İstanbul Teknik Üniversitesi Savunma Teknojileri Kulübü (İTÜ SAVTEK) tarafından gerçekleştirilen, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve Türk savunma sanayii firmalarının katılım gösterdiği Savunma Teknolojileri Günleri’21 etkinliği düzenlendi. Etkinliğe katılan ASELSAN Radar Sistemleri Mühendisliği Direktörü Muhammet Mustafa Akkul radar sistemleri hakkında teknik bir anlatım ve ASELSAN’ın tamamlanmış ve devam eden radar faaliyetleri hakkında bir sunum gerçekleştirdi.
EİRS bu sene bitecek
Erken İhbar Radar Sistemi (EİRS)’nin testleri geçtiğimiz yıl başlamış ve 2021 yılının ilk çeyreğinde teslim edileceği belirtilmişti. EİRS ile uzun menzillerden tespit sağlanması, Balistik Füzeler (BF) ve İnsansız Hava Aracı (İHA) gibi çok düşük Radar Kesit Alanına sahip hedeflerin daha uzak mesafelerden tespit edilmesi ve erken uyarı verilmesi, değişken elektronik karıştırma ve zorlu coğrafi koşullarda çalışılabilmesi ve sistemlerin konfigüre edilerek farklı amaçlar için kullanılabilmesi hedefleniyor.
“Şu anda neler yapıyoruz derseniz S bantta özellikle bu frekans bandında çok fazla sayıda aktivitemiz var. Burada aslında ortak yapı taşları var. EİRS bu sene bitecek, Silah Tespit Radarı (STR) Kara kuvvetlerimiz için çok daha uzun menzilli top, havan ve mermi tespiti için alçak irtifa radarımız EİRS’in büyük hava resmini oluştururken coğrafyadan dolayı oluşan boşlukları doldurmak üzere literatürde de gap-filler diye geçer adı alçak irtifa radarımız ve bir de Siper projesini duymuşsunuzdur uzun menzilli hava savunma füze sisteminin yerlisinin üzerinde çalışıyoruz şu anda onun çok fonksiyonlu atış kontrol radarı. Bu x-bantta çalışacak.”
Hava Trafik Kontrol Radarı’nın teslimatı bu sene başlıyor
Hava trafik kontrol radarlarının bir prototipinin ASELSAN’ın Gölbaşı yerleşkesinde görülebildiğini belirten Akkul “Bunların teslimatları bu sene başlayacak. Bunları biz Hava Kuvvetleri için yapıyoruz içinde hem primary surveillance radarı var hem de secondry surveillance radarı yani IFF radarı var.” dedi.
Thales’ten ithal edilen radar yerlileştirildi
Geçmişte Thales’ten ithal edilen STIR radarının yerlileştirme çalışmaları olduğu biliniyordu. Muhammet M. Akkul konu ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
“2021’de Akrep [AKR-D], daha önce Thales’ten alınmış Deniz Kuvvetleri envanterindeki gemilerde kullanılıyor, bunları biz yerlileştirdik adını Akrep koyduk hem X bantta hem K bantta çalışan oldukça yetenekli radarlarımız.”
Nitekim Barbaros Sınıfı Fırkateyn Yarı Ömür Modernizasyonu’nda STIR yerine AKR-D Blok-B1 (X+Ka Bant, 120km) atış kontrol radarının kullanılacağı biliniyor. Gemide 2 adet AKR-D bulunması planlanıyor.
Füze Arayıcı Başlık Radarlarının seri üretimi devam ediyor
Özellikle hareketli hedeflere karşı kullanılan füze sistemlerinin hedefini hassas bir şekilde vurması için arayıcı başlık kritik önem arz ediyor. Havadan havaya ve karadan havaya füzelerde ise bu durum daha zor. Programda paylaşılan sunumda “füze arayıcı başlık radarları” olarak genel bir ifade kullanılarak 2020-2023 yılları işaret edilmiş. Akkul arayıcı başlık radarlarının takvimini şu şekilde netleştirdi:
“Füze arayıcı başlık radarlarımız, hem Siper projesi için hem HİSAR-O’nun RF füze başlıklı versiyonu için hem de ATMACA için seri üretim devam ediyor. Zaten Göktuğ‘unkini yaptık onun seri üretimi başlayacak.“
HİSAR-O’nun RF arayıcı başlıklı versiyonunun özellikle Hava Kuvvetleri tarafından tercih edilmesi bekleniyor. Ayrıca HİSAR füzelerinin deniz versiyonu üretilmesi halinde Deniz Kuvvetlerinin de RF arayıcı başlıklı versiyonunu kullanması bekleniyor.
Modern Mayın Tespit Radar Sistemi gelecek sene teslim edilecek
Bir dönem ülke içinde çok ciddi kayıplara neden olan ve halen özellikle sınır ötesinde ciddi bir tehdit oluşturan mayın ve el yapımı patlayıcıların tespiti için geliştirilen radar ile ilgili son gelişmeler Akkul’un ifadesi ile şu şekilde:
“Bir de modern mayın tespit sistemimiz. Biliyorsunuz bir aralar da yine zaman zaman bu el yapımı patlayıcılar bizim başımızın belası, özellikle yollara konan yapılar. Burada şu ön tarafta gördüğünüz aslında yerin bir, bir buçuk metre kadar içine penetrate (nüfuz etmek) edip oradaki işte ne bulursa terörist tencereden de bomba yapmış işte piknik tüpünden de bomba yapmış plastik şişeden de bomba yapmış. Bunları bulacak işaretleyecek bir radar sistemi üzerinde çalışıyoruz. Bu hem düşük frekanslı olması gerekiyor toprağa penetrate edilebilmesi için hem de çok geniş bantlı olması gerekiyor size bir resolution(çözüm) sağlayabilmesi için. Böyle bir radar sistemini de teslimatını gelecek sene yapacağız şu anda prototipleri var. Türkiye’nin farklı bölgelerinden getirdiğimiz toprak çeşitlerinde değişik noktalara, değişik hedefler gömerek onlarla deneylerimizi yapıyor algoritmalarımızı tune(ayarlamak) ediyoruz.”
