Almanya, Kalıcı Yapılandırılmış İş Birliği (PESCO) kapsamında TWISTER füze savunma projesine katıldı.
Alman Savunma Bakanlığı sözcüsü yaptığı açıklamada, Fransa tarafından davet edilen Berlin’in TWISTER olarak adlandırılan teşebbüse katıldığını doğruladı. Almanya daha öncesinde bu projede gözlemci konumundaydı. TWISTER, Uzay Tabanlı Taktiksel Gözetleme ile Zamanında Uyarı ve Önleme’nin kısaltmasıdır. AB yetkilileri, projeyi, Kalıcı Yapılandırılmış İş Birliği (PESCO) programı kapsamındaki Kasım 2019 proje listesine dahil ettiler.
Füze üreticisi MDBA’ya göre proje, 2030 yılına kadar, uzay tabanlı erken uyarı sensör ağını ve 100 kilometre irtifaya kadar 5 Mach hızından daha yüksek hızda hareket eden bir önleyici füzenin kullanıma alınmasını amaçlıyor.
Savunma Bakanlığı sözcüsü, TWISTER’ın hedeflerinin “Alman çıkarlarına uygun olduğunu” belirtti. Yetkililer, Avrupa Savunma Sanayii Kalkınma Programı himayesi altındaki tamamlayıcı bir araştırmanın projeyi hızlandırmaya yardımcı olabileceği beklentisine sahip. Bakanlık sözcüsü ayrıntı vermeyi ise reddetti.
Almanya, Fransa liderliğinde Finlandiya, Hollanda, İtalya ve İspanya’yı bir araya getiren teşebbüste ilk ortak olan ülkeler arasında yer almadı. Fakat kısa bir süre önce PESCO’nun web sitesinde Almanya bayrağı, projenin ortak ülkelerinin bayraklarının yanına eklendi.
MBDA, orta menzilli ve manevra yapan balistik füzeler, hipersonik veya yüksek süpersonik seyir füzeleri, gemisavar füzeleri ve daha konvansiyonel hedefler de dahil olmak üzere geniş bir tehdit yelpazesine hitap edecek yeni bir “atmosfer içi önleyici” geliştirmeyi planlıyor. Bu önleme aracı, mevcut ve gelecekteki kara ve deniz sistemlerine entegre edilecek.
TLVS Hava Savunma Sisteminin Durumu Henüz Netleşmiş Değil
Almanya’nın hava savunma projesiyle ilgili planlara katılacağı haberi, TLVS olarak adlandırılan bir başka yeni nesil silahın kaderinin belirsiz olduğu bir zamanda geldi. İsmi açıklanmayan bir yetkiliye göre, Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer’in projeye devam edip etmeme kararını yıl sonuna kadar vermesi bekleniyor.
Ancak, Lockheed Martin ve MBDA Deutschland temsilcileri tarafından yürütülen bir yıllık müzakereler ve teklif sürecinin ardından, yüksek maliyetler önemli bir engel olarak boy gösterdi. Handelsblatt gazetesinde paylaşılan habere göre 2030’a kadar 13 milyar € (16 milyar ABD $) gibi yüksek bir maliyet öngörülüyor.
TLVS’nin sona ermesi, Alman savunma tedarik bürokrasisine ağır bir darbe anlamına gelebilir. Bunun sebebi ise projenin, başarısızlığa uğramayacak kadar önemli bir trans-Atlantik projesi olarak öne sürülmesi. 360 derecelik algılama ve atış kabiliyetine sahip olan sistemin, Almanya’nın envanterindeki Raytheon tarafından üretilen ve yaşlanmakta olan Patriot filosunun yerini alması planlanıyordu.
Buna ek olarak, Almanya’daki bazı yetkililer, Lockheed Martin yapımı PAC-3 MSE önleme aracı da dahil olmak üzere, TLVS paketindeki ABD bileşenleri ile ilgili Amerika’nın teknoloji transferi konusunda aşırı hassasiyet göstermesinden rahatsız.
Kramp-Karrenbauer, Savunma Projelerindeki Yüksek Maliyetlere Göndermede Bulundu
Kramp-Karrenbauer, Hamburg’daki Bundeswehr Üniversitesi’nde yakın zamanda yaptığı bir konuşmada, “Rutin operasyonlar için temel ekipman ve kaynaklar pahasına büyük projelerin finansmanını kabul etmeyeceğim.” dedi. Aynı zamanda, TLVS programının daha sonraki aşamalarda sunabileceği hipersonik füzelere karşı savunma yeteneğine Almanya’nın sahip olması gerektiğini vurguladı.
Eski bir NATO kuvvet planlamacısı olan ve şimdi Berlin merkezli Alman Dış İlişkiler Konseyi’nde analist olarak görev alan emekli Korgeneral Heinrich Brauß, programın Avrupa hava sahasını korumak için mevcut yetenek açığının hızla kapatılması amacıyla gerekli olduğunu savundu.
Londra merkezli Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü analistlerinden Douglas Barrie ise, “Almanya’nın TWISTER projesine katılımı, füze savunması konusunun Avrupa’daki birçok ülkenin hafızasında yer ettiğini gösteriyor. Kendi adıma, TLVS karar verme sürecindeki tekrarlanan gecikmeleri bir kenara bırakırsak, bunun altında yatan sebebin, Avrupa’nın askeri açıdan lider ülkelerinde hedeflere ulaşmak için kullanılabilecek katmanlı kara tabanlı hava savunmasına daha fazla odaklanılması gerektiği argümanı olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
İlgili Olarak
MBDA ve Lockheed Martin’den Almanya’ya Hava Savunma Sistemi Teklifi

Savunma Sanayii Takipçisi, Avrupa Birliği & NATO Güvenlik Politikaları Araştırmacısı