“1974’te biz adına Barış Harekatı desek de bu bir savaştı”
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Barış Pınarı Harekatı’nın dördüncü gününde Facebook hesabı üzerinden tartışma yaratacak bir açıklama yaptı.
Akıncı, açıklamasında harekata destek belirtmediği gibi Kıbrıslı Türklere yönelik katliamlara son veren 1974 Barış Harekatı’nın da bir savaş olduğunu iddia etti. Akıncı, “1974’te biz adına Barış Harekatı desek de bu bir savaştı ve akan da kandı. Şimdi Barış Pınarı desek de akan su değil kandır. Bu nedenle bir an önce dialog ve diplomasinin devreye girmesi en büyük dileğimdir” ifadelerini kullandı.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye’nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzuru getirmek amacıyla yürütülen Barış Pınarı Harekatı dördüncü gününde açıklama yaptı.
Art arda gelen tepkiler sonrası açıklama yapan Akıncı, “1974’te biz adına Barış Harekatı desek de bu bir savaştı ve akan da kandı. Şimdi Barış Pınarı desek de akan su değil kandır. Bu nedenle bir an önce diyalog ve diplomasinin devreye girmesi en büyük dileğimdir” dedi.
Mustafa Akıncı’nın açıklaması şöyle:
“Bazen sessiz kalmak söyleyecek sözünüz olmadığından değildir. Bazen durumlar o kadar karmaşıktır ki, bazı kestirmecilerin kolaycılığında “Evet” ya da “ Hayır “la geçiştirilmesi mümkün değildir. Söyleyeceklerinizle durumu etkileme olanağını göremediğiniz durumlarda sessiz kalmak da gerekebilir. Ancak Türkiye’nin Suriye’deki son operasyonu konusunda sürekli üzerime geliniyor. Kimi görüşümü merak ettiğinden, ama bir çoğu da kendi politik amaçlarına malzeme yapmak telaşı ile sabırsızlanıyor. Bazı çok bilmişler de bu sessizlik üstüne komplo teorileri bile icat etmeye başladılar. Bu durumda ne düşündüğümü açıklamak kaçınılmaz oldu: Her şeyden önce içimizde Türkiye’nin iyiliğini ve terör belasından kurtulmasını istemeyen olduğuna inanmıyorum. Mesele “Türkiye’nin iyiliği nerededir?” sorusunun yanıtındadır. Bu sorunun gerçek muhatabı elbette Türkiye’de yaşayanlardır. Ama benim inancım Suriye topraklarının artık neredeyse 10. yılına girmekte olan savaşa doyduğu noktasındadır. On yıldır akan kan bundan böyle de akmaya devam ederse barışa ulaşmak mümkün olmayacaktır. Bana göre Türkiye’nin mutlu ve huzurlu geleceği Türkü – Kürdü – Arabı ve Türkmeni ile tüm bölge halklarının dialog içinde inşa edecekleri bir düzenle mümkün olacaktır. Suriye’nin toprak bütünlüğü içinde kendi sınırlarına sahip çıkabileceği ve Türkiye’nin de kendi sınırlarını güvende hissedebileceği bir durumun yaratılması gerekiyor. Bunun için kanımca Türkiye ile Suriye arasında en erken zamanda ilişkilerin yeniden tesis edilmesinin büyük yararı olacaktır. Bunun da ötesinde Türkiye’nin Mısır dahil diğer bölge ülkeleriyle bozulan ilişkilerinin de düzeldiğini görmek en büyük dileğimdir. AB ile kavgalı değil işbirliği içinde bir Türkiye herkes için daha iyi olacaktır. 1974 yılında 27 yaşındayken, Faşist Yunan Cuntasının neden olduğu Türkiye’nin askeri harekatında ben de her genç Kıbrıslı Türk gibi görev aldım. Lefkoşa’da Dereboyu’ndaki savaşta arkadaşlarım yanımda şehit düştüler; pek çoğumuz gibi ben de savaşın ne demek olduğunu yaşayarak öğrendim. Bu nedenle savaşın acılarını hiç bir toplumun yaşamasını istemem. Türk- Kürt- Arap hiçbir çocuğun burnunun kanamasını arzulayamam. Daha önce de söyledim 1974’te biz adına Barış Harekatı desek de bu bir savaştı ve akan da kandı. Şimdi Barış Pınarı desek de akan su değil kandır. Bu nedenle bir an önce diyalog ve diplomasinin devreye girmesi en büyük dileğimdir.”
Akıncı’ya Rum heyeti görüşmesinde Türk Bayrağı tepkisi
2019 yılı ocak ayında KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum derneği üyelerinin kabulünde, KKTC ve Türk bayrağının olmaması nedeniyle sert bir şekilde eleştirildi. Akıncı, kendisine yöneltilen eleştirilere sosyal medya hesabı üzerinden cevap vermişti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Rum Sosyal Reform Birliği (OPEK) üyelerini kabulünde KKTC ve Türkiye bayrağının olmaması, muhalefetin tepkisine neden olmuştu.
Mustafa Akıncı’dan Açıklama
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum Sosyal Reform Birliği (OPEK) üyelerini kabulünde KKTC ve Türk bayrağının olmamasıyla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaparak, “Bayrak üstünden ucuz siyaset alışkanlığı hala bitmedi” dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Bayrak üstünden ucuz siyaset alışkanlığı hala bitmedi. Neymiş, Rum derneği ziyaretimize geldiği için bayraklar salondan çıkarılmış… Birkaç gün önce Spehar geldiğinde de yoktu. BM Genel Sekreterinin Kıbrıs geçici özel temsilcisi Lute geldiğinde de. Onu görmediniz mi? AB komisyonu Başkanı Junker, AP Başkanı Shultz ve daha birçok yabancı dışişleri bakanı, devlet adamı geldiğinde de. Ve bu durum yeni değil, benden önce de hep böyle oldu. Cumhurbaşkanlığı’nda bina girişinde sabit direklerde bayraklarımız var, her geleni karşılayan. Bir de bina içinde seyyar olanlar var. Toplantının niteliğine göre davranılır ve yabancılarla görüşülecek mekanlarda sembol empozesi yapılmaz öteden beri. Gelenlere düşüncelerimizi anlatmayı tercih ederiz. Tekrar ediyorum; bu hep böyle oldu.”
“Yabancı devlet adamlarının Rum engelini aşabildikleri oranda geldikleri tek yer de Cumhurbaşkanlığı. Resmen tanımasalar da. Yabancı devlet yetkilileri ve büyükelçiler dışında makamımıza gelmek cesaretini gösteren az sayıda Rum örgütüne de aynı şekilde davranmak, onlar talep etmeseler de, doğru bir yaklaşımdır. Bu konuyu saldırı vesilesi yapanların belirttiklerimi bilmediklerini düşünmüyorum. Bilerek yapıyorlar. Ama halkımızın gerçeği bilmesinin gerekli olduğu inancıyla bu paylaşımı yapmayı gerekli gördüm.”
Kaynak: Ulusal Kanal / Yeniçağ
Defence Turk Yayın Koordinatörü. Türk Savunma Sanayii özelinde; savunma teknolojileri, stratejileri ve politikaları araştırmacısı ve takipçisi.