Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 6. toplantısı video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi ve ortak bildiri yayınlandı
Türkiye Cumhuriyeti ve İran İslam Cumhuriyeti arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Altinci Toplantısı, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Iran Cumhurbaşkanı Sayın Dr. Hasan Ruhani eş başkanlıklarında 8 Eylül 2020 tarihinde video konferans aracılığıyla düzenlenmiştir.
İlişkilerini, bölgesel gelişmeleri ve koronavirus (COVID-19) salgınının etkilerini gözden geçiren taraflar,güçlü siyasi iradelerinden beslenen iyi komşuluk ilişkilerini daha da geliştirme konusundaki kararlılıklarını yinelemiş ve ikili ilişkilere dair kararların ortak çıkarlar temelinde etkin bir şekilde uygulanması yönündeki kararlılıklarını ifade etmişlerdir.
Bölgesel güvenlik
Enerji sektörünün önemine vurgu yaparak, ortak fayda temelinde bu alanda işbirliğinin sürdürülmesinin önemini teyit etmişledir. PKK/PJAK ve bölgedeki tüm terör örgütlerinin Türkiye’nin ve Iran’ın güvenliğine karşı ortak tehdit teşkil ettiğini dikkate alarak, ortak sınırlarda bulunan PKK/PJAK ve diğer terör örgütlerinin unsurlarının eylemlerine karşı mevcut işbirliği mekanizmalarından tam olarak istifade etmenin ve terörizme ve örgütlü suça karşı sonuç odaklı işbirliği amacıyla, ortak operasyonlar dahil, eşgüdüm içinde adım atmanın her iki ülkenin sorumluluğunda olduğunu vurgulamışlardır.
Bölgesel güvenliği ve istikrarı artıran çok taraflı diplomasinin müstesna bir başarısı olan ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararı ile onaylanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın (KOEP) muhafazasının önemini yeniden vurgulamışlar ve KOEP’in muhafazası için BMGK’da ahiren ortaya konan geniş tabanlı desteği memnuniyetle karşılamışlardır.
Ortak çıkarları ilgilendiren bölgesel ve küresel konulari ele almışlar ve bu bağlamda, evrensel olarak kabul gören ilkelerden, özellikle, uluslararası hukuka tam saygı ve çatışmaların barışçı yollarla çözülmesi ile kuvvet kullanımına veya kuvvet tehdidine başvurmama ilkelerinin, uluslararası ilişkilere håkim olmaya devam etmesi gerektiği görüşünü paylaşmışlardır. Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini vurgulayarak, Suriye ihtilafının Astana formatı çerçevesindeki tüm anlaşmalar doğrultusunda ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu bir siyasi süreç yoluyla çözüme kavuşturulabileceğine dair inançlarını teyit etmişlerdir.
Irak’ın istikrarının, refahının ve güvenliğinin bölgesel ve uluslararası barış ve istikrar için bir gereklilik olduğunun bilinciyle, Irak’ın toprak bütünlüğünün, siyasi birliğinin ve egemenliğinin korunmasına yönelik taahhütlerini teyit etmişler ve Irak Hükümeti’ne desteklerini yüklemişlerdir.

İsrail-Filistin
İsrail-Filistin ihtilafının kapsamlı, adil ve kalıcı çözümüne sarsılmaz desteklerini vurgulamışlar, bu bağlamda, başkenti Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin Devletinin kurulması ihtiyacını yinelemişlerdir. Üçüncü ülkelerin Filistin Davasını zayıflatma girişimlerine karşı Filistin’e desteklerini ifade etmişlerdir. Afganistan’da sürdürülebilir barışın ve istikrarın, ancak gerçek anlamda Afgan öncülüğünde ve sahipliğinde olacak siyasi çözüme yönelik bir barış süreciyle sağlanabileceğini vurgulamışlar ve böyle bir çözüme desteklerini beyan etmişlerdir.
İki ülkenin birlikte üye olduğu Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA), Gelişen Sekiz Ülke (D-8) gibi uluslararası örgütler çerçevesindeki işbirliğinin önemini vurgulamışlardır.Parlamentolararası Birlik (IPU), Asya Parlamenterler Asamblesi (APA). İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSIPAB) gibi bölgesel ve uluslararası parlamenter örgütler çerçevesinde ikili işbirliğinin teşvikini teminen iki ülke yasama organlar arasındaki etkileşimin kolaylaştırılması yönünde iyi niyetlerini ifade etmişlerdir. Taraflar işbu ortak Bildirinin ingilizce nüshası üzerinde anlaşmışlardır.