Rolls-Royce, hibrit-elektrikli uçuşun ilk adımını tamamladı

Hibrit-elektrikli uçuşlara güç sağlama amacıyla tasarlanan küçük gaz türbini, ilk yakıt testini başarıyla tamamladı.

Rolls-Royce tarafından hibrit-elektrikli uçuşlara güç sağlama amacıyla tasarlanan yeni küçük gaz türbini, ilk yakıt testini başarıyla tamamladı. Bu motor, ultra düşük emisyonlar üreten yeni yanma teknolojisi ile donatılmıştır. Bu önemli başarı, kompakt ve yoğun güç türbinini entegre edilecek olan hafif bir turbojeneratör sisteminin etkinliğini hayata geçirmektedir.

Rolls-Royce, Yeni Nesil Hava Ulaşımı (Advanced Air Mobility – AAM) pazarına entegre bir turbojeneratör sistem geliştirmekte. Söz konusu pazarda, kentsel hava hareketliliği (Urban Air Mobility – UAM) için elektrikli dikey kalkış ve iniş (eVTOL) veya elektrikli kısa kalkış ve iniş (eSTOL) uçakları ile 19 koltuğa kadar kısa mesafe uçakları yer alıyor. Test edilen gaz türbini ayrıca helikopter, yardımcı güç ünitesi (auxiliary power unit – APU) ve savunma sanayii pazarlarında da potansiyel uygulamalar sunabiliyor.

Rolls-Royce Electrical Müşteri Dirktörü Matheu Parr konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı;

“Rolls-Royce olarak, Yeni Nesil Hava Ulaşımı pazarı için tamamen elektrikli ve hibrit elektrikli güç ve tahrik sistemleri geliştirme çalışmaları yürütmeye devam ediyoruz. Yeni küçük gaz türbinimizin ilk yakıt testi, ateşlemeden (light-up) sistemin hızlanmasına (pull-away) kadar birçok başarılı aşamayı bünyesine barındırıyor.Bu önemli başarı, yeni gaz türbininin, konsept dondurma aşamasından ‘teste geçme’ aşamasına kadar iki yıldan daha kısa bir sürede geliştirilmesinin ardından elde edildi. Turbojeneratör sistemi, elektrikli uçuşun desteklendiği rotaların genişletilebilmesi ve daha fazla yolcunun düşük ya da potansiyel olarak net sıfır emisyonlu uçaklarla seyahat edebilmesi anlamına geliyor.”

Elektrikli Uçuşun Geleceği İçin Rolls-Royce’un Rolü

Bu turbojeneratör sistemi, elektrikli uçuşun desteklendiği rotaların genişletilmesine ve daha fazla yolcunun düşük veya net sıfır emisyonlu uçaklarla seyahat etmesini mümkün kılacak. Bu sayede elektrikli bataryaya sahip uçaklar daha uzun menzilli uçuşlar gerçekleştirebilecek ve yeni rotalara yolculuğun önü açılabilecek.

Rolls-Royce, bu turbojeneratör sisteminin elektrikli tahrik portföyünü tamamlamak için kullanılacağını ve sürdürülebilir havacılık yakıtları ve hidrojen yakma yoluyla daha uzun menzilli uçuşları mümkün kılacağını belirtmektedir. Bu gelişme, elektrikli bataryalı uçakların daha uzun menzilli uçuşlar yapabilmesine ve yeni rotalara erişim sağlayabilmesine olanak tanımaktadır.