“Türkiye’nin soruşturması ve süreç yönetimi MİT’in en önemli deşifre operasyonlarından biri olarak, istihbari açıdan görece “başarılı”, adli olarak ise başarısız oldu…”
Müberra Hudoğlu & Ahmet Alemdar
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde örneğine hiç rastlanmamış bir biçimde, diplomatik yerleşkede bir gazetecinin öldürülmesi dünya kamuoyunun önemli yankı uyandırdı. Üç yıldır süre gelen tartışmalara, açıklamalara ve paylaşılan raporlara rağmen sır perdesi tam olarak kaldırılamayan Cemal Kaşıkçı cinayeti, Suudi Arabistan ile Türkiye ilişkisini de son derece gergin bir konuma taşıdı. Olayın basına yansıdığı ilk andan itibaren Türkiye tarafından süreç oldukça sakin, dengeli ve dikkatli bir şekilde yürütülürken, MİT ise en önemli deşifre operasyonlarından birini icra etti.
2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda, gazeteci Cemal Ahmed Hamza Kaşıkçı öldürüldü. Cemal Kaşıkçı köşe yazarı olduğu Washington Post’ta Suudi Arabistan yönetimini, Kral Selman bin Abdülaziz’den ziyade, totaliter yöntemlerle muhalifleri bastıran Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ı eleştiren yazılar yazıyordu. Cemal Kaşıkçı, başkonsolosluk binasına girdikten sonra tabiri caizse yok oldu. Türk istihbaratının titiz çalışması neticesinde, Kaşıkçı’nın başkonsolosluk binasına girdikten çok kısa süre sonra öldürüldüğü ve cesedinin diplomatik plakalı bir araçla başkonsolosluk binasından çıkarıldığı anlaşıldı.
İstihbarat Perspektifinde Kaşıkçı ‘Operasyonu’ çalışmasının tamamı Defence Turk Dergi 7’inci sayısında.
Defence Turk Dergi’ye online ve basılı olarak erişmek için tıklayınız.
Bu çalışmada öncelikle Cemal Ahmed Hamza Kaşıkçı, Suudi Arabistan Krallığı, Veliaht Prens Muhammed bin Selman (MBS) ve Hatice Cengiz’e ek olarak Türk güvenlik güçlerinin, olay özelinde MİT başta olmak üzere istihbarat örgütlerinin konumuna ve cinayet timine değinilmiştir. Daha sonra Kaşıkçı cinayetinde aktörler ve tehdit algılamaları ile tarafların süreç yönetimine dair hususlara yer verilmiş; Suudi Arabistan’ın Kaşıkçı cinayeti özelinde ‘istihbarat operasyonu’ açıklanmış, Türkiye’nin karşı tutumu ve istihbaratının “deşifre operasyonu” ortaya konulmuştur.
Yazının devamı için lütfen giriş yapın veya kaydolun
Gaziantep Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi. Savunma Sanayii ve Uluslararası İlişkiler Meraklısı