Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Irini Harekâtı kapsamında ülkemizin rızası olmadan denetime tabi tutulan Türk bayraklı ticari gemi hakkında açıklama yaptı.
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, TBMM’de gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Türk ticaret gemisine yönelik hukuk dışı aramaya ve İrini harekâtına yönelik değerlendirmesini sorması üzerine Bakan Akar, “Irini Harekâtı başlangıcından beri sakat doğmuş bir harekât. Bunun hukuki temelleri, uluslararası hukuk bakımından sağlam temellere dayanmamaktadır. Bunun uygulaması da aynı şekilde sıkıntılı yürütülmektedir. BM tarafından tanınan Milli Mutabakat Hükümeti’nin izni ve onun oluruyla bütün faaliyetlerin yürütülmesi lazım. Fakat bu konuda maalesef bu harekâtı icra edenler bunlara dikkat etmemektedirler.” diye konuştu.
Millî Mutabakat Hükümeti’nin tüm faaliyetlerine dikkat edilirken Hafter grubu ile ilgili hiçbir işlem yapılmamasına da dikkati çeken Bakan Akar, “Bu da açık ve net şekilde görülmektedir. Dünkü yapılan olay tamamen uluslararası hukuka aykırı, teamüllere aykırı bir şekilde icra edilmiştir. Yanlış yapılmıştır. Bununla alakalı bütün haklarımız mahfuzdur. Dışişleri Bakanlığımızla beraber gerekli faaliyetleri yürütüyoruz, gerekli işlemler yapılacak. Olayı takip ediyoruz.“ ifadelerini kullandı.
Bölgedeki benzer gemilerin de aynı uygulama ile karşılaşmamaları için önlem alınıp alınmayacağına yönelik soruya da Bakan Akar, şu yanıtı verdi:
“Tedbirler üzerinde duruyor, onun üzerinde çalışıyoruz. Uluslararası hukuk ne diyorsa, teamüller ne ise ona göre hakkımızı, hukukumuzu savunacağız. Ticari gemiye böyle bir muamele yapılması, bayrak ülkesinin müsaadesi olmadan böyle bir şekilde faaliyet gösterilmesi kesinlikle yanlıştır. Ayrıca ve önemle altını çizmek isterim ki yapılan aramalar sonucunda tamamen orada yiyecek, içecek, insani yardım malzemelerinin olduğunu da onlar da görmüşlerdir. Yapılan harekâtın yanlış olduğunu onlar da anlamışlardır. Bu tür harekâtı idare edenlerin uluslararası hukuk, teamüllerin yanı sıra ayrıca ön yargıdan uzak, objektif, duygusallıktan uzak davranmaları lazım. Fakat burada görüyoruz ki duygusallık da objektiflikten uzaklık da var. Bu iyi, güzel bir örnek değil. Yanlış bir örnek. Ayrıca maalesef müttefiklerimiz tarafından yapılan açıklamalar da tam olarak gerçeği yansıtmamakta ve maalesef bazı gerçekler çarpıtılmaktadır.“
Dışişleri Bakanlığı: “Irini operasyonu taraflı bir operasyondur.”
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’un, Türk bayraklı bir ticari geminin Irini Harekâtı kapsamında ülkemizin rızası olmadan denetime tabi tutulması hakkındaki soruya cevabı şu şekilde:
“Irini Harekâtı, AB tarafından yürütülen; ancak amacı ve faydası tartışmaya açık bir harekâttır. Bu harekât çerçevesinde dün (22 Kasım) “Hamburg” isimli Alman savaş gemisi, Ambarlı Limanından Misurata’ya boya, boya malzemesi ve insani yardım malzemesi taşımakta olan “MV Roseline A” adlı Türk bayraklı ticaret gemisini sabah saatlerinde ayrıntılı şekilde sorgulamıştır. Kaptan iş birliği göstererek geminin yükü ve seferi hakkında ayrıntılı bilgi paylaşmıştır. Buna rağmen saat 17:45’te Irini Harekâtı silahlı unsurları tarafından gemiye çıkılarak uzun saatler süren bir “denetleme” yapılmıştır. Tüm personelin, Kaptan dâhil, zorla üstleri aranmış, bütün personel bir yerde toplanarak alıkonulmuş, Kaptanın başına silahlı asker dikilerek, zor kullanmak suretiyle konteynerler aranmıştır.
Sözkonusu müdahale, ne bayrak devleti olarak ülkemizin, ne de gemi kaptanının rızası alınarak gerçekleştirilmiştir. Kaptanın taşınan kargonun niteliğine dair beyanlarına rağmen, muğlak bir şüphe üzerine başlatılan ve geceyarısı sonrasına kadar devam eden bu müdahale, ancak ülkemizin ısrarlı itirazları üzerine sonlandırılmıştır. Silahlı personel sabaha kadar ticaret gemisinde beklemiş, sabah saat 09:38’de gemiyi terketmiştir.
Silah ambargosunu ihlal etmediği görülen gemimizin ağır hava şartları altında saatlerce güzergâhından alıkonulmasını, ayrıca denetleme sırasında personele adeta suçlu muamelesi yapılmış olmasını esefle karşılıyoruz. Yetkisiz ve güç kullanılarak yapılan bu eylemi protesto ediyoruz. Bundan doğabilecek zarar ve kayıplara karşı ilgili gerçek ve tüzel kişilerin her türlü tazminat hakkı tabiatıyla saklı olacaktır.
Uluslararası sularda ticari gemilere müdahale edilebilmesi için bayrak devletinin rızasının alınması esastır. Libya silah ambargosuna dair BMGK kararları bu yükümlülüğü ortadan kaldırmamaktadır.
AB’nin ne meşru Libya Hükümetiyle, ne ülkemizle, ne de NATO’yla istişare etmeden başlattığı Irini Harekâtının tarafsızlığı hâlihazırda tartışmalıdır. Hal böyleyken, ülkemizden Libya’ya taşımacılık yapan gemilere uygulanan bu çifte standartlı ve hukuk dışı muamele asla kabul edilemez.
Daha önce de birçok kez belirttiğimiz gibi Irini operasyonu taraflı bir operasyondur. Darbeci Hafter’e gelen silah desteklerini denetlemeyen, keyfi uygulamalarda bulunulan, meşru Libya hükümetini cezalandırmaya yönelik bir harekattır.”
İlgili Olarak
Alman savaş gemisi IRINI Operasyonu kapsamında Libya’ya gönderiliyor
IRINI Operasyonu kurmay başkanlığı Yunan donanmasına devredildi

Çukurova Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği öğrencisi.
Savunma sanayii takipçisi.
Motosiklet ve Adanaspor tutkunu.