Katar’da düzenlenen DIMDEX savunma fuarında TurDef‘in sorularını yanıtlayan Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Altay ana muharebe tankı için Güney Kore’den tedarik edilen motorlar hakkında bilgi verdi. Demir, “Kore motoru, BATU hazır olana kadar Altay Tankına güç verecek. Miktar konusunda pazarlık yapıyoruz. Kendimizi garantiye alacak bir miktar belirlememiz gerekiyor. Örneğin 50, 100 motor denilebilir. Bunun hakkında konuşmamız gerekiyor ve miktar da fiyatı etkileyecek. Motor ekipmanlarında Korelilerin yurt dışından tedarik ettikleri unsurlar var. Bu kısımlar da BATU projemiz kapsamında yerelleştirilecek. Bu konuda da Kore’ye avantaj sağlayacağız.” şeklinde açıklamada bulundu.
BATU Güç Grubu 2024’te Altay tankına entegre edilecek
SSB Motor ve Güç Aktarma Sistemleri Daire Başkanı Mesude Kılınç, İstanbul Teknik Üniversitesi Savunma Teknolojileri Kulübü’nün düzenlediği “Savunma Teknolojileri 2021” etkinliğinde, Altay tankının güç grubu projesi olan BATU’nun 2024 yılında tank üzerinde kabulünü yapmayı hedeflediklerini belirtmişti.
Çok zorlu bir test sürecinin olacağını söyleyen Kılınç, tank üzerinde 10.000 kilometre testleri dahil sahada testlerin yapılacağı bir proje sürecinin yürütüleceğini ifade etmişti. Proje kapsamında kritik alt sistemlerin de yerli olarak geliştirildiğini söyleyen Mesude Kılınç, “Kritik alt sistemlerin yerli olarak geliştirilmesini çok önemsiyoruz. Bu da zorlu projemizi daha da zor hale getiriyor” ifadelerinde bulunmuştu.
Mesude Kılınç, Altay tankına güç verecek olan BATU Güç Grubu projesinde, en zorlu ve en çok dikkat ettikleri noktaları da açıkladı. Altay güç grubu zorlu şartlar altında görev yapacak bir güç grubu olduğunu belirten Kılınç, bunun tankın uzun süre yüksek güçte çalışacağı anlamına geldiğini vurgulamıştı.
Mesude Kılınç, hacim kısıtının en önemli sıkıntılardan biri olduğunu ve düşük bir hacimde yüksek gücün verilmesinin gerektiğini belirtti. Buna bağlı olarak görev profili çalışmalarının ve yük spektrum çalışmalarının iyi bir şekilde yönetilmesi ve iyi kurgulanmasının gerektiğini ifade eden Kılınç, “TSK ve NATO operasyonlarından da gerekli destekleri alarak görev profili oluşturuyoruz, yük sprektrumunu çıkartıyoruz ve geliştirmeleri de bu şartlar doğrultusunda sağlıyoruz.” demişti.
Kritik alt sistemlerin de zorlu olduğunu belirten Kılınç, “Kritik alt sistemlerin yerli geliştirilme zorunluluğu olmasaydı bu teknik çalışmalarla uğraşma durumunda kalmayacaktık. Ancak proje kapsamında hem alt sistemleri yerli geliştirmek hem de nihai motor ve transmisyon performans hedeflerini sağlamak için takvimde ilerlemeye devam ediyoruz. Risk yönetim faaliyetlerine aralıksız devam ederek 2024 takvimini yetiştirmek için canla başla çalışıyoruz” ifadelerinde bulundu.
İlgili Olarak
THWS Mekatronik Mühendisliği öğrencisi. Savunma sanayii araştırmacısı.
