TEI – TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. tarafından düzenlenen “TEI’DE KARİYER VE PROJELERİMİZ” etkinliğinde önemli gelişmeler açıklandı
Etkinlikte soruları yanıtlayan TEI Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Faruk AKŞİT, devam eden Turboşaft Motor Geliştirme Projesi (TMGP) ile ilgili son durumu aktardı.
TEI tarafından yürütülen Turboşaft Motor Geliştirme Projesi (TMGP) kapsamında geliştirilerek yerli GÖKBEY genel maksat helikopteri ve T129 ATAK taarruz helikopterlerine güç vermesi planlanan TS1400 geliştirme motorunun ilk çalıştırılması Ekim 2020’de gerçekleştirilmişti.
TEI Genel Müdürü Mahmut F. AKŞİT konu ile ilgili olarak TS1400 motoruna dair sözleşmenin Şubat 2017’de imzalandığını, 2020’nin Ocak ayında ilk ateşlemenin başarıyla gerçekleştirildiğini hatırlatarak,
“İçinde bulunduğumuz yılın 22 Ekim gününde de motorumuzu (TS1400’ü) tam bir helikopter motoru olarak yani güç türbini de dahil, helikopterin pervanesini çevirecek güç türbini de dahil başarıyla çalıştırdık. 22 Ekimden bugüne kadar ufak tefek eksikliklerini aksesuarlar dahil tamamladık.”
ifadelerine yer verdi.
AKŞİT konuşmasının devamında ise TS1400’ün ilk prototipinin TAİ/TUSAŞ’a teslim edilmek üzere hazır olduğunu ifade ederek, Aralık 2020 içerisinde Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla gerçekleşecek törenle TUSAŞ’a teslim edileceğini aktardı. Üretilecek ilk GÖKBEY genel maksat helikopterine motoru yetiştirmek için de çalışmalarına devam ettiklerini ifade eden AKŞİT, muadillerine göre çok daha güçlü bir motor geliştirdiklerini açıkladı. AKŞİT konuşmasında, TS-1400 motorunun, GÖKBEY’in testlerinde kullanılan ve mevcutta T129 ATAK taarruz helikopterlerimize güç veren motordan (LHTEC-CTS800-400A, 2 adet 1014 kW) 100-150 beygir kadar fazla güç ürettiğini söyledi.
TS1400 ilk kez çalıştırıldı!
22 Ekim’de çalıştırılan geliştirme motorunda henüz bazı parçalar eksik. Bu nedenle geliştirme motoru olarak nitelendirilen motor ile ilgili gelişmeleri Defence Turk yazarı Kadir Doğan değerlendirmişti.
Böyle bir projeye katkı sunduğu için gururlu olduğunu belirten Kadir Doğan çalıştırılan motorun önemini şu şekilde anlatmıştı:
“Çalıştırılan motor aslında bir geliştirme motoru, nihai motor değil. Zaten bir süredir çeşitli geliştirme motorları üzerinde çalışmalar devam ediyordu. Geliştirme motoru, çekirdek motor etrafında şekillenen ve çeşitli fonksiyonel elemanların yani alt sistemlerin çekirdek motora entegre edilmesi ile oluşan bir yapı. Geliştirme motorunun bir süredir çalışıyor olması, bir çok alt sistemin entegre edilmeye başlandığının hatta bir kısmının entegrasyonun tamamlanmış olabileceğini gösteriyor. Partikül ayırıcılar, buzlanma önleme sistemleri, kabin basınçlandırma valfleri gibi bir çok alt sistem bulunuyor ve bunların nihai motora kadar belli fazlarla entegre edilmesi gerekiyor. Bu tüm sistemler entegre edildikten sonra nihai motoru göreceğiz.”
Projedeki mevcut durumu “çoğu gitti azı kaldı” şeklinde nitelendiren Doğan sertifikasyon sürecine ve önemine değinmişti:
“Bana kalırsa çoğu gitti azı kaldı ancak zorlu bir azı kaldı. Daha önce bahsettiğim alt sistemlerin her biri oldukça önemli alt sistemler ve nihai motoru ciddi derecede etkileyen alt sistemler. Bunun temel sebebi; TS1400 aslında genel maksat helikopterine takılacak bir sivil havacılık motoru. Yani EASA sertifikasyonuna tabii. Burada CS-E dediğimiz bir sertifikasyon süreci var. Motorun içerisine girecek toz partiküllerinin çapından tutun da, içeride oluşacak buz miktarına oradan da motorun salınım yapacağı Azot-Oksit miktarına kadar her şeyi kontrol altında tutmanız gerekiyor. Bu nedenle bu alt sistemlerin tamamı çok önemli. Zorlu bir süreç olacak ancak ben önümüzdeki yıl nihai motorun ete kemiğe bürünebileceğini düşünüyorum.”
GÖKBEY’in hem sivil havacılıkta kullanılacak olması hem de askeri varyasyonu üretilse dahi taarruz helikopterleri ile daha farklı görev profilleri olması nedeniyle T129 ATAK taarruz helikopterine ve GÖKBEY’e takılacak motorlarda farklılıklar olacak. Doğan bu farklılıkları şu şekilde aktarmıştı:
“Aslında ikisi de TS1400 motoru olacak, yapısal olarak da belki benzer olacak ancak motorun kabiliyetleri çok ama çok farklı olacak. Birincisi Gökbey, yukarıda da bahsettiğim gibi bir sivil helikopter. EASA sertifikasyonuna tabii. Atak ise askeri bir ürün, bu sertifikasyona tabii olmasına gerek yok. Bu bile bir çok değişikliği beraberinde getirebilir zira sertifikasyon süreçleri zorlu süreçler. İkincisi Gökbey, ATAK’a kıyasla manevra kabiliyeti neredeyse olmayan bir ürün. Bu motorun iç yapısını çok etkileyen bir durum. Türbinin soğutulmasından tutun da, rulmanların basınçlandırılmasına, motorun kompresör girişine kadar bir çok alanı etkileyen bir durum. Günün sonunda iki TS1400 göreceğiz ama birbirinden çok farklı iki TS1400 olacağına şüphe yok.”
İlgili Olarak
Defence Turk Yayın Koordinatörü. Türk Savunma Sanayii özelinde; savunma teknolojileri, stratejileri ve politikaları araştırmacısı ve takipçisi.