Pentagon: Çin 2030 yılında nükleer cephaneliğini ikiye katlamış olacak.
ABD Savunma Bakanlığı tarafından Kongre’ye sunulan rapora göre Çin’in 500’den fazla nükleer savaş başlığı var ve bu sayının 2030 yılına kadar 1.000’i geçmesi bekleniyor. Pentagon tarafından yayınlanan yıllık raporda Çin’in önümüzdeki yedi yıl içinde nükleer savaş başlığı stokunu iki katına çıkarmaya hazırlandığı belirtilmekte. Aynı zamanda Çin’in Amerikan ana karasını konvansiyonel silahlarla vurabilecek uzun menzilli füzeler üzerinde çalıştığı da raporda yer aldı.
Raporda bahsi geçen uzun menzilli füzeler ile ilgili sistemin sahaya sürülmesi halinde Pekin, ‘Amerika Birleşik Devletleri, Hawaii ve Alaska kıtasındaki hedeflere yönelik konvansiyonel saldırı tehdidinde bulunabilecek.

Çin hakkındaki rapor, Çin Lideri Xi Jinping ile ABD Başkanı Joe Biden arasında San Francisco’daki Asya-Pasifik Ekonomik İş birliği zirvesinin oturum aralarında beklenen toplantıdan bir ay önce geldi. Kongre’nin talep ettiği yıllık rapor, Pentagon’un ABD hükümetinin bölgedeki ana tehdit ve Amerika’nın uzun vadeli başlıca güvenlik sorunu olarak gördüğü Çin’in artan askeri yeteneklerini ölçmesinin bir yolu olarak karşımıza çıkıyor.
Üst düzey bir Pentagon yetkilisi, 19 Ekim günü gazetecilere verdiği demeçte “Çin’in yöneldiği yerden çok büyük bir sapma olduğunu öne sürmeye çalışmıyoruz ancak önceki tahminleri aşma yolunda olduklarını öne sürüyoruz.” dedi ve konunun ABD için “çok fazla endişe” yarattığını sözlerine ekledi.
Geçen yılki rapor, Pekin’in nükleer kuvvetini hızla modernize ettiği ve sahip olduğu savaş başlığı sayısını 2035 yılına kadar neredeyse dört katına çıkararak 1.500’e çıkarma yolunda olduğu konusunda uyarıyordu. Önceki raporun ardından Çin, ABD’yi gerilimi tırmandırmakla suçlamış ve Pekin’in hâlâ nükleer silahlara ilişkin “ilk saldırıyı yapmama” politikasına bağlı olduğunu söylemişti.
Çin Devlet Başkanı Xi’nin 2049 yılına kadar “dünya standartlarında” bir orduya sahip olma hedefine ulaşmayı amaçlayan hızlı bir modernizasyona devam ettiğini ortaya koyuyor.
Pentagon’un Ulusal Savunma Stratejisi ise Çin’in ABD için en büyük güvenlik sorunu olmaya devam etmesi ve Pekin’den gelen tehdidin ABD Ordusu’nun gelecek için nasıl donatılıp şekillendirileceğini belirleyeceği etrafında şekilleniyor.
Ancak 7 Ekim’de Hamas ile İsrail arasında süren çatışmaların ardından ABD, Çin’in büyümesine karşı koymak için Pasifik’e doğru geniş çapta teşvik edilen yönelimi yerine yeniden Orta Doğu’ya odaklanmak zorunda kaldı. ABD bir yandan İsrail’e silah sevkiyatı yaparken, diğer yandan da Rusya’nın işgalini püskürtmek için 20 aydır mücadele eden Ukrayna’ya destek vermeye ve mühimmat göndermeye devam ediyor.
İlgili Olarak
Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü öğrencisi. Uluslararası İlişkiler ve Savunma Sanayii araştırmacısı.