• Gizlilik
  • Koşullar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Dergiye Abone Ol
  • Hesabım

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

ENG
DefenceTurk
TUSAŞ 47 Yaşında!
aselsan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Genel Haberler
    • Kara Kuvvetleri ve Kara Sistemleri
    • Deniz Kuvvetleri ve Deniz Sistemleri
    • Hava Kuvvetleri & Havacılık ve Uzay Sistemleri
  • Özgün
    • Sistemler ve İncelemeler
    • Yazılar ve Analizler
    • Söyleşiler
  • Ürünler
    • Kara Araçları
    • Deniz Araçları
    • Havacılