlerinin, sensörlerin ve komuta kontrol sistemlerinin birbirleri ile iletişim halinde beraber kullanılmasını ve -göreceli olarak- daha yatay bir hiyerarşi oluşmasını içeren Ağ Merkezli Harp, savaş alanındaki bilgi kaynaklarını etkili bir şekilde birbirine bağlayarak bilgi üstünlüğünü savaş gücüne çevirir. Sebati S. Koç ve Salih Kıvrak tarafından kaleme alınan “ADVENT: Ağ Destekli Veri Entegre Savaş Yönetimi Sistemi” başlıklı çalışmada muhtelif savaş yönetim sistemleri incelemeye alınmış, kabiliyetler ve gereklilikler okuyucuya sunulmuştur.
“Mevcut barış durumunda ve olası harp durumunda alan farkındalığı, üstünlüğün sağlanması için kritiktir.” düşüncesinden hareketle gelişimini sağlayan kara gözetleme radarlarının Türkiye de ve Dünyada yaygın kullanıma sahip çeşitleri teknolojik kabiliyet ve sahada kullanım bakımından “Üçüncü Göz: Keşif ve Gözetleme Radarları” adlı çalışma Hatice Bilge İspir tarafından kaleme alınmıştır.
Kapsül İçerikler
“Kritik Altyapıların Siber Güvenliği” başlığıyla Arda Ulupınar tarafından kaleme alınan çalışmada nükleer santrallerin siber güvenliği, SCADA sistemleri, Stuxnet saldırısı, Türkiye’nin söz konusu alandaki çalışmaları ve değerlendirmeleri açıklayıcı ifadelerle yer alıyor.
Farklı sorunlara cevap vermesi amacıyla insansız sistemlerin, savaş uçakları ekseninde incelendiği “Savaş Uçakları ve İnsansızlaşma” başlıklı çalışma, mevcut ve potansiyel örneklerin zorluklarıyla birlikte incelenerek Türkiye özelinde bir değerlendirme ile Kaan Azman tarafından kaleme alınıyor.
Uyduların yer gözlem faaliyetleri kapsamında gelişiminin ilerlemesiyle artan ihtiyaçlara yönelik çözümler arasında yer alan takım uydular, Süleyman Kaplan tarafından “Takım Uydular: 21. Yüzyıl Uzay Oyuncuları” adlı çalışmada kronolojik bir başlangıcın ardından potansiyel çalışmalar ve Türkiye özelinde bir değerlendirme yer alıyor.
Söyleşiler
Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde yer alan ilk millî Silahlı Drone Sistemi SONGAR’ı geliştiren ASİSGUARD firmasının Genel Müdürü M. Barış Düzgün ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide, ASİSGUARD’ın elektro-optik ürünleri ve kara araçlarına yönelik önemli alt sistem gerekliliklerine yaklaşımı ve SONGAR’a yönelik yanıtlar okuyucuya sunuluyor.
Uzay çalışmalarında kullanılan pek çok bileşen için tehlike oluşturan radyasyon korumasına yönelik önemli katkı sağlamış ve sağlamaya devam eden Türkiye’nin önemli bir araştırma merkezi olan ODTÜ İVME-R Müdürü M. Bilge Demirköz ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide uzayda, Dünya’da ve Türkiye’de radyasyona yönelik çalışmalar ve gereklilikleri okuyucuya aktarılıyor.
ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü 1991 mezunu, 20 yıl kadar TÜBİTAK UZAY’da, enstitü müdürlüğü dahil çeşitli kademelerde çalışan ve başta BiLSAT, RASAT ve Göktürk-2 olmak üzere çok sayıda uzay projesine katkı sağlamış ve sağlamaya devam eden Doç. Dr. Uğur Murat Leloğlu ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide uydu projeleri ve operasyonları hakkında temelde bilinmesi gereken yanıtlar ve potansiyel koşullar yer alıyor.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin savaş gücünün artırılmasına katkıda bulunmak üzere milletimizin maddi ve manevi desteğini sağlamak amacıyla kurulan Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’nın (TSKGV) Genel Müdürü Sadık Piyade ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide, vakfın bağlı şirketlerle ilerleyişi ve ilkeleri doğrultusunda savunma ekosisteminin gelişimine yönelik çalışmaları yer alıyor.
Daha bir çok disiplinden yazarlarımız tarafından ele alınan çalışmalar ile birlikte Defence Turk Dergi 3’üncü sayısında da değer katmaya devam ediyor.
Defence Turk Dergi sayılarına tekli ve abonelik olarak elektronik ortamdan ve basılı şekilde aşağıdaki bağlantıdan erişebilir, okuyabilirsiniz.
Uzay ve roket teknolojilerine pek meraklı mühendislik öğrencisi, defenceturk.net te savunma sanayii araştırmacısı.