Prof. Dr. Feridun Taşdan’ın (Western Illinois University) Defence Turk Dergisinin 2. Sayısı için kaleme aldığı yazıda Türk SİHA’larının farklı coğrafyalardaki başarılı operasyonları ve bu operasyonlar sonucunda tartışılmaya başlanan zırhlı birliklerin hava savunması inceleniyor.
Dünya geneline bakıldığında SİHA (Silahlı İnsansız Hava Aracı) ve İHA’lar (İnsansız Hava Aracı) günümüze kadar asimetrik harp ortamında, yani düzenli orduların terör örgütlerine karşı mücadelesinde, yaygın olarak kullanılmaktaydı. Özellikle 2000’lerin başından itibaren ABD’nin Afganistan’da yerleşik terör örgütlerine karşı yoğun olarak MQ-1 Predator veya MQ-9 Reaper sınıfı İHA’larını kullandığı, hatta MQ-9’un desteklediği F-16, F-15E, B-1 gibi savaş uçakları ile birlikte ortak hava operasyonları yaptığı bilinmekteydi. ABD’nin yoğun SİHA/İHA kullanımı 2003 yılından sonra Irak’ta ve 2011 sonrasında ise Suriye’de devam etmiştir. ABD bu alanda başı çeken ülke olurken, İsrail ise uzun yıllardır kendi coğrafyasında SİHA/İHA kullanarak yoğun asimetrik operasyonlar icra etmektedir.
Türkiye’nin SİHA/İHA kabiliyetlerinin sahadaki operasyonel kullanımı 2010’larda tedarik edilen, ASELSAN ürünü ASELFLIR300T Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi takılı 10 adet HERON (Hv.K.K.’da Gözcü adı verildi) ile başlamıştır. Ardından TUSAŞ üretimi MALE (orta irtifa uzun havada kalış süresi) sınıfı ANKA, BAYKAR üretimi 650 kg azami kalkış ağırlığına sahip, taktik sınıfı TB2 ve VESTEL üretimi 600 kg az kalkış ağırlığına sahip Karayel isimli taktik sınıfı İHA’ların yerli geliştirme ve üretimleri ile devam etmiştir. Öncelikle yurt içi ve dışı PKK terör örgütü kamplarına düzenlenen operasyonlarda karşı keşif-gözetleme ve F-16 ve F-4E 2020’lerin taşıdığı lazer güdümlü GBU-10 ve GBU-12 mühimmatlar için hedef işaretlemesi amaçlı kullanılmaya başlanmış olan bu çözümler sayesinde, terör örgütü-ne çok ciddi kayıplar verdirmişlerdir. İHA’ların keşif-gözetleme kabiliyetinin devamında ise Mayıs 2015 tarihinden itibaren Roketsan tarafından yerli geliştirilen 22 kg’lık MAM-L ve 8.5 kg’lık MAM-C isimli mühimmatların TB2, Karayel ve uydu kontrollü ANKA-S İHA’larına entegrasyonu takip etmiştir. Halen geliştirme ve test uçuşları devam eden yüksek irtifa uçuş ve 750 kg – 1.5 ton gibi yüksek faydalı yük taşıma kapa-siteli turboprop motorlu Baykar Akıncı ve PD170 dizel motorlu TUSAŞ Aksungur İHA’larının devreye girmesi ile Türkiye bu alanda ABD, İsrail ve Çin’den sonra en etkili SİHA/İHA sistemlerine sahip olan ülke olacaktır.
Yazının devamını Defence Turk Dergisi’nin 2. Sayısında Okuyabilirsiniz.

Defence Turk Genel Yayın Yönetmeni. Kocaeli Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı mezunu ve amatör fotoğrafçı. Teknoloji, otomotiv ve uluslararası ilişkiler meraklısı. Savunma sanayii araştırmacısı.