Bir İsrail askeri yetkili, Suriye füzesinin Dimona Nükleer Santralinden yaklaşık 30 km uzağa düştüğünü söyledi. Dimona Nükleer Santrali, İsrail’in güneyindeki Negev çölünde bulunuyor.
İsrail ordusu, Dimona nükleer reaktörünün yakınındaki bir bölgede uyarı sirenlerinin çaldığı olayda, Suriye tarafından hava savunma füzesi ile hedef alındığını açıkladı.
A video released by Hebrew sources from the moment of the explosion near the Israeli nuclear facility.#Dimona #Natanz #Israel pic.twitter.com/koOVnUVqlo
— IWN (@A7_Mirza) April 21, 2021
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Twitter hesabı üzerinden yapılan açıklamada, “Suriye’den İsrail’in güneyindeki Negev’e ‘karadan havaya’ füze ateşlendi. Buna karşılık olarak füzenin ateşlendiği bataryayı ve Suriye’deki diğer hava savunma bataryalarını vurduk.” ifadelerine yer verildi.
BREAKING: A surface-to-air missile was fired from Syria to Israel’s southern Negev.
In response, we struck the battery from which the missile was launched and additional surface-to-air batteries in Syria.
— Israel Defense Forces (@IDF) April 22, 2021
Suriye devlet medya kuruluşu Sana, İsrail saldırısının Golan Tepeleri’nden geldiğini ve Şam civarındaki mevzilerin hedef alındığını aktardı. Suriye askeri kaynaklarına göre saldırılarda 4 asker yaralanırken maddi kayıp da meydana geldi.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre, İsrail füzeleri Şam’ın yaklaşık 40 kilometre kuzeydoğusundaki Dmeir kasabasındaki hava savunma üssüne isabet etti. Gözlemevine göre saldırıların hava savunma bataryalarını tahrip ettiğini ve bazılarının imha olduğunu aktardı. Dmeir bölgesinin İran destekli milislere ait mühimmat depolarına ev sahipliği yaptığı biliniyor. İsrail’i hedef alan hava savunma füzesinin S-200 sistemine ait olduğu da ifade ediliyor.
İsrail’in nükleer tesis inşa faaliyetleri
İsrail, Dinoma şehri yakınlarında bir futbol sahası büyüklüğünde bir yapıda gizli nükleer tesisi inşa ediyor. The Associated Press (AP) tarafından uydu fotoğrafıyla lanse edilen görüntülerde, projenin son 10 yıldaki en büyük nükleer tesis inşası olduğu iddia ediliyor. Tesisin bulunduğu bölgedeki yapı, eskiden İsrail’in nükleer bomba programı için plütonyum elde etme amacıyla kullandığı yeraltı laboratuvarlarını da içinde bulunuyor. Bununla birlikte uydu görüntüleri belirli bir fikir ortaya koysa da yapının ne için inşa edildiği belirsizliğini koruyor. AP tarafından İsrail hükûmetine yöneltilen sorulara da bir yanıt gelmedi.
İsrail nükleer belirsizlik politikasına dayanarak ülkede sahip olunan nükleer tesis yapılarına veya atom bomba sayısına cevap vermiyor. Sorulara cevap vermeyen İsrail hükûmeti, konu hakkında bir onaylama yapmıyor, aynı şekilde iddialara karşı da çıkmıyor. Ayrıca İsrail, nükleer silahların yayılmasını durdurmayı amaçlayan dönüm noktası niteliğindeki uluslararası nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasına da katılmayan dört ülkeden biri.

Haberin yayılmasıyla birlikte İsrail’e farklı aktörlerden tepkiler gecikmedi. Gerek nükleer tesisleriyle dünya gündemine sık sık çıkan ve büyük ambargolarla karşı karşıya gelen İran, gerek ABD’nin Silahsızlanma Kontrol Merkezi Direktörü Daryl G. Kimball, bu inşa edilen yapı hakkında bir açıklama beklediklerini söyledi. Aynı şekilde BM’de konu üzerine İsrail’den bir açıklama talep ediyor.

İsrail’in nükleer tesis kurma geçmişi
İsrail, resmi kuruluşundan hemen sonra Fransa’nın yardımıyla birlikte 1950’lerin sonunda, Kudüs’ün 90 km güneyindeki Dimona yakınlarındaki boş çölde gizlice nükleer tesis inşa etmeye başladı. Bu gizli nükleer tesisi yıllar boyunca varoluşundaki en büyük paya sahip olan ABD’den bile yıllarca sakladı. İsrail, iddialar için bölgedeki yapının nükleer tesis değil bir tekstil fabrikası olduğunu söyledi.
Dimona şehrinde plütonyum tesisine sahip olan İsrail’in dünyadaki dokuz nükleer tesise sahip ülkeden biri olduğunu düşünülüyor. Programı çevreleyen gizlilik söz konusu olduğundan kaç tane silaha sahip olduğu belirsizliğini koruyor. Analistler, İsrail’de en az 80 bomba için malzeme bulunduğunu tahmin ediyorlar. Bunların muhtemelen kara tabanlı balistik füzeler, savaş uçakları veya denizaltılar tarafından kullanılabilecek nükleer silahlar olduğu düşünülüyor.

Uzmanlar ne diyor?
Dimona şehrindeki bu nükleer yapı yıllardır aynı şekilde duruyordu, ta ki en son gelişmeler yaşanana kadar. Prince Üniversitesi tarafından yapılan uydu fotoğraf taramasında bölgedeki değişiklik farkedildi. Bölgede yeni işçilerin olduğu ve kazılar yapıldığı belirtildi. Analistler, 2004’te sızıntı tehlikesiyle kapatılan tesisin yeniden yapılandırıldığı veya tersine hizmetten tamamen çıkarıldığını tahmin ediyorlar.
Hizmet dışı hale getirilmesi daha küçük bir şans olsa da silahsızlanma konuları hakkında çalışan Avner Cohen konu hakkında, “İsrail hükûmetinin mevcut nükleer amaçlarını koruyacağını ve sürdüreceğini düşünüyorum. Fakat, Dimona reaktörü gerçekten de hizmet dışı bırakılıyorsa, İsrail’in bazı işlevlerinin tamamen değiştirileceğinden emin olması gerek.” açıklamasında bulundu. Bunun aksine Silah Kontrol Çalışma Merkezi’nden Kimball, İsrail’in bazı nükleer harp başlıklarının patlayıcı verimini artırmak için kullanılan nispeten daha hızlı bozulan radyoaktif bir yan ürün olan trityum üretmek isteyebileceğini öne sürüyor.
Defence Turk Yayın Koordinatörü. Türk Savunma Sanayii özelinde; savunma teknolojileri, stratejileri ve politikaları araştırmacısı ve takipçisi.