“Lojistik, ‘güçlü olmanın’ güç aktarımı ile mümkün kılınmasıdır.”
Rahmi Erkut Erdinçler
24 Şubat 2022’de başlayan Ukrayna Savaşı; Soğuk Savaş’ın iki süper gücünden biri olan SSCB’nin koşulsuz mirasçısı Rusya Federasyonu’nun on yıllardır gösterdiği ‘sert ve güçlü ordu’ imajının lojistik söz konusu olduğunda nasıl ‘ortada kaldığını’ ilginç bir şekilde bizlere göstermiştir. İlginçtir, geçmişte Napolyon komutasında o zamana kadar Avrupa tarihinin gördüğü en büyük kara ordusunun ve 2. Dünya Savaşı’nda Alman Panzer ordularının büyük ölçüde ‘lojistik’ konusunda yaşadığı ihmaller ile topyekûn işgalden korunan uçsuz bucaksız Rusya’nın aynı hataya kendi ‘arka bahçesi’ Ukrayna’da düşmesi askeri tarih yazınını tekrar eder derecesinde biz günümüz tarihçilerini hayrete düşürmektedir.
Bu çalışmada askeri lojistiğin bir askeri operasyonun kaderini belirleyecek derecede önemli olması, tarihten günümüze Rusya’da yaşanan önemli askeri harekâtlar ışığında ele alınacak, süregelen Rusya-Ukrayna çatışmasında Rusya’nın karşılaştığı temel başarısızlıklar üzerinde durulacaktır.
Giriş
Modern askeri terminolojide genel anlamı ile lojistik, askeri birliklerin her türlü intikal, operasyon ve sonrası süreçte hareketinin (coğrafi engellerin aşılması dahil) ve barınmasının sağlanması; silah, mühimmat, gıda, yakıt, sağlık malzemesi, gerekli destekleyici alet ve malzeme, haberleşme ve vb. hizmetlerin askeri birliklere zamanında, yerinde ve yeteri kadar ulaştırılması adına gerekli planlama ve uygulanma sürecini kapsayan sivil/askeri bir bilimsel disiplindir.
Lojistiğin tek ve sade bir anlamı olmayıp bu alanda tarihten günümüze her askeri tarihçinin ilgisine mazhar olmuştur. Sun Tzu, Savaş Sanatı adlı kült eserinde askeri başarı için elzem olan düzen ile düzensizlik arasındaki ince çizginin lojistikten geçtiğini anlatmaktadır.
Rusya-Ukrayna Savaşı ve “Lojistiğin Stratejik Önemi” çalışmasının tamamı Defence Turk Dergi 12′nci sayısında.
Defence Turk Dergi’ye online ve basılı olarak erişmek için tıklayınız.
Askeri Lojistik Uzmanı Doç. Dr. Bülent DURGUN’a göre lojistik; milli ekonomi ile askeri güç arasındaki köprüdür. Stratejinin dikte ettiği lojistik; milli ekonomik gücün ihtiyaçları karşılaması oranında, milli stratejinin üst sınırlarını belirler. Taktiği dikte ettiği bir lojistik ise, harp sahasındaki ihtiyaçları karşılamak durumuna göre taktik planlara ve bu planların uygulanabilme faaliyetleri üzerine kısıtlama koyar.
İfadelerden anlaşılacağı üzere lojistik, güçlü bir askeri kuvvete sahip olmak kadar bu askeri kuvvetin gerekli yere gerektiği zamanda gerektiği kapasitede yönlendirilebilmesi ile askeri faaliyetlerin başarısına yön vermektedir. Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş, lojistiğin stratejik öneminin ihmal edildiği zaman nasıl vahim sonuçlara yol açabileceğinin tarihte yaşanan sayısız askeri örnekten belki de en güncel olanıdır.
Bu güncel örneği analiz etmeden önce coğrafya olarak aynı bölgede tarihe geçmiş, yaşandıkları dönemde tarihin gördüğü en büyük kara harekâtları olan Napolyon’un 1812 Rusya Seferi ve 2. Dünya Savaşı’nın dönüm noktalarından Nazi Almanyası’nın Sovyet Rusya’yı işgal projesi Barbarossa Operasyonu ile lojistiğin stratejik önemi üzerinde tarihsel bir analiz yapılacaktır.
Yazının devamı için lütfen giriş yapın veya kaydolun
Gaziantep Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi. Savunma Sanayii ve Uluslararası İlişkiler Meraklısı
