Alman Handelsblatt’ın ilgili duruşmada geçen avukat ifadesince aktardığına göre KMW (Krauss-Maffei Wegmann; Alman tank üreticisi), Katar’dan 62 adet Leopard A7+, 24 PzH 2000 obüs ve başkaca ağır araç-gereci kapsayan 2 milyar avroluk siparişi alabilmek için 100 milyon avro rüşvet vermiş bulunuyor.
İlgili tutar haberde bildirildiğine göre arkası güçlü olan bir firmaya; Kingdom Projects’e geçmiş. Haberde Fransız haber ağı İntelligence Online’a dayanılarak firmayla ilgili bir kişinin Şeyh Ahmed Nasser Al-Thani olduğu bildiriliyor. Kendisi tuğgeneral ve ordu istihbarat teşkilatında kurmay başkan. Böylece, doğru ise, KMW bir Katar generaline rüşvet para vermiş durumda. Şirket ise bunu reddediyor. Kesin olan bu generalin geniş nüfûzu Katar Emiri ile aynı aileden gelmesinden kaynaklanıyor.
Süreç farklı bir dava ile ortaya çıktı
Dâvayı mahkemeye taşıyıp konunun açığa çıkmasına neden ise yıllardır Katar’a askerî araç-gereç ihraç eden İsviçreli bir ajansı işleten Alman bir çift. Esasında kendileriyle ilgili açmış oldukları dâvanın bir duruşma sırasında, eski iş ortakları olan Katar/Dohalı MSC-Q (Multi Services Company Qatar) ile iş ortaklığının kalkması sonucu milyonluk seviyede fatura açıklarının oluşması nedeniyle MSC-Q’nun tüm muhasebe tutanaklarının açıklanmasını istiyorlar. Dohalı şirket bunu temelsiz istek görüyor ve duruşma bilindik bir maahiyetle devam ediyor. Tam bu süreçde dâvacıların avukatları KMW’nin milyarlık işinden söz açıyor ve böylece Alman çift ile Dohalı şirketin KMW satışında yönlendirici bir konumda oldukları anlanıyor ve böylece birden tüm meselenin ucu KMW’ye bağlanıp asıl odak onlara dönüyor. MSC-Q ise Kingdom Projects’in ardılı olarak görünmüş durumda.
Haberin devamında avukatın tüm bu aracılık sürecinin nasıl işlediğine dair engin bilgi sahibi olduğu izlenimi verdiği anlatılmakta ve kendisinin duruşma sırasında ”müvekkilleri olmasa idi KMW ile MSC-Q’nun anlaşmalarının mümkün olamayacak olduğu” açıklamasını yaptığı ifade ediliyor. Buradan anlaşılıyor ki müvekkiller avukatlarına süreçle ilgili iç bilgiler dahil her türlü noktayı iletmiş.
KMW, Handelsblatt’a olayla ilgili, ortaklarını iş o yerde (Katar) yerel bir ofisde denetlediklerini ifade etmiş. Ancak, Handelsblatt’ın, KMW adına hareket eden denetleyicilerinin, KMW müzakere ortakları MSC-Q ile Kingdom Projects üzerinde yüksek konum bir askerin nüfûzunun bulunduğunu gerçekten atlamış olabilecekleri ihtimali üzerine sorusunu yanıtsız bırakmışlar.
KMW anlaşması 23 Ocak 2013 yılında imzalanmış. İlerleyen ifadelere göre KMW, Katar ordusuna %10 indirim ve paydan bir kısmının İsviçreli ajansa gittiği Katarlı aracıya %5 komisyon vermek zorunda kalmış. Böylece, işin ”maliyeti”nin KMW’ye toplam 300 milyon €’ya ”patladığı” haber ediliyor.
Leopard 2’nin NATO ortaklarının stratejilerinde anlam yitirmesi ve KMW’nin ekonomik durumunun ağırlaşması nedeniyle bu siparişin cansuyu olduğu haberin sonlarında ifade edilen sözler. Şu âna dek Leopard 2’lerin pek çoğu teslim edilmiş durumda. Ancak, KMW olayını gündeme taşıyan dâva bakımından müvekkillerin avukatının sözüne göre daha bu büyük siparişin ilklerinden Alman çifte gidecek ödemeler var. Mahkemeden, MSC-Q’nun muhasebe tutanaklarını açması yönünde karar vermesi bekleniyor. Karar en erken gelecek yılda açıklanacak.
Savunma sanayii takipçisi. Zırhlılara büyük ilgi duyar.