18 Eylül tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nin Güney Carolina eyaletinde kaybolan F-35B savaş uçağı ile birlikte işletim sisteminin güvenilirliği ile ilgili iddialar tekrardan gün yüzüne çıktı. Yaşanan kazada pilot, uçak düşmeden önce paraşütle atlamıştı, buna rağmen uçağın enkazı 28 saat sonra bulunabilmişti. Olaydan sonra Amerika Birleşik Devletleri Deniz Piyade Kolordusu (USMC) hava filosu için tüm uçuşları durdurmuştu.
Bu karardan sonra kullanılan işletim sisteminin sızdırıldığına dair iddialar artmıştı. Bu bağlamda Green Hills Software tarafından geliştirilen Integrity 178B İşletim Sistemi’nin hali hazırda F-35, F-22, F-16 ve B-2 gibi askeri uçakların yanı sıra Airbus A380 yolcu uçağına da güç verdiği bilinmekte.

2022 yılında ABD, Çin’in kendi beşinci nesil hayalet savaş uçağını üretmek için F-35 savaş uçağında kullanılan teknolojiyi çaldığını iddia etmişti. Çin’in F-35 bilgilerinin çalınmasındaki rolüne ilişkin şüpheler, ilk olarak ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’nın eski yüklenicisi Edward Snowden’ın 2015 yılında bazı gizli belgeleri bir Alman yayınına sızdırdığı iddiasının ardından kamuoyunda ortaya çıkmıştı. Eurasian Times tarafından yapılan habere göre paylaşılan kayıtlar, Çinli hackerların F-35 savaş uçağı hakkında çok gizli bilgilere ulaşabildiğini göstermekteydi. Bu bağlamda ilk veri sızıntısı, 2007 yılında ana taşeron Lockheed Martin’de meydana gelmişti.
The Daily Mail’de röportaj veren ve yıllardır F-35 savaş uçağının güvenlik sorunları hakkında uyarılarda bulunan eski bir ABD savunma yetkilisi, bir yazılım hatası veya siber saldırının 18 Eylül tarihinde Güney Carolina’da kaybolan F-35’in arızalanmasına neden olabileceğini söyledi.
Savunma araştırmacısı olarak olarak çalışan eski Denizci Dan Grazier ise 2019 yılında Savunma Bakanlığı’nın en pahalı silah sisteminin siber güvenlik açıklarıyla uğraştığını belirten bir rapor yazmıştı. Verdiği röportajda ise sistem açıklarına değinen Dan Grazier ”Bir bilgisayar korsanının yazılıma erişebileceği binlerce penetrasyon noktası ve zayıflıklar mevcut.” demişti.
Grazier ayrıca, Operasyonel Test ve Değerlendirme Direktörü’nün (DOT&E) 2017 yılında testler gerçekleştirmesinden bu yana Pentagon’un yazılım kusurlarından haberdar olduğunu ancak sorunları henüz düzeltmediğini iddia etmekte. Aynı operasyonel test ve değerlendirme (DOT&E) araştırması, tüm F-35 filosunda yüzde 26’lık tam görev kapasitesine sahip bir oranın kaybolan F-35 olayını etkilemiş olabileceğini gösterdi.
İlgili Olarak
Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü öğrencisi. Uluslararası İlişkiler ve Savunma Sanayii araştırmacısı.