Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Doğu Akdeniz’deki sözde “Kırmızı Çizgi” politikasına ilişkin sert açıklamalarda bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron 28 Ağustos 2020 günü yaptığı açıklamada, Ankara’nın sözlere değil eylemlere saygı duyması nedeniyle Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki eylemleri konusunda yaz boyunca sert bir duruş sergilediğini ve bundan dolayı kırmızı çizgi politikası uyguladığını ifade etmişti. Bugün yapılan açıklamada ise, Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Açıklamada Türkiye’nin haklı davasına karşı adımlar atanların boşa güç sarf ettiğini ve sadece Türkiye’nin kararlı duruşuyla karşılaşacaklarını ifade etti.
Aksoy, eğer bölgede bir kırmızı çizgi var ise onun Türkiye’nin ve Kıbrıs Türkleri’nin Uluslararası Hukuk’tan doğan hakları olduğu, Kendilerini dev aynasında gören bölgesel aktörlerin gerçeklerle yüzleşme vaktinin geldiğini ve Emperyalist anlayışlarını haritalara çizgi çekerek belirleme dönemi geride kaldığını ifade etti.
Buna binaen yapılan açıklamada Hami Aksoy şu sözleri sarf ederek bir kez daha egemenliğimizi koruma bağlamında kararlılığımızı dile getirmiştir:
”Türkiye, meşru hak ve çıkarlarını bir “armada” göndermek suretiyle cebren gasp etmeye teşebbüs eden herkesi caydırmaya muktedirdir.”
Bölgenin en önemli aktörlerinden biri olan Türkiye Cumhuriyeti, Diplomatik kanallarının açık olduğunu ve sorunların bölgeye kıyıdaş ülkelerle diyalog ve işbirliği ile çözülebileceğinin altını çizdi. Türkiye’in suhuletle sorunları çözülebileceği inancının arkasında olduğunu bir kez daha T.C. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy tarafından bir kez daha dile getirildi
Açıklamanın Asli Metni
Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin haklı davasına karşı kırmızı çizgiler çektiğini sananlar, yalnızca ülkemizin kararlı duruşuyla karşılaşacaktır. Bölgede bir kırmızı çizgi var ise, bu ancak Türkiye’nin ve Kıbrıs Türkleri’nin uluslararası hukuktan doğan haklarıdır.
Kendini dev aynasında görenlerin hakikatlerle yüzleşme zamanı gelmiştir. Emperyalist anlayışlarını haritalara çizgi çekerek belirleme dönemi geride kalmıştır. Türkiye, meşru hak ve çıkarlarını bir “armada” göndermek suretiyle cebren gasp etmeye teşebbüs eden herkesi caydırmaya muktedirdir.
Bu vesileyle hatırlatmak isteriz ki, Doğu Akdeniz’deki ihtilaflar bölge dışı aktörlerin kışkırtmalarıyla değil, ancak kıyıdaş ülkeler arasındaki diyalog ve işbirliği sayesinde hakkaniyet temelinde çözüme kavuşacaktır.
Uluslararası İlişkiler Lisans Öğrencisi, Askeri teknoloji, Jeopolitik ve Güvenlik Çalışmaları üzerine okumalar yapıyor, Kültürleri tanımayı ve dil öğrenmeyi seviyor.