Japonya Savunma Bakanı Taro Kono yaptığı açıklamada Aegis sisteminin askıya alındığını duyurdu
2017’nin Aralık ayında Japonya, Kuzey Kore’nin artan füze denemelerine karşılık olarak Aegis Ashore Balistik Füze Savunma Sistemi’ni (AABMDS) konuşlandırmaya karar verdi. Ayrıca Japon Deniz Öz Savunma Kuvvetleri’nin (JMSDF) Aegis muhripleri de yoğun olarak Japon Denizi’nde konuşlandırıldığından bu yükün azaltılması amaçlandı. Akita Eyaleti’nde ve Yamaguchi Eyaleti’nde toplam iki Aegis sistemi kurulması kararlaştırıldı. SM-3 Blok 2A füze menzili kapsamda tüm Japonya’nın koruması hedeflendi.
Sistemin konuşlandırılacağı konuma yakın yerleşim birimlerinin bulunması SM-3 füzesinin Mk72 booster’ının güvenli bir şekilde nereye düşürülebileceği hakkında sorun oluşturmaya başladı. Daha sonra yapılan açıklamalarda booster’ın rüzgar yönü, uçuş yönü ve diğer faktörler de göz önüne alınarak güvenli bölgeye düşürülebileceği açıklandı. Savunma Bakanı Taro Kono yaptığı açıklamada güvenli düşüşün gerçekleştirilebilmesi için SM-3 üzerinde değişikliklere gidilmesi gerektiğini söyledi. Bunun da ek maliyet ve süre anlamına geldiğini söyleyen Kono, programın askıya alındığını açıkladı.
Açıklamalara böyle olsa da eğer yerleşim birimlerinde yaşayanların güvenliği tek sorun olsaydı, sistem daha uzak alana kurulabilir ya da yerleşik nüfusun tahliyesi sağlanabilirdi. Bu da akıllara başka sorunlar olabileceğini getirmektedir.
Diğer olası neden, Aegis Ashore’un yeteneklerinin genişletilmesidir. Başlangıçta, Aegis Ashore’un balistik füzelerin yanı sıra seyir füzeleri de engelleme kabiliyetine sahip olacaktı. Ancak, Aegis Ashore’un (özellikle radarının) artan maliyetleri nedeniyle, bu opsiyon eklenmedi. Buna ek olarak, Çin şu anda Japonya’ya ulaşabilecek menzilde DF-17 süpersonik füze sistemine sahiptir. Bu nedenle, Japonya da bu hipersonik füzeleri nasıl engelleyebileceği üzerinde kafa yormakta. Buradan anlayacağımız sadece balistik füze savunmasına yönelik değil aynı zamanda ortaya çıkan yeni tehditlere de yönelik uygun sistemler tercih edilecektir. Böyle bir durumda sürecin yeniden başlaması muhtemel gözükmektedir.
SPY-6 / SPY-7 radarları
Radar konusu da bu kararın alınması noktasında belirleyici olabilir. Raytheon üretimi SPY-6 ve Lockheed Martin üretimi SPY-7 radarları arasında yapılan seçimin galibi Lockheed Martin’den SPY-7 oldu. Burada dikkat çekici olan nokta ise Japonya’nın tercihinin ardında yatan sebeptir. Birleşik Devletler, SPY-6 radarını Arleigh Burke Flight III için seçmesine rağmen Japonya’nın tercihin SPY-7 olması büyük ölçüde ortak üretimden kaynaklanmaktaydı. Radarın bazı bileşenleri Japonya tarafından üretilecekti ancak daha sonra Japonya’daki üretim tesislerinin bu teslimatları karşılamaya yeterli olmayacağı bildirilerek ortak üretimden vazgeçildi. Bu, bazı Japon politikacıların SPY-6’nın seçilmesi gerektiğini öne sürmesine neden oldu. Örneğin, Japonya’nın güvenlik alanındaki önde gelen politikacılarından Akihisa Nagashima, 18 Haziran 2019’da Savunma Bakanı Takeshi Iwaya’ya SPY-7 yerine SPY-6’nın seçilmesi gerektiğini savundu. Böyle bir durumda sözleşmesi imzalanmış olan SP-7 radarları erken uyarı amaçlı kullanılacaktı.
Dış Haberler Editörü