• Gizlilik
  • Koşullar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Dergiye Abone Ol
  • Hesabım

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

ENG
DefenceTurk
TUSAŞ 47 Yaşında!
Dergi
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Genel Haberler
    • Kara Kuvvetleri ve Kara Sistemleri
    • Deniz Kuvvetleri ve Deniz Sistemleri
    • Hava Kuvvetleri & Havacılık ve Uzay Sistemleri
  • Özgün
    • Sistemler ve İncelemeler
    • Yazılar ve Analizler
    • Söyleşiler
  • Ürünler
    • Kara Araçları
    • Deniz Araçları
    • Havacılık ve Uzay Sistemleri
    • Silah Sistemleri
    • Radar ve Elektronik Harp Sistemleri
    • Entegre Güvenlik Sistemleri
    • Muhabere ve Elektronik Sistemler
    • Tedarik ve Ar-Ge Projeleri
  • Ansiklopedi
  • Dergilerİndirim
  • Hizmetlerimiz
  • Dergi İçerikleri
  • IDEF’21
  • Giriş
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Genel Haberler
    • Kara Kuvvetleri ve Kara Sistemleri
    • Deniz Kuvvetleri ve Deniz Sistemleri
    • Hava Kuvvetleri & Havacılık ve Uzay Sistemleri
  • Özgün
    • Sistemler ve İncelemeler
    • Yazılar ve Analizler
    • Söyleşiler
  • Ürünler
    • Kara Araçları
    • Deniz Araçları
    • Havacılık ve Uzay Sistemleri
    • Silah Sistemleri
    • Radar ve Elektronik Harp Sistemleri
    • Entegre Güvenlik Sistemleri
    • Muhabere ve Elektronik Sistemler
    • Tedarik ve Ar-Ge Projeleri
  • Ansiklopedi
  • Dergilerİndirim
  • Hizmetlerimiz
  • Dergi İçerikleri
  • IDEF’21
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
DefenceTurk

1915 Olaylarına İlişkin Ermeni İddiaları

Fatih Başar Kutlu Yazar: Fatih Başar Kutlu
24 Nis 2021 21:25
Kategori: Özgün Yazılar, Yazılar ve Analizler
A A
0
FacebookTwitterLinkedinWhatsappTelegramQR Kodu

24 Nisan 2021 günü ABD Başkanı tarafından yapılan yazılı açıklamada 1915 olaylarına dair “soykırım” ifadesini kullandı. Yazılı açıklama sonrası Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri tarafından “şiddetli kınamalar ve reddetmeler” yapıldı.

Yine bir 24 Nisan ve yine gerek sosyal medya gerekse kamusal alanın (public sphere) bilinçli ve organize bir şekilde bilinçsiz insanların kullanılmasıyla işgal edildiği ve tarihin konusuyken sosyoloji, psikoloji, uluslararası ilişkiler gibi diğer sosyal bilimlerin de bir konusu haline gelen 1915 Olayları’nın siyasi emellerle kullanıldığı bir gün.

En politize olmuşu sosyal medyalardan biri, Twitter’da gündeme yerleşmiş olan 24 Nisan etiketlerini incelediğinizde, aslında meselenin ne kadar yozlaşmış ve sonu gelmeyen bir tartışma haline geldiğini ve derinlemesine incelediğinizde de aslında bu hale bilerek getirildiğini görmek mümkün. Peki, zaten aşırı politize olmuş biz güzel Türk gençleri için 24 Nisan’ı bilmek, ne gibi bir öneme sahip? 24 Nisan’da ne oldu ve gerçekten de atalarımız bir soykırıma mı girişti?

Sui generis yani şahsına münhasır bir tartışma konusu haline gelmiş olan Ermeni Meselesi’ni anlayabilmek için öncelikle anlamını iyi bilmemiz gereken bazı kavramlar ve bunların arasındaki ayrımları incelemek gerekir. Örneğin soykırım kavramı ne demektir? Gerçekten de soykırım yapıldığında (örneğin) tüm Ermenilerin ortadan kaldırılmış mı olması gerekir?