AESA 2021’de Akıncı’ya 2022’de F-16’larımıza entegre edilecek
Aynı etkinlik kapsamında konuşma yapan SSB Elektronik Harp ve Radar Sistemleri Daire Başkanı Ahmet Akyol yerli AESA burun radarının F-16 Viper’daki APG-83 radarından daha iyi olacağını belirtmişti. Yerli AESA burun radarı ile ilgili takvimi daha net bir şekilde açıklayan Akkul’un ifadeleri şu şekilde:
“Çok önemli bir teknolojik sıçrama olacak bizim için bu basından duyuyorsunuz Yunanlılar F-16’larına artık aktif elektronik taramalı anten alıyorlar. İlk set hatta modifikasyonlar için Amerika’ya gitti. Bizler de kendi F16’larımız için aktif elektronik tarama yapabilen bir radar geliştiriyoruz. Bunun tabi çok büyük avantajları var. Özellikle Air Combat girdiğiniz zaman çok büyük avantajları var standart mechanical steerable (mekanik yönlendirilebilir) antenlere sahip radarlara göre. Bu radar ve bu radarın yapı taşlarını kullanan yapıları biz hem Akınca’da hem F-16’da kullanacağız. Buradan öğrendiklerimiz bize Milli Muharip Uçak’ın burun radarını yaparken de tabii bir bilgi dağarcığı oluşturuyor. Bizim için önemli bir teknolojik gelişme. 2021 sonlarına doğru Akıncı’ya girmiş olacağız inşallah, 2022’de de F-16 ile entegrasyon çalışmalarına başlamış olacağız. MMU zaten 2026 senelerine hedeflenmiş durumda.”
Pasif Radar
Pasif Yayın Algılama Sistemi ile ilgili Tübitak tarafından proje başlatılmıştı. İkinci çağrısı 2015 yılında paylaşılan proje ile uçak üzerindeki muhtelif yayınları alıcı sistemler ile algılayıp, elde edilen verileri sayısal olarak işleyerek herhangi bir yayın yapmaksızın kaynakların tespit ve takibini yapabilecek sistemin geliştirilmesi hedefleniyordu. Ayrıca 2013 yılında yine Tübitak projesi ile yerde konuşlu TV/radyo verici yayınları kullanılarak hava araçlarınıtespit ve takip yapabilecek Pasif Bileşik Algılama Sistemi (PBAS) HAVELSAN EHSİM’de gerçekleştirildi. Savunma Sanayii Başkanlığı ise 2020 yılında Pasif Radar Sistemleri Tedariki (PARS) Projesi ile ilgili bir Bilgi İstek Dokümanı (BİD) yayımladı.
ASELSAN Radar Sistemleri Mühendisliği Direktörü Muhammet Mustafa Akkul pasif radar çalışmalarını şu şekilde anlattı:
“Türkiye’de bu konuda çalışmalar yapıldı. İki tür pasif radardan bahsediliyor. Bir tanesi hava unsurlarının üzerindeki navigasyon amaçlı kullanılan aviyonik cihazlardan yayılan yayınları dinleyerek daha çok elektronik harp sistemi gibi çalışan yayınlar. Bizim PYAS dediğimiz yapılar. Bir diğeri de PBAS daha çok radyo veya televizyon istasyonlarının yaptıkları yayınların hedefe çarpıp bizim alıcı antenlerine gelmesi sonucunda veya bizim herhangi bir yayın yoksa ortalıkta mobil verici kaynakları ile biz bunları yaratabiliriz. Biraz multistatiğe benziyor o anlamda. Bu konuda da çalışmalar devam ediyor. Bir takım prototipler de yapıldı. Bunlar üzerine gitmemiz araştırmamız gereken konular. Buralarda network halinde çalışma oluşturulan verinin tek bir merkezde füzyonu ve oradan izlerin çıkarılması gibi aynı zamanda o verilerin yüksek dataların tek bir merkeze aktarılmasındaki haberleşme sorunlarının çözülmesi gerekiyor.”
Akkul tarafından paylaşılan sunuda farklı pasif radar sistemleri ile ortak bir resmi oluşturulmasına yönelik konsept yer alıyor. Konsepte TSK’nın iletişim alt yapısı TSK NET açık bir şekilde görülürken SSB tarafından BİD’i paylaşılan PARS ile aynı isimde bir terminal isimlendirmesi görülüyor. Ayrıca sunuda tam görevi açıklanmayan PEAS isminde bir sistem daha bulunuyor Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin havadaki tespit ve takip çalışmalarına yönelik olarak pasif radar alanında da ciddi çalışmalar olduğu değerlendirilmekte. Ayrıca pasif radar çalışmalarında veri füzyonu ve ağ destekli yapı açıklaması yeni nesil tespit ve teşhis sistemleri açısından kritik önem taşıyor.
İlgili Olarak
“Yerli AESA radar en az F-16 Viper’daki APG-83 kadar kabiliyetli olacak”
Çukurova Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği öğrencisi.
Savunma sanayii takipçisi.
Motosiklet ve Adanaspor tutkunu.