Haziran 2017’den beri web sitesi, mobil uygulama ve sosyal medya platformlarından yayın hayatını sürdüren Defence Turk, 2 ayda bir yayımlanacak süreli yayını ile sektördeki sesini güçlendiriyor.
“Ulusal Savunmanın Medyadaki Güçlü Sesi” mottosuyla hareket eden Defence Turk, genç ekibi ile yeni nesil yayıncılığa öncülük ederek savunma sanayii, ulusal güvenlik ve strateji alanında web platformunda 5 binden fazla içerik yayımladı. Sosyal medyayı da etkin kullanması sonucu ulaştığı kitle ile Türkiye’nin alanında en çok okunan platformu konumuna erişen Defence Turk, sınırlı baskı ve dijital olarak yayımlanacak süreli yayını Defence Turk Dergisiyle yeni bir döneme girdi.
Defence Turk Dergi 3’üncü sayısında, tema olarak deniz kuvvetleri ve deniz sistemlerinin muharebe sahasındaki konumu; dünü, bugünü ve yarını çerçevesinde süreç olarak ele alınan bir çok çalışma var.
Defence Turk Dergi 3’üncü sayısında neler var?
Dünya donanmaları F-35B savaş uçağı ile birlikte “hafif uçak gemilerine” karşı yeni bir yönelim içinde. Güney Kore gibi F-35B tedariki niyetinde olan ülkeler bu “güç çarpanını” hafif uçak gemileri ile taçlandırmak istiyor. Gemi İnşaatı ve Makine Mühendisi Kozan Selçuk Erkan’ın kaleme aldığı “Geçmişin Yeni Girişimleri; Hafif Uçak Gemileri” çalışması ile yönelime ve etkili olan hususlara açıklık getirildi.
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de denizlerin artan siyasi ve ekonomik değeri ekseninde şekillenen güç mücadelelerinin; dünü, bugünü ve yarını “Denizlerin Önemi: Geçmiş, Şimdi ve Gelecekte” başlığı altında Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Araştırmacısı Emre Erdemir tarafından kaleme alındı.
Kozan Selçuk Erkan tarafından kaleme alınan bir diğer çalışma ise yine dünya donanmalarının son dönemde ilgisinin arttığı Deniz Karakol Gemileri. Günümüzde daha da kompleks hale gelen deniz platformlarının artan işletme maliyetleri ve ekonomik gerekçelerle başvurulan bütçe daralmaları ile büyük özel ihtisas gemilerinden ziyade çok daha kompakt yapıdaki “genel maksatlı gemilere” yönelim söz konusu. Kozan Selçuk Erkan “Denizlerin Yükselen Değeri Açık Deniz Karakol Gemileri” başlığı altında Türkiye ve dünyadan sistemler ile konuya açıklık getirdi.
“Yerli ve Milli” parolasıyla canhıraş faaliyet gösteren Türk Savunma Sanayii özelinde 2020 yılına dair genel bir değerlendirmenin yapıldığı, Defence Turk Yayın Koordinatörü Ahmet Alemdar tarafından kaleme alınan “Çok Yönlü ve Sürdürülebilir Savunma İhracatı: Türk Savunma ve Havacılık Sanayii 2020″ başlıklı çalışma ile savunma harcamaları ve ihracatı gibi başlıklar altında bir süreç okuması sunuldu.
Donanma yüzer unsurları için ‘sessiz’ ve ‘derin’ tehditler olan denizaltılara yönelik gerçekleştirilen Denizaltı Savunma Harbinin en önemli unsurlarından “Sonar” sistemlerine Meteksan Savunma Proje/Ürün Yöneticisi Gülin Şahinöz’ün kaleme aldığı “Denizaltıların Avcıları: Denizaltı Savunma Harbi Sonarları” başlıklı çalışma ile açıklık getirildi.
Bilgi teknolojilerinin küresel olarak yaygınlaşması paralelinde İstihbarat çalışmalarına yeni soluklar kazandırdı. Sinyal İstihbaratı da bu kazanımlardan biri olarak günümüzde küresel güçlerin en çok önem atfettiği teknik istihbarat faaliyetlerinden biridir. Günümüzde ‘konuşan cihazları dinleyebilmek’ aktörlerin mevcut politikalarının yönetiminde ve potansiyellerin tespitinde önemli bir konuma sahip. Elektrik Elektronik Mühendisi / Araştırmacı Melike Bağcı tarafından kaleme alınan “Sinyal İstihbarat (SIGINT) Teknolojilerinin Uluslararası Güvenliğin Sağlanmasındaki Rolü” başlıklı çalışma ile konuya açıklık getirildi.
Askeri amaçlarla geliştirilen teknolojiler belli düzeylerde sivil / ticari alanlarda kullanılmaktadır. Bilgi teknolojisinin gelişimi ile ‘çift taraflı’ bir olgunlaşma süreci otonom sistemlerde karşımıza çıkıyor. Leo Drive Kurucu Ortağı Samet Kütük tarafından kaleme alınan “Bir Çift Kullanım Teknolojisi Olarak Otonomi” başlıklı çalışma ile otonom teknolojilerin sivil ve askeri alanlarda farklılaştığı ve benzeştiği bir süreç okuması sunuldu.
Canlı bir organizma gibi sürekli dönüşüm geçiren tehdit algılamalarının bir yansıması olarak aktörler savunma planlamalarında bir takım değişimlere yönelmek zorunda kalmaktadır. MSÜ Savunma Kaynakları Yönetimi Yüksek Lisans Öğrencisi Huzeyfe Maralceylan tarafından kaleme alınan “Savunma Planlamaları ve Paradigma Değişimi” başlıklı çalışma ile savunma planlamalarında yaşanan değişim çerçevesinde geleceğe yönelik projeksiyon oluşturuldu.
Makine Mühendisi ve Balistik Tasarım Uzmanı Çağrı Doğal Gül tarafından kişisel deneyimleri çerçevesinde kaleme alınan “Savunma Sektöründe Mühendis İstihdamı Üzerine Bir Deneme” başlıklı çalışma ile sektör için en önemli ve değerli kaynağın yani insanın yetiştirilmesi ve idamesi aktarıldı.
Akdeniz’de yüzyıllar boyunca başat aktörlerin hakimiyet mücadelesi görülmüştür. Bu mücadelelerin bir yansıması olarak I. Dünya Savaşı ile birlikte Akdeniz’den Boğazlara, Karadeniz’e taşınması arzulanan hakimiyetin önündeki kale, Çanakkale Muharebesi ve önemi Milli Savunma Üniversitesi Yüksek Lisans öğrencisi Müberra Hudoğlu tarafından kaleme alınan “Akdeniz’de Hakimiyet Mücadelesi: I. Dünya Savaşı’nda Emperyalizm ve Çanakkale” başlıklı çalışma ile aktarıldı.
Daha bir çok disiplinden yazarlarımız tarafından ele alınan çalışmalar ile birlikte Defence Turk Dergi 3’üncü sayısında da değer katmaya devam ediyor.
Defence Turk Dergi sayılarına tekli ve abonelik olarak elektronik ortamdan ve basılı şekilde aşağıdaki bağlantıdan erişebilir, okuyabilirsiniz.
Defence Turk Yayın Koordinatörü. Türk Savunma Sanayii özelinde; savunma teknolojileri, stratejileri ve politikaları araştırmacısı ve takipçisi.