Görsel: TASAV

Çok sevdiğimiz bilgi kaynağımız Wiki’de soykırımın anlamı;

“Soykırım veya genosit; ırk, canlı türü, siyasal görüş, din, sosyal durum veya başka herhangi bir ayırıcı özellikleri ile diğerlerinden ayırt edilebilen bir topluluk veya toplulukların bireylerinin, yok edicilerin çıkarları doğrultusunda, bir plan çerçevesinde ve yok edilmeleri niyetiyle girişilen eylem ve sonuçlar bütünü anlamına gelmektedir.”

Görüyoruz ki, öldürmelerin cinayet ya da toplu kıyım gibi kavramların çatısından soykırım kavramına dönüşebilmesi için en önemli 2 unsur; bazı özellikleriyle ayırt edilebilen bir topluluğun kurban konumunda olması ve eylemin bir plan çerçevesinde, organize edilerek / olarak yapılması gerekmektedir.

Aynı zamanda “Madem Ermeni Soykırımı yaptık o zaman niye hala Ermeniler var?” algısının da yanlış bir değerlendirme olduğunu çünkü hiç kimseyi öldürememiş olsa bile bir soykırım girişiminin, niyeti itibariyle dahi suç olduğunu görebiliriz. Aynı zamanda değinmek gerekir ki, soykırım sadece doğrudan öldürmek değil aynı zamanda deportation yani tehcir / sınır dışı ya da death march yani ölüm yürüyüşü gibi alt kategorileri de içermektedir.

Peki biz Ermenileri yok etmek maksadıyla bir soykırım kampanyasına mı giriştik? Onları tehcir mi ettik?

Ne yazık ki meselenin uzun yıllar boyunca yalnızca tarihçi hocalarımız tarafından ele alınmasından ötürü günümüzde 1915 Olayları denilince akla Tehcir kavramı gelmektedir. Kavramsal olarak Ermeni Soykırımı yerine Ermeni Tehciri diyerek iddialara karşı bir tez oluşturmuş gibi gözüksek de, Tehcir yani “Göç ettirme, göç etmesine sebep olma, sürme.” (TDK) ve İngilizce karşılığıyla “Deportation”, esasında bir soykırım suçudur. Savaş zamanı, bir toplumu belirli özellikleri haiz olmasından ötürü zoraki bir göçe tabi tutarak sınırdışı etmek, sürmek, deportation kavramı yani tehcir kavramı içerisinde bir soykırım suçu sayılmaktadır.

Dolayısıyla ilk safhalardan kendi kendimize düştüğümüz hata, kavramsallaştırma sürecinde başlamıştır. Nitekim, dönem itibariyle yayınlanan yasanın hiçbir yerinde Tehcir kavramı geçmemekle birlikte yasanın tam adı: Sevk ve İskan Kanunu şeklindedir.

Sevk ve İskan Kanunu Asıl Metin

Bunun yapılmasındaki sebep ise gayet açık bir şekilde Osmanlı Meclisinde yer alan Ermeni Siyasi Partiler’in ve Van kenti başta olmak üzere Vilayet-i Sıtte yani Altı Vilayet olarak bilinen bölgelerdeki Ermeni Sosyal Demokrat Hınçak Partisi ve Taşnaksütün yani Ermeni Devrimci Federasyonu’nun Rus destekli isyanlara iştirak ederek bölgede yarattığı kaos ve karmaşa ile Rus işgalini kolaylaştırmaları ve hatta 19 Nisan ile 17 Mayıs 1915 tarihleri arasında Van vilayetini işgal ederek ellerinde tutmasıdır.

Peki tam olarak ne yapıldı?

Dünya Savaşından kaynaklı olarak halk üzerinde devletin kontrolünün, özellikle aşiretler neticesinde zayıflamasından kaynaklı olarak Ermeni Çeteler ve bölge halkı arasında çok büyük sürtüşmeler ortaya çıkmaya başlamıştı. Öyle ki iki taraf da daha önce yapılanların öcünü alabilmek adına her geçen gün daha fazla kin ve nefretle hareket eder hale gelmiş, bir noktadan sonra isyanlara iştirak eden Ermeniler haricinde bölgede yaşayan diğer Ermeni kesimler ve aynı şekilde masum Müslüman vatandaşlar da bu çatışmalardan kaçınılmaz olarak nasibini alır olmuştu. Dolayısıyla devletin buna bir çözüm getirmesi gerekiyordu. Bunun sonucunda, özellikle Sivas, Muş, Van gibi merkezi bölgelerdeki Ermeni nüfus, tüm mal varlıkları kayıt altına alınmak kaydıyla, yine Osmanlı Devleti toprakları içerisinde olan diğer bölgelere sevk edilmeye başlandı.

Peki bu ne zaman başladı? 27 Mayıs 1915 Öyleyse bu 24 Nisan neyin nesi?

24 Nisan 1915, Ermeni birtakım siyasi liderlerin ve kanaat önderlerinin yaşanan isyanlara teşvikleri ve destekleri sebebiyle tutuklanmalarının ve bir kısmının savaş süresince tutuklu kalarak Anadolu’daki diğer cezaevlerine sevk edilmelerinin başladığı gündür. Nitekim tutuklananların bir kısmı suçsuzluğuna kanaat getirilerek geri serbest bırakılmıştır.

TLDR: Kısa Bir Çözümleme

Söylediklerimizi genel anlamda kısaca bir ele alacak olursak;

  1. 1915 Olaylarında şüphesiz hem Müslüman hem Gayrimüslim toplumda oldukça fazla can kaybı olmuş ve üzücü hadiseler gerçekleşmiştir,
  2. Bunun yaşanmasındaki en büyük etkenlerden biri Rus teşvikiyle isyanlara iştirak eden ve gerek Osmanlı meclisindeki gerekse toplum içerisindeki rolünü ve konumunu kullanarak isyanlara kuvvet sağlayan Ermeni çetelerdir,
  3. Ancak, ölümlerin yaşanmış olması iki taraf için de “soykırım” iddiasında bulunmak adına yeterli değildir, zira bu kavramın hukuki kavram olmasından ötürü belirli bir çerçevede yaşanan kırımları kapsaması söz konusudur,
  4. Bu noktada “Sözde Ermeni Soykırımı” ya da “Ermeni Tehciri” kavramlarını kullanmak da aynı şekilde Türk iddiaları için oldukça zararlıdır çünkü tarihin gerçekliğinin iddialarımızı doğruladığı bir noktada oturup konuşulması gerekilen bu meseleyi “sözde” kavramıyla doğrudan kesip atmak veya meseleye “tehcir” gibi kavramlarla bilinçsizce karşı iddiaları destekler nitelik kazandırmak, en basit tabirle kendi topuğumuza sıkmaktır.
  5. Ermeni Meselesi, toplum olarak bilinçlenmemiz gereken meselelerden biridir çünkü artık dünya kamuoyunda konuya ilişkin olarak “inkarcı” etiketi geliştirilmiştir dolayısıyla mesele tarihin bir gerçekliği olarak ele almak istenildiğinde(ki Türk tezleri tamamen bunun üzerine kuruludur) doğrudan “inkarcı” yaftası kullanılmakta ve insani değerlerin arkasına sığınılarak politik çıkarlar elde edilmeye çalışılmaktadır. Ermeni Lobilerinin on yıllardır süren çabaları, şüphesiz bizim senede 1 gün ya da 1 hafta ile sınırlı çalışmalarımız karşısında maalesef üstün gelecektir.

Fatih Başar Kutlu

Asıl: Ermeni Soykırım İddiaları

Fatih Başar Kutlu

Lisans: Uludağ Üniversitesi – Uluslararası İlişkiler

Msc: Universita degli Studi di Milano – International Politics and Regional Dynamics

Thesis: Cybersecurity Approaches: EU and NATO

Etiketler: 1915 OlaylarıErmeni MeselesiSevk ve İskan Kanunu
SPONSORLU İÇERİK
Önceki Haber

ABD Başkanı’nın açıklamasını kabul etmiyor ve en şiddetli şekilde telin ediyoruz

Sonraki Haber

Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım Operasyonlarında 460 terör hedefi vuruldu

İlgili Yazılar

Türkiye’nin İlk .50 Kalibre Anti-Materyal Keskin Nişancı Tüfeği: KSR50
Haberler

Türkiye’nin İlk .50 Kalibre Anti-Materyal Keskin Nişancı Tüfeği: KSR50

2 hafta önce
Haberler

KALEKALIP milli tüfek ailesi: KCR

3 hafta önce
Ekipmanlarda Kademe Sistemi | Bölüm-I
Özgün Yazılar

Ekipmanlarda Kademe Sistemi | Bölüm-I

4 hafta önce
NATO Ülkelerinin Savunma Harcamaları (2014-2021) ve Değerlendirmeler
Yazılar ve Analizler

NATO Ülkelerinin Savunma Harcamaları (2014-2021) ve Değerlendirmeler

1 ay önce
Rus Hava Kuvvetleri’nin Ukrayna’daki “Düşüşü”
Yazılar ve Analizler

Rus Hava Kuvvetleri’nin Ukrayna’daki “Düşüşü”

2 ay önce
Ukrayna – Rusya Savaşı’nın Görünmeyen Yüzü: Siber Savaş
Yazılar ve Analizler

Ukrayna – Rusya Savaşı’nın Görünmeyen Yüzü: Siber Savaş

2 ay önce
Sonraki Haber
Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım Operasyonlarında 460 terör hedefi vuruldu

Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım Operasyonlarında 460 terör hedefi vuruldu

Please login to join discussion

Google Haberler

İlginizi Çekebilir

Hollanda, LCF fırkateynlerini ESSM Block 2 hava savunma füzeleri ile donatacak
Deniz Kuvvetleri ve Deniz Sistemleri

Hollanda, LCF fırkateynlerini ESSM Block 2 hava savunma füzeleri ile donatacak

3 gün önce
Kazakistan, Efes-2022 Tatbikatına katılacak
Genel Haberler

Kazakistan, Efes-2022 Tatbikatına katılacak

3 gün önce
TUSAŞ hava aracı malzeme testlerinde yapay zeka temelli bir kabiliyeti millileştirdi
Haberler

TUSAŞ hava aracı malzeme testlerinde yapay zeka temelli bir kabiliyeti millileştirdi

4 saat önce

Ulusal Savunmanın Medyadaki Güçlü Sesi

@ 2021 Defence Turk. Tüm hakları saklıdır.

Ulusal Savunmanın Medyadaki Güçlü Sesi

  • ENG
  • Hesabım
  • Hizmetlerimiz
  • Dergi İçerikleri
  • Özgün Yazılar
  • Savunma Sanayii Ansiklopedisi
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Dergiye Abone Ol
  • Dergiler
Menu
  • ENG
  • Hesabım
  • Hizmetlerimiz
  • Dergi İçerikleri
  • Özgün Yazılar
  • Savunma Sanayii Ansiklopedisi
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Dergiye Abone Ol
  • Dergiler
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Giriş
  • Sepet
  • ENG
  • Hesabım
  • Hizmetlerimiz
  • Dergi İçerikleri
  • Özgün Yazılar
  • Savunma Sanayii Ansiklopedisi
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Dergiye Abone Ol
  • Dergiler

© 2020 Tüm hakları saklıdır.
DefenceTurk

Tekrar Hoşgeldiniz!

Lütfen hesap bilgilerinizi girin

Şifrenizi mi unuttunuz?

Parolanızı kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen e-posta adresi veya kullanıcı adı girin.

Giriş

Defence Turk'ün Yeni Hizmetleri

Defence Turk sektöre yönelik yeni hizmetlerini sunar. Profesyonel ekibimiz sorunlarınıza çözümler üretmek için yanınızda!

Hizmetleri Keşfedin
Hemen iletişime geç
Konuşma başlat
Merhaba! Aşağıdaki Defence Turk logosuna tıklayarak bizimle Whatsapp üzerinden iletişime geçebilirsiniz.
Ekibimiz birazdan sizinle iletişime geçecek
Defence Turk
Yazmak için buraya tıklayın