Defence Turk Youtube kanalındaki “Güdümlü Mühimmatlar, Gelecek ve Türkiye | Ağ Merkezli Sohbetler – Bölüm 18” programında TÜBİTAK SAGE Enstitü Müdürü Gürcan Okumuş, mevcut ve potansiyel projelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Güdümlü Mühimmatlar, Gelecek ve Türkiye | Ağ Merkezli Sohbetler – Bölüm 18
Gürcan Okumuş’un hakkında bilgi verdiği projeler arasında bir süredir merak edilen G-40 Hava Savunma Füzesi ve EDAS (Esnek Dikey Atım Sistemi) yer aldı. Mevcut Mk-41 serisi dikey atım sistemlerindeki gibi konvansiyonel düzeneğe sahip olacak MİDAS’a kıyasla, EDAS’ın kullanacağı soğuk/yumuşak atım teknolojisinin faydalarına da değindi.
Halihazırda İngiltere ve Rusya’nın soğuk/yumuşak atım teknolojisini kullandığını ve ilk ayrılmanın (gaz jeneratörü ve piroteknik düzenekler gibi yollarla) bu teknoloji ile daha güvenli hale getirildiğine değinen Okumuş; EDAS’ın seyir füzeleri, hava savunma füzeleri gibi mühimmatlara uygun sistemlerden oluşan bir aile olarak düşünüldüğünü belirtti.
Gürcan Okumuş, önümüzdeki yıllarda söz konusu teknolojinin özellikle gemilerde büyük önem kazanacağının altını çizdi. Klasik dikey atımın tehlikelerine örnek olarak ise bir Alman savaş gemisinin ateşlemedeki bir hata sonucu aldığı büyük çaplı hasarı verdi. Soğuk/yumuşak atımda ise roket motorunun ateşlenmemesi halinde füzenin zaten gemiden ayrılmış olacağını ve denize düşeceğini belirtti.
Güvenlik konusunda sağladığı avantajların yanında bu prensiple çalışan dikey atım sistemlerinin kütle ve hacim açısından da tasarruflu olduğunu, bu sayede savaş gemilerinde silah yükünün arttırılmasına katkı sağlayacağına da değindi. EDAS için kullanılacak itki yönelim sistemlerinin de gündemde olduğunu ekledi.
Gürcan Okumuş, İstif sınıfının ilk gemisi TCG İstanbul’un denize indirilmesinden ve yakın zamanda başlayan çoklu ambargolardan sonra ESSM’nin tedarik edilip edilemeyeceği konusundaki çekincelerden doğan G-40’ın İstif sınıfı fırkateynlere yetişip yetişemeyeceği sorusuna ise, sistemin projelendirildiği takdirde yetişebileceğini belirtti.
Envanterdeki ESSM Block 1 füzelerine kıyasla RF arayıcı başlık gibi bir avantajı olacak olan G-40’ın tasarımı Gökdoğan GÖ (Görüş Ötesi) havadan havaya füzeye dayanmaktadır. Bu, bazı bileşenlerin ortaklığı sayesinde proje sürecini olumlu etkileyip seri üretim aşamasında da altyapı ve lojistik bakımından kolaylık sağlayacaktır.
Salt yarı aktif radar güdümüne kıyasla arayıcı başlıkla desteklenen güdüm, özellikle zamanın büyük önem arz ettiği donanma hava savunmasında, bir noktadan sonra güdümü füzenin kendisinin devam ettirebilmesi sayesinde daha esnek angajman imkanları ve terminal safhada önleme oranlarına katkı sağlar. G-40 bu bağlamda hem deniz kuvvetleri, EDAS’ın karada da uygulanabilecek şekilde geliştirilmesi itibariyle potansiyel olarak kara kuvvetlerine de hava savunmada yeni kabiliyetler kazandıracaktır.
İlgili Olarak
GÖKDOĞAN hava-hava füzesi Faz-2 ile 100 km menzile çıkabilir
Havacılık ve Uzay Mühendisliği öğrencisi, askeri araçlar ve silah sistemleri odaklı savunma sanayi araştırmacısı.