Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) yönelik silah ambargosunu tamamen kaldırma kararına tepki gösterdi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) yönelik silah ambargosunu tamamen kaldırma kararına tepki göstererek, “ABD yönetiminin ada ve bölgedeki gerginliği artırma pahasına aldığı bu karar kabul edilemezdir” ifadelerini kullandı.
Bu kapsamda KKTC Dışişleri Bakanlığı, konuyla ilgili yazılı açıklamada bulundu. Açıklamada,
“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) on yıllardır uyguladığı silah satış kısıtlamasını 2020 yılında kısmen kaldıran Amerika Birleşik Devletleri (ABD), 2021 yılında aynı kararı yinelemiş ve son olarak 16 Eylül 2022 tarihinde aldığı yeni bir kararla GKRY’ye uyguladığı silah ambargosunu tamamen kaldırdığını açıklamıştır. ABD Yönetiminin ada ve bölgedeki gerginliği artırma pahasına aldığı bu karar kabul edilemezdir.
Rum tarafına her tür silah satışını serbest bırakma kararı, Rum tarafının son dönemde endişe verici boyutlara ulaşan silahlanma ve askeri faaliyetlerinin ABD Yönetimi tarafından desteklendiğini açıkça göstermektedir. Rum tarafının Fransa ile saldırı helikopterleri satış anlaşması imzaladığı, füze sistemi, radar sistemleri ile askeri malzeme temin etmeye yönelik çabalarını arttırdığı bu dönemde, ABD’nin Rum tarafına silah satışını serbest bıraktığını açıklaması endişe vericidir. “
ifadeleri yer aldı.
“ABD Yönetiminin Rum tarafına satacağı silahların ve askeri teçhizatın hedefinin kim olduğu açıktır”
Bir taraftan Rum tarafını silahlandırmaya karar verirken, diğer yandan adadaki iki taraf arasında bir anlaşmaya varılmasını ve bölgede istikrarın sağlanmasını desteklediğini iddia eden ABD yönetiminin samimiyetine inanmanın güç olduğunu ifade eden açıklamada,
“Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamının hiçbir koşulda tartışılması bile sözkonusu olamaz ve bu şartlarda her zamankinden daha hayati olduğu ortadadır. ABD dâhil üçüncü tüm taraflardan GKRY’nin kışkırtıcı politikalarına destek vermekten vazgeçmeleri ve adadaki iki Devletin egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüleri zemininde sürdürülebilir bir anlaşmaya varmalarına yardımcı olmalarını beklediğimizi bu vesileyle bir kez daha vurgulamakta fayda vardır.”
denildi.
İlgili Olarak