Bir insan hakları grubu, 2020 yılında Hindistan’ın kontrolünde olan tartışmalı bölge Keşmir’deki askeri operasyonlar sırasında 229 kişinin Hint Ordusu tarafından öldürüldüğünü açıkladı.
Jammu ve Keşmir Sivil Toplum Koalisyonu (JKCCS) tarafından yayınlanan iki yıllık raporda, Keşmir’de 1 Ocak 2020’den 30 Haziran’a kadar 143 militan ve 54 silahlı personelin öldürülmesinin yanı sıra “en az 32 sivilin yargısız infazına” tanık olunduğu söylendi.
Raporda, “Hint ordusu tarafından icra edilen arama operasyonlarını takiben hükümet güçleri ile militanlar arasında en az 57 silahlı çatışma gerçekleşti.” bilgisi yer aldı.
JKCCS, arama operasyonları ve çatışmalar sırasında “vandalizm ve sivil mülklerin yıkımının rapor edildiğini bildirdi. Ayrıca 2020’nin ilk yarısında Cemmu ve Keşmir’de 55 defa internetin kapatılması durumu ve en az 48 sivil mülkün yerle bir edildiğinin bildirildiğini söyledi.
Keşmir uzun süredir tartışmalı bir bölge. 1947’deki bölünmelerinden bu yana Hindistan ve Pakistan arasında bölünen bölgede iki ülke üç defa ciddi manada karşı karşıya gelmiştir.
Hindistan Hükümeti bölgedeki sokak gösterilerini önlemek için bölgede çok sayıda polis ve paramiliter birlik görevlendirdi. Hint birlikleri, Müslümanların çoğunlukta olduğu Keşmir bölgesinde bağımsızlık talebinde bulunan ‘silahlı’ gruplarla sürekli olarak çatışıyor.

Keşmir’de Medya Sansürleniyor
JKCCS raporu, Keşmir’de medyanın 2020’nin ilk altı ayında yetkililerin baskı, gözdağı ve tacizine maruz kalmaya devam ettiğini ve çeşitli olaylarda gazetecilerin dövülmesine kadar gittiğini belirtti.
Raporda, “Fiziksel saldırıların yanı sıra Keşmir merkezli birkaç gazeteci de katı suçlamalarla dava açılarak görevlerinden edildiler.” bilgisi de yer aldı.
JKCCS ayrıca, geçtiğimiz günlerde Hindistan’ın ilgili kuruluşlardaki medya içeriklerini inceleme politikasına da değindiğini ve hükümetin “sahte”, “etik olmayan” veya “ulus karşıtı” haberlerde neyin ne olacağına karar vereceğini ve ardından gazeteci veya medyaya karşı yasal işlem haklarının artırılacağını söyledi.
Hindistan’ın bölgedeki faaliyetlerini Al Jazeera haber ajansındaki yazısında ele alan aktivist Anuradha Bhasin “İsrail modelinin Keşmir’e uyarlandığını” ifade etti.
İkamet Yasası ve Demografik Değişim
Raporda ayrıca Hindistan Hükümeti tarafından yönetilen Keşmir’de demografik değişime büyük bir ölçekte yol açtığını ve yerli nüfus üzerinde bir tahakküm sisteminin gün geçtikçe kurumsallaştırdığı bilgisi yer aldı.
Hindistan’ın bölgedeki mevcut planlarına “Cenevre Sözleşmesinin 4. maddesinin açık bir ihlali” diyen rapor, gözlemcilere Hindistan tarafından uygulanan yeni ikamet yasasının tartışmalı bölgenin demografisini kalıcı olarak değiştirebileceği uyarısını verdi.
Viral photo of toddler sitting on his grandfather's body angers Kashmir https://t.co/sUPZPSOVMy pic.twitter.com/ALf3ysrzIP
— Al Jazeera English (@AJEnglish) July 2, 2020
Ağustos 2019’da, Hindistan Başbakanı Narendra Modi yönetimi Jammu ve Keşmir Devletinin yarı özerk statüsünü iptal ederek bölgedeki iletişimi keserek ve hayatı kısıtlayan sokağa çıkma yasağı gibi uygulamalarda bulundu. Hindistan hükümeti bölgede özellikle iletişimin, internetin kesilmesi gibi uygulamaları sıklıkla kullanıyor.
Keşmir’deki normale dönme çabalarına rağmen, insanlar Hindistan’ın bölgeyi doğrudan kontrol altına almaya yönelik faaliyetlerini kabul etmek istemedikleri için bölge gerginliğini koruyor.

Çukurova Üniversitesi Gazetecilik Öğrencisi, savunma sanayii ve global askeri teknolojilerle ilgileniyor.