Rusya’nın Suriye’deki askeri varlıklarını Libya’ya kaydırdığını belirten İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto, bu durumun Akdeniz’de ciddi bir güvenlik riski oluşturduğunu açıkladı. La Repubblica gazetesine konuşan Crosetto, şu ifadelere yer verdi:
“Moskova, Tartus’taki Suriye üssünden kaynaklarını Libya’ya taşıyor. Bu, bizim için iyi bir haber değil. Rusya’nın Akdeniz’deki gemi ve denizaltıları her zaman bir endişe kaynağıdır. Ancak bu varlıkların bin kilometre uzakta değil de hemen yanı başımızda olması çok daha büyük bir tehdit”
Tartus’tan Libya’ya Geçiş
Suriye’deki diktatör Beşar Esad’ın bu ay devrilmesinden sonra Esad’a destek veren Rus güçleri, Tartus’taki deniz üssü ve Hmeymim Hava Üssü’ne personel ve malzeme taşımıştı. Ancak uydu görüntüleri, Tartus’ta demirlemiş olan bazı Rus savaş gemilerinin denize açıldığını gösteriyor. Bu durum, gemilerin Libya’nın doğusundaki Tobruk limanına yönelmiş olabileceği spekülasyonlarına yol açtı.
Defense News tarafından yapılan habere göre Moskova, Tobruk’ta yerel lider General Halife Hafter ile bir anlaşma yapmak için müzakereler yürütüyor. Eğer Rusya, Tartus’taki erişimini kaybederse, Akdeniz’de donanmasını konuşlandıracak bir limandan mahrum kalacak. Bu da Libya’yı Moskova için cazip bir alternatif haline getiriyor.
Londra merkezli düşünce kuruluşu Royal United Services Institute analisti Jalel Harchaoui, şu ana kadar Rus savaş gemilerinin Libya’ya hareket ettiğine dair bir kanıt olmadığını, ancak artan hava trafiğinin dikkat çekici olduğunu belirtti. Harchaoui, “Son dönemde Belarus’tan üç, Rusya’dan ise en az bir kargo uçağı Libya’ya ulaştı. Bu, Rusya’nın Libya’daki faaliyetlerinin yoğunlaştığını gösteriyor.” dedi. Bu bağlamda Moskova’nın Libya’nın doğusunda, Sahra Altı Afrika’daki darbe liderlerine destek sağlamak amacıyla asker ve malzeme taşımak için kullandığı askeri üsleri de bulunuyor.
Harchaoui, Rusya’nın Tobruk’a yerleşmesi durumunda bunun NATO ve ABD tarafından “cüretkar bir hamle” olarak değerlendirileceğini ve Hafter’in Batı’ya sırtını tamamen döndüğünün bir işareti olacağını ifade etmekte.
Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü kıdemli araştırmacısı Ben Fishman, Rusya’nın Libya’ya askeri varlık kaydırdığına dair iddiaların şaşırtıcı olmadığını belirtti. Fishman, “Rusya, Hafter’i tam da böyle senaryolar için uzun zamandır yanına çekiyor.” dedi. Hafter, Libya’nın doğusunu kontrol ederken, batıda Trablus’ta BM tarafından tanınan bir hükümet bulunuyor. Son aylarda Hafter, doğu ve batının birleşmesi konusunu görüşmek üzere ABD yetkilileriyle bir araya geldi.
Benghazi merkezli Libya Desk danışmanlık firması ortağı Mohamed Eljarh ise Hafter ile Rusya arasında resmi bir askeri anlaşma olmadığına dikkat çekerek, “Rusya’nın Libya’ya erişimi, genellikle gayri resmi anlaşmalar ve eğitim veya ekipman desteği gibi iş birlikleriyle sağlanıyor.” dedi.
CNN, isimsiz ABD yetkililerine dayandırdığı haberinde Rus savaş gemilerinin Tartus’tan Libya’ya doğru hareket ettiğini iddia etti. Ancak Eljarh, bu iddiaların abartıldığını söyleyerek, “Hafter’in ekibi, bu tür haberlerin ABD’nin Libya’daki niyetlerini sorgulamasına neden olduğunu düşünüyor.” dedi.
Türkiye’nin Rolü
Rusya’nın Libya’daki varlığını artırması tartışmaları sürerken, uzmanlar Türkiye’nin rolüne de dikkat çekiyor. Crisis Group analisti Claudia Gazzini, Trablus’taki hükümete askeri destek sağlayan Türkiye’nin bu süreçte göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. “Türkler ve Ruslar arasında bu konuda bir görüşme yapılmış olmalı. Ancak bu görüşmelerin detayları nedir?” diye soran Gazzini, Libya’daki dengelerin sadece Rusya’nın hamleleriyle değil, Türkiye’nin tutumuyla da şekilleneceğini vurguladı.
İlgili Olarak
Gaziantep Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi. Savunma Sanayii ve Uluslararası İlişkiler Meraklısı