Rusya'nın ham madde konusunda sıkıntı yaşadığı iddiası

Rusya’nın ham madde konusunda sıkıntı yaşadığı iddiası

Hackerlar, Rusya’nın 2035 yılına kadar maden kaynaklarının geliştirilmesi stratejisini özetleyen gizli sunumlara erişim sağladı.

Inform Napalm tarafından yayımlanan belgeler, Rusya’nın ithal hammaddelere olan artan bağımlılığını ve azalan yerel kaynak tabanını ortaya koydu. “MedvedevLeaks”in bir parçası olarak Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev’in yardımcılarının e-posta yazışmalarından sızdırılan veriler, ülkenin uzun vadeli kaynak güvenliğine dair kasvetli bir tablo çizmekte.

Defence Blog tarafından yapılan habere göre belgeler, Rusya’nın maden rezervlerinin tükenmesini telafi etmek için mücadele ettiğini gösteriyor. Bu bağlamda son 25 yılda yeni yatakların keşfinin on kat azaldığı ifade edilmekte. İddialara göre sadece 2018-2019 yılları arasında kritik maden rezervlerinde %90’a varan düşüşler yaşandı ve bu durum tüketim ile arama faaliyetleri arasında ciddi bir dengesizliğin olduğunu ortaya koydu.

Konuyla ilgili öne çıkan ifşalardan biri ise Rusya’nın temel endüstriyel metaller için ithalata neredeyse tamamen bağımlı olması. Ülke, modern teknoloji, savunma ve altyapı için temel bileşenler olan manganez, krom, lityum, kobalt ve bakırın yeterli yerel rezervlerinden yoksun durumda. Bunlardan bazıları (örn: lityum) Ukrayna’nın maden yataklarının kaybının ardından daha da erişilemez hale geldi. Rusya’nın askeri elektronikler için hayati önem taşıyan kobalt tedariki ise neredeyse tamamen yabancı kaynaklara dayanıyor ve bu da onu ekonomik yaptırımlara ve jeopolitik kesintilere karşı savunmasız hale getiriyor.

Jeolojik keşiflere yönelik hükümet yatırımları da büyük kesintilere uğradı ve fonlama 94 milyar Ruble azaldı. Özel sektör yatırımları ise açığı kapatamadı ve yeni maden yatakları sağlama çabaları daha da zayıfladı. Sonuç olarak Rusya büyük ölçüde işlenmemiş ham madde ihracatına bağımlı kalmaya devam ediyor.

Sızıntı ayrıca Rusya’nın yabancı tedarikçilerden ham madde temin etme yönündeki yoğun çabalarına da ışık tutmakta. Moskova, kıtlıklara yanıt olarak Çin, Kazakistan, Özbekistan ve Moğolistan’dan kritik maden ithalatını artırdı. Dış kaynakları edinme yönündeki bu çaba yalnızca ekonomik bir zorunluluk değil, aynı zamanda devam eden yaptırımlar ve tedarik zinciri kesintileri arasında özellikle savunma sektörü olmak üzere temel endüstrileri sürdürmek için stratejik bir hamle olarak görülmekte.

Ülkenin temel madenlerdeki azalan öz yeterliliği, ekonomik ve stratejik istikrarını tehdit edebilir. Daralan bir kaynak tabanı ve artan ithalat bağımlılığıyla boğuşurken Rusya önemli bir dış bağımlılık olmadan endüstriyel ve askeri yeteneklerini sürdürmede artan zorluklarla karşılaşabilir.