Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’un Yunanistan’ın Kızılhisar Adası’na askeri sevkiyat yapmasına ilişkin basına yansıyan haberler hakkındaki soruya cevabı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, “Yunanistan’ın Meis Adası’na askeri yığınak yaptıklarına dair haberler basında yer almıştır. Meis, 1947 Paris Barış Anlaşması ile silahsızlandırılmış statüdedir. Basında yer alan haberler doğruysa, bu, Yunanistan’ın hukuk tanımazlığının ve Doğu Akdeniz’deki gerçek niyetinin yeni bir göstergesidir. Adanın statüsüne yapılmaya çalışılan gayri meşru değişiklikleri reddediyoruz. Kıyılarımızın hemen karşısında böyle bir provokasyonun amacına ulaşmasına müsaade etmeyeceğimizi vurguluyoruz. Bu tür provokatif hareketlerin Yunanistan’a hiçbir faydası olmayacaktır. Yunanistan bölgede gerginliği artırıcı adımlara devam ederse, kaybeden kendisi olacaktır. Türkiye uluslararası hukuktan kaynaklanan hak ve menfaatlerini sonuna kadar korumada kararlıdır.” açıklamalarında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’un Yunanistan'ın Meis Adası'na Askeri Sevkiyat Yapmasına İlişkin Basına Yansıyan Haberler Hakkındaki Soruya Cevabı https://t.co/HjQ6mhDnTr
— T.C. Dışişleri Bakanlığı (@TC_Disisleri) August 30, 2020
Adalar Denizi adalarının silahlandırılması

1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması ve 1947 yılında imzalanan Paris Antlaşması gereğince Yunanistan tarafından Limni, Semadirek ve Saruhan Adaları (Midilli, Sakız, Sisam, Nikarya) ile On İki Ada’da (İstanbulya, Rodos, Herke, Kerpe, Çoban, İleki, İncirli, Kilimli, İleryoz, Limoniye vd. ve bağlantısı olan adalar ile Kızılhisar Adası) kolluk kuvvetleri dışında silahlı kuvvet bulundurulmaması ve tahkimat yapılmaması hükme bağlandı.
1960 sonrasında Adalar Denizi üzerindeki adalarda taraflar arasında egemenlik, denetim ve güvenliği sağlamaya yönelik anlaşmazlık başladı. Yunanistan, askeri amaçlarla da kullanılabilecek havalimanı ve diğer tesislerin ilkini 1952’de İleryoz adasında kurdu. Türkiye de buna karşı tepki olarak Kıbrıs Harekâtı’ndan sonra karargâhı İzmir olmak üzere Ege Ordusu’nu kurdu. Karşılıklı hamlelerden sonra silahlandırma hız kazandı.
Uluslararası antlaşmalar, bu adaları üç kategoriye ayırmaktadır:
- Yunan adaları Limni ve Semadirek ile Türk adaları Gökçeada ve Bozcaada. Bu “Boğazönü” Adaları Boğazlarla birlikte, Boğazlar Rejimine ilişkin Lozan Antlaşması’nın 4. maddesiyle askerden arındırıldı.
- Limni, Sakız, Sisam ve Kerye adlı Yunan adaları. Bunlar Lozan Antlaşması’nın 13. maddesi gereğince ülkelerinde ancak polis ve jandarma kuvveti bulunabilecek, deniz üssü ve istihkâm kurmanın yasak olduğu adalardır.
- On İki Adalar, Paris Antlaşması ile İtalya’dan alınıp Yunanistan’a verildi. Antlaşmanın 14. maddesine göre bu adaların üzerinde ancak asayişi sağlayacak kadar kuvvet bulundurulabilir.
Yunanistan’a göre, antlaşmalar yapıldığı sıradaki koşullar köklü biçimde değişmiştir (rebus sic stantibus), dolayısıyla adalar üzerindeki sınırlama ortadan kalkmıştır. Ayrıca Boğazları silahtan arındıran Boğazlar rejimini düzenleyen Lozan Sözleşmesi’nin yerine 1936 Montreux Antlaşması geçmiş ve Boğazlar tekrar silahlandırılmıştır. 1923 Lozan Boğazlar Sözleşmesi tamamen sona ermiştir. Boğazlar tekrar silahlandırıldığı için, bu sistemin bir parçası olan adalar da silahlandırılabilir.
Türkiye’ye göre ise Montreux’den Boğazönü Adalarının silahlandırılabileceği şeklinde bir anlam çıkarılamayacağı, çıkarılsa bile, Lozan Antlaşması’nın 12. maddesi vardır. Bu madde, anılan adaların 1914’te silahsızlandırıldığını doğrulamaktadır. Yunanistan, ayrıca, Türkiye’nin 1947 Paris Antlaşması’na taraf olmadığını, bu nedenle de hak ve yükümlülükler doğurmadığını iddia etmektedir. Türkiye ise, her ne kadar taraf olmasa da, Paris Antlaşması’nın bir “objektif statü” yarattığını, bu nedenle de kendisini ilgilendirdiğini belirtmektedir.(2)
1923 Lozan ve 1947 Paris Anlaşmalarıyla Gayri Askeri Statüde olmak kaydıyla Yunanistan’a devredilen adalar ve statüleri Yunanistan tarafından bozulan adalar aşağıdaki tablo ve haritada sunulmuştur. pic.twitter.com/iSeecOKD8S
— TÜRK DEGS / TURK MAGS (@turkdegs) August 30, 2020
Yunanistan İyon denizinde Yunan karasularını 12 mile çıkardı
Yunan meclisindeki konuşmasında Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis aynısını diğer denizlerde de yapma “haklarını” saklı tuttuklarını savundu. Miçotakis, adaların da Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB) olduğu iddiasını yineledi. Miçotakis, “Yunanistan’ı büyütüyoruz” sözleriyle İyon Denizi’ndeki karasularının Tainaro’ya kadar 12 mil uzatıldığını açıkladı. (3)
İlgili Olarak
Cihat Yaycı’dan Yunanistan, Mısır MEB Anlaşmasının neden hukuka aykırı olduğuna dair değerlendirme

Savunma Sanayii ile ilgileniyor.