“KALEKALIP özellikle ürettiği hafif makineli tüfek ve Türkiye’nin ilk anti materyal keskin nişancı tüfeği ile dikkatleri üzerine çekiyor. KALEKALIP tesislerinde bizi ağırlayan Genel Müdür Selim Erol hem Defence Turk’ün YouTube kanalına hem de Defence Turk Dergisi’ne özel açıklamalarda bulundu.”
Ahmet Keleş
Defence Turk: Kurumsal imajınızı yenilediğinizden bahsettiniz. Bu bağlamda bizim size ilk sorumuz şu: Kurumsal imajınızı yenilerken felsefeniz neydi ve logonuzu yenilerken felsefenizi tasarımınıza nasıl yansıttınız?
Selim Erol: Öncelikle çok kısa bir şekilde KALEKALIP’ın geçmişinden bahsetmemde fayda var. KALEKALIP, 1969 yılında hassas mekanik kalıp ve makine parçaları imalatı için kurulmuş bir şirket. Yıllar içerisinde -80’lerde ve 90’larda- pek çok savunma projesinde yer aldıktan sonra 2015 itibarıyla hafif silahlar konusunda uzmanlaşmaya odaklandı. Süreç başlangıcında ürün geliştirme ve tasarım süreçlerine odaklanmışken, bu son dönemde özellikle yurt dışında tanınırlığı ve bilinirliği olan bir marka oluşturarak uluslararası pazara silah satma hedefini ortaya koydu. Bu hedefin desteklenmesi için pazarlama ve tanıtım faaliyetlerinin buna uygun şekilde yenilenmesi ihtiyacı doğdu. Bu ihtiyaç kapsamında bizi öne çıkaracağını düşündüğümüz bir kurumsal imaj oluşturduk. Bu kapsamda da logomuzu yeniledik. Logomuzu yenilerken basit olmasına, KALEKALIP’ı en iyi şekilde anlatmasına ve içerisinde bulunduğumuz savunma sanayiini en iyi temsil eden şekilde bir güç ögesini barındırmasına dikkat ettik. Zaten fark ederseniz bir kalkan sembolü de var. Hem basit hem de gücü öne çıkaran bir logomuz oluştu.
KALEKALIP Genel Müdürü Selim Erol ile Söyleşi çalışmasının tamamı Defence Turk Dergi 8’inci sayısında.
Defence Turk Dergi’ye online ve basılı olarak erişmek için tıklayınız.
Defence Turk: KALEKALIP’ı rakiplerinden pozitif anlamda ayrıştıran özelliklerin neler olduğunu sormak istiyoruz. İhracat hedefleriniz olduğundan ve ihracat temelli yeni bir kurumsal felsefeye sahip olduğunuzdan söz ettiniz. Bu bağlamda, sizi pozitif olarak ayrıştıran özelliklerin ihracat hedeflerinize ulaşmada size nasıl yardımcı olacağını düşünüyorsunuz?
Selim Erol: Öncelikle biraz önce de bahsettiğim üzere KALEKALIP, sanayi kültüründen gelen bir şirket. Yani 1969’dan beri, sürekli, üretilmesi zor mekanik parça imalatında Türkiye’de öne çıkmış ve kendini ispatlamış bir şirket.
Ardından yine 2010’ların başından başlayarak ve Savunma Sanayii Başkanlığı projesi kapsamında MPT’nin tasarımında rol almış bir şirket. Tüm bu sanayi geçmişi ve geliştirdiği kabiliyetlerin tamamını şu anda uluslararası pazarda bilinirliği ve tanınırlığı olan hafif silahlar markası oluşturmaya yönlendirdi. Bu kapsamda en öne çıkan ve bizi rakiplerimizden ayıran özelliğimiz, tüm bu birikimimizi kullanarak oluşturduğumuz tasarım altyapısı. Tamamen çok nitelikli ve genç mühendislerden oluşan bir Ar-Ge takımımız var. Bu, birinci avantajımız. Bununla beraber, yine, oluşturduğumuz üretim altyapısı, bizi diğer bir rekabet unsurumuz çünkü daha önce yurt dışı firmalara, Amerikan firmalarına ve pek çok Avrupalı firmaya, KALEKALIP hassas kritik parça imalatı gerçekleştirdi.
Bu imalatlar sırasında oluşturduğu kalifikasyon ve proses kabiliyetini hafif silahlara şu anda kanalize ederek orada bir kapasite oluşturdu. Örneğin, namlu ömrünü 12 bin atımdan 15 bin atıma çıkarabilmemiz bunun bir göstergesi olarak görülebilir. KALEKALIP’ın en büyük kabiliyetlerinden bir diğeri de kritik parçaları tamamını kendi bünyesinde üretebilme yeteneği. Bunun başında da namlular geliyor. Tüm namlu proseslerini biz burada kendi üretim kabiliyetlerimiz içerisinde gerçekleştiriyoruz. Soğuk dövme yöntemiyle namlumuzu üretip onu özel bir reçeteyle ısıl işleme tabi tutup, krom kaplamasını da tamamen kendi tesislerimiz içerisinde gerçekleştiriyoruz. Özetle; sahip olduğumuz üretim kabiliyeti ve küresel ölçekteki proses kabiliyeti bizim diğer bir rekabet üstünlüğümüz. Onun dışında hem yurt dışı firmalarla olan yoğun temaslarımız hem de yurt içi kullanıcılarla olan görüşmelerimizden aldığımız geri dönüşler ve onlardan aldığımız talepleri ürünlerimize sürekli yansıtarak ve onların gelişimi için birer girdi olarak kullanarak daha nitelikli, kullanıcı dostu ürünleri ortaya çıkartmak için çalışma perspektifimiz var. Bütün bu anlattığım perspektiflerle biz, yurt dışında tercih edilen ürünler tasarladık. Daha ileri ürünler tasarlamak için çalışmalarımız da devam ediyor.
Yazının devamı için lütfen giriş yapın veya kaydolun