ROKETSAN Türkiye’nin Caydırıcılığını Yukarı Taşıyor

“ROKETSAN’ın yakıt ve roket motoru teknolojilerindeki gelişimi Türkiye’yi uzaya taşımasının yanı sıra stratejik caydırıcılığını artırıyor.”

Salih Kıvrak

Balistik füzeler, uzun menzilleri ve yüksek hızları ile düşman ülkelerin askeri üsleri gibi stratejik konumlarını tehdit ederek bu güce sahip olan ülkeler için caydırıcı güç oluşturma açısından önemli bir rol oynamaktadır. Bu kabiliyet ile ülkeler, sınırlarının çok ötesindeki potansiyel rakiplerine karşı bir tehdit oluşturabilir ve saldırgan eylemlere karşı caydırıcılık sağlayabilir. Ülkenin ulusal güvenliğini ve savunma kabiliyetini korumada ciddi önem arz eden bu güç, yani balistik füzeler, stratejik nüfuzu artırarak uluslararası ilişkilerde ülkelerin güçlü bir pozisyon oluşturmasına katkıda bulunabilmektedir.

Atmosferin dışına çıkarak bir yörüngeye yerleşen ve ardından atmosfere yeniden giriş yaparak hedefine doğru hareket eden balistik füzeler; menzilleri, hedefe ilerleyişleri, inişleri ve taşıyıcı platformları gibi bazı özellikleriyle diğer füzelerden farklılık gösterebilmektedirler. Bu ayırt edici özellikler sayesinde balistik füzeler, düşman ülkelerin derinliklerine saldırabilme, hızlı tepki verme ve hassas hedef vurma vb. gibi askeri gücün etkin bir şekilde kullanılmasına yardımcı olmaktadır

Ülkemizde son yıllarda önemli bir gelişim ve artış kaydeden savunma sanayii projelerinde füze ve roket sistemleri önemli bir paya sahipken bu projelerin öncüsü ve önde gelen şirketlerinden biri olan ROKETSAN uzun yıllardır yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği çeşitli füze ve roket sistemleri ile birçok başarılı ürün ortaya koymuştur. Bu yazıda kara, deniz, hava platformları için geliştirdiği farklı tipte mühimmatların yanında hava savunma sistemleri, uzay çalışmaları ve balistik koruma gibi alanlarda da faaliyet gösteren ROKETSAN’ın balistik füzelerini inceleyeceğiz.

ROKETSAN Türkiye’nin Caydırıcılığını Yukarı Taşıyor çalışmasının tamamı Defence Turk Dergi 15′inci  sayısında.

Çalışmanın tamamını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

Balistik füzelerin menzillerine göre sınıflandırmaları şu şekildedir;

• Taktik Balistik Füze (TBM) (150-300 km)
• Kısa Menzilli Balistik Füze (SRBM) (300-1000 km)
• Orta Menzilli Balistik Füze (MRBM) (1000-3500 km)
• Uzun Menzilli Balistik Füze (LRBM) (3500-5500 km)
• Kıtalararası Balistik Füze (ICBM) (5500 km ve daha fazla)

Balistik füze çalışmalarına giriş yapmadan önce ROKETSAN’ın geliştirdiği diğer ürünler hakkında kısaca bahsetmekte fayda var. Kara sistemleri konusunda kurulduğu günden bu yana elde ettiği deneyimlerle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine birçok farklı menzilde topçu roketi ve füze kazandıran ROKETSAN, yüksek doğruluk ve yüksek tahrip güçleri sayesinde, 3 – 40 km menzildeki hedefler için manevra birliklerine ateş desteği sağlayabilen TR-107, TR-122 ve TRB-122 topçu roketleri; 13-30 km menzildeki hedefler için TRG-122 Güdümlü Roketi ve TRLG-122 Füzesi, 20-70 km menzildeki hedefler için TRG-230 ve TRLG-230 Füzesi; 20-120 km menzilli TRG-230 Füzesi; 80-280 km menzilli BORA Füzesi ve farklı çap ve menzillerde Çok Namlulu Roket Atar Silah Sistemleri geliştirmiştir.

Bahse konu ürünleri TSK envanterine ek olarak dost ve müttefik ülkelere sunan ROKETSAN, bunlarla birlikte hava savunma sistemleri, gemisavar füzesi, hafif ve ağır sınıf torpido, tanksavar füzesi, güdümlü füze, seyir füzesi, dolanan mühimmat gibi geniş bir ürün yelpazesine sahiptir.

YILDIRIM J-600T

Füze üretiminin millileştirilmesi ve bu konudaki teknoloji kazanımının elde edilebilmesi adına ortaklık arayışına giren Türkiye, 1990’lı yılların sonunda Çin Halk Cumhuriyeti ile karadan karaya roket ve füze sistemleri konusunda iş birliğine gitmiştir. Yapılan iş birliği sonucunda WS-1 topçu roketlerinin yerel imalatı gerçekleştirilerek KASIRGA adı altında üretilmeye başlanmıştır.

ROKETSAN tarafından lisans altında üretilen ve 1998’de Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine alınan KASIRGA topçu roketinin ardından China Precision Machinery Import-Export Corp (CPMIEC) ile imzalan yaklaşık 300 milyon dolar değerindeki ikinci sözleşme ile B-611 balistik füzeleri de yine lisans altında üretilmeye başlanarak Türkiye’nin ilk balistik füzesi 2002 yılında TSK envanterine sunulmuştur.

Yusuf Emir Işık

Gaziantep Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi. Savunma Sanayii ve Uluslararası İlişkiler Meraklısı