Ukrayna Donanması kısa bir süre önce 2035’e kadar olan gelişme stratejisini yayınladı. Ukrayna’nın 2018’de Karadeniz ve Azak Denizi’nde meydana gelen olaylar sebebiyle, deniz güvenliğini arttırmak istediği açıkça görülüyor.
2018’de Karadeniz ve Azak Denizi’nde yaşanan olaylar, Ukrayna’nın deniz güvenliği konusunda acilen giderilmesi gereken eksiklerini ortaya koymuştur. Kasım 2018’de yaşanan olaylar sonrasında Ocak 2019’da yayınlanan geliştirme stratejisi de deniz güvenliği konusunun sistematik olarak ele alınmaya çalışıldığını göstermektedir.
Filonun 2035 yılına kadar geliştirilmesi için önerilen vizyon, Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın ülkenin Karadeniz ve Azak Denizi’nde çıkarlarını korumak için yapılması gerekenler konusunda kapsamlı bir görüşe sahip olduğunu göstermektedir. Strateji, devletin denizdeki durumu etkilemesini sağlayan, deniz gücünün tüm unsurlarını açıkça listelemektedir. Belge sadece ekipman bileşenlerinden değil, aynı zamanda genel olarak uygun personel, altyapı ve tedarik ihtiyacından da bahsetmektedir.
Üç aşamalı strateji
Stratejin icraatı üç aşamadan oluşacak: 2019-25, 2025-30 ve 2030-35. Bu aşamaların her birinde, filo yeteneklerinin niteliksel olarak güçlendirilmesi öngörülmektedir. Aynı zamanda, bir aşamadaki hedeflerin gerçekleştirilmesi bir sonraki aşamada başarılı çalışmanın temeli olacaktır.
Başlangıç olarak, Ukrayna Deniz Kuvvetleri’nin stratejisi, Ukrayna’nın kıyı bölgelerindeki çıkarlarını korumak olacak (yaklaşık kırk deniz miline kadar). Bu amaçla, Deniz Kuvvetleri önce deniz yüzeyine bir istihbarat ve keşif varlıkları sistemi kurmayı planlamakta. Bu, tespit ve müdahele arasındaki kritik süreyi azaltacak olan tarzdaki tehditleri daha iyi tanımlamaya yardımcı olacaktır. Kıyılarda birden fazla roketle başlatılan sistemler (MRLS) ve uzun namlulu toplar ve mayınlar, ilgili tehditlerin önüne geçilmesine yardımcı olacaktır. Ek olarak, 2019-2025 döneminde, çeşitli yerlerden (kara, hava ve deniz bazlı) gemi karşıtı füze sistemlerinin kademeli olarak devralınması öngörülmektedir.
İkinci aşamada, münhasır ekonomik bölgede (iki yüz deniz miline kadar) işletme kabiliyeti öngörülmektedir. Bu amaçla, uygun aralıktaki yüzeyin, sualtının ve hava koşullarının izlenmesi için bir sistem oluşturulacaktır. Bu aşamada, Deniz Kuvvetleri özel ekonomik bölgede fiziksel olarak bulunma potansiyeline sahip olmalı ve düşmana öncelikli olarak gemi karşıtı seyir füzeleriyle saldırmalıdır. Bu nedenle, tam da bu aşamada “sivrisinek filosu” oyuna girecek – düşük tonajlı tekneler (beş ila altı yüz tona kadar) – ve düşman varlıklarını yüksek hassasiyetli silahlarla vuracak.
Üçüncü aşamada, Ukrayna filosunun açık okyanusta faaliyet gösterme ve küresel güvenliğe katkıda bulunubilma kabiliyeti öngörülmektedir. 2030–35 döneminde, Ukrayna filosunun iki yüz millik bölgenin dışında kendi üslerinden önemli bir mesafeden çalışabilmesi isteniyor. Bu şekilde, Ukrayna gerektiğinde NATO / AB ortak operasyonlarına katılabilecek. Ek olarak, o zaman, Donanma gemileri hem deniz hem de kara hedeflerini vurabilecek kapasiteye ihtiyaç duyacaklar. Yukarıda belirtilenlerin hepsini gerçekleştirmek için Ukrayna filosunun ilk çok amaçlı korvetini alması gerekecektir.
Deniz Kuvvetlerinin 2035 stratejisi, NATO’nun deniz operasyonlarını ilgii doktrini AJP-3.1’e dayanarak geliştirildi. Ukrayna Donanması’nın stratejisi, 2025’e kadar Ukrayna denizcilerinin NATO’nun güçleriyle işbirliği içinde bu doktrin temelinde hareket etmeye hazırlanacağını öngörüyor. Temelde yapılanlar, birlikte çalışabilirliğin arttırılması da dahil olmak üzere, Kuzey Atlantik İttifakına katılmak için Ukrayna dış politikasının temel gereksinimlerini karşılamakla ilgili olduğu anlaşılmaktadır.

Defence Turk; güvenlik güçleri personeline, savunma sanayii kurum ve kuruluşları ile araştırmacılara savunma ve güvenlik alanında bilgi ve haber takibi hizmeti sağlamaya adanmış bir platformdur.