ABD’nin Afganistan’daki 20 yıllık aktif askerî varlığı son buluyor
11 Eylül 2001 El Kaide terörist saldırıları itibari ile yaklaşık 20 yıldır Orta Doğu’da askerî operasyonlar icra eden ABD, uygulamış olduğu Afganistan politikasında strateji değiştirdi. ABD başkanı Joe Biden’in almış olduğu karar neticesinde Afganistan topraklarında bulunan ABD askerî personelleri, 31 Ağustos 2021 tarihine kadar geri çekilecek. CNBC’nin aktardığı üzere Beyaz Saray’da konuşma yapan Joe Biden, Afganistan’daki ABD askerlerinin çekilmesi ve çekilme sonrasında oluşabilecek tehditlere karşı ülke liderlerine iç savaşı önlemek için bir araya gelme çağrısında bulundu.
Öncelikle çekilme kararının sebebine değinen Biden, 20 yıllık bir uğraşı sonucunda hedeflenen ideal koşullardan neredeyse hiçbirinin gerçekleşmediğini, Taliban’ın 2001 yılındaki kadar ordusal kapasite ve operasyonel kabiliyet bakımından güçlü olduğunu ve ABD ordusunun bölgede bulunmasının artık gerekmediğini açıkladı. Ayrıca Biden “Afganistan’a yeni bir ulus inşa etmeye gitmedik, kaç tane daha, kaç bin Amerikalı kızı ve oğlu riske atmaya hazırız ? Ülkelerinin geleceği hakkında kararlar vermek Afganlara kalmış bir meseledir.” ifadelerine yer verdi.
Çekilme sonrasında Afganistan’da meydana gelebilecek olaylar için endişelere yönelik Afgan hükümeti bünyesinde teçhizat ve eğitim bakımından yaklaşık 300.000 personelin, az sayıdaki militanlar ile rahatça mücadele edebileceğini açıkladı. Devamında Biden “Geri çekilme sonrasında Afgan yetkililer, hükümetin sürekliliğini sürdürecek kapasitededir ancak asıl sorulması gereken şey bunu yapacaklar mı ?” ifadesinde bulundu. Biden, ABD hükümetinin insani yardımlara devam edeceğini, istikrarlı ve güvenli bir Afganistan yaratmaya yardımcı olma taahhüdünden vazgeçmediği konusunda ısrar etti.
Çekilme süreci hızlandırıldı
Daha önce, Afganistan’da görevlendirilmiş ABD askeri personellerinin 11 Eylül 2021 tarihinden önce Afganistan topraklarından geri çekilme sürecinin tamamlanacağı belirtilmişti. Ancak, The Guardian’ın aktardığı üzere Temmuz ayının ilk haftası içerisinde bu sürecin %90’ından fazlası tamamlanmış durumda. Biden, üst düzey savunma yetkililerinin kendisine ABD birliklerini korumanın en etkili yönteminin hızlı hareket etmek olduğunu belirtti. Ayrıca geri çekilme sürecinde şimdiye kadar hiçbir askerin kaybedilmediği aktarıldı.
Çekilme sürecinin hızlandırılması, çeşitli askeri üslerin tam kapasite ile boşaltılmamasına ve müttefik kuvvetlerle iletişim kopukluğuna sebebiyet verdi. Bu bağlamda ABD askerleri, Kabil’in Kuzey bölgesinde bulunan Bagram Hava Üssü içerisinden, Afgan askeri muadillerine bile haber vermeden 1 gece içerisinde terk etti. BBC News’in aktardığı üzere Afganistan bölgesinde önemli bir noktada bulunan ve içerisinde bulundurduğu hapishane ile 5.000’e kadar Taliban mahkumunun da kaldığı aktarıldı.
ABD’li personelin çok hızlı bir şekilde ülkedeki en büyük hava üssünü terk etmesinin ardından bütün hava üssünü kontrol altına alan Afganistan personellerinin Bagram Hava Üssü komutanı General Asadullah Kohistani “Biliyorsunuz, kendimizi Amerikalılarla karşılaştırırsak, bu büyük bir fark yaratır. Ancak yeteneklerimize göre mümkün olanın en iyisini yapmaya ve mümkün olduğunca güvenli bir şekilde tüm insanlara hizmet etmeye çalışıyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Boşaltılan hava üssünden geriye on binlerce şişe su, enerji içeceği ve askeri hazır yemek de dahil olmak üzere yaklaşık 3,5 milyon eşyayı geride bırakıldı. Ayrıca bu eşyalar içerisinde birçok askeri ve sivil askeri araç, çeşitli silah ve mühimmat ve sağlık ekipmanlarının da olduğu aktarıldı.
Daha Öncesi
Uzun yıllardır bünyesinde çeşitli örgütlerle iç savaş halinde olan Afganistan’da terör faaliyetlerini gerekçe göstererek çeşitli askerî operasyonlar gerçekleştiren ABD’nin, askerî personelini çekme kararı, daha önce Donald Trump yönetiminde gündeme gelmişti. Afgan hükümetinin taraf olmadığı, Taliban ve ABD arasında 29 Şubat 2020 tarihindeki anlaşmaya göre, Taliban’ın anlaşma koşullarına uyması halinde 14 ay içerisinde ABD, Afganistan içerisinde bulunan asker sayısını 13.000’den 8.600’e düşürmesi bekleniyordu. Ancak Trump yönetimi, çeşitli terör saldırılarının ardından Taliban’la barış görüşmelerini durdurduğunu açıklamıştı. Görüşmeler her ne kadar hassas bir zeminde sürse de ilerlemişti.
Sonuç?
Şüphesiz ki Taliban ve diğer terör grupları bölgedeki etkinliğini, oluşan güç boşluğundan faydalanarak arttıracaktır. Artık ülke güvenliğine, uzun süredir ABD müttefikliğinden geriye kalan askerî eğitim, istihbarat, taktiksel doktrin çalışmaları, teçhizat üstünlüğü ve süreç içerisindeki bölgesel diplomasi karar verecektir. Kazanan ya da kaybeden bir taraf olup olmadığı bir yana, ABD’nin en uzun savaşı olarak nitelendirilen sürecin bitmeye yakın olması, Afganistan ve çevre coğrafyasındaki güç mekanizmalarının değişmesinde öncül bir rol üstlenecektir.
İlgili Olarak:
Türkiye, Afganistan’ın kalıcı güvenliği için çabalarını sürdürüyor
ODTÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası ilişkiler bölümü öğrencisi. Savunma politikaları ve savunma sanayii meraklısı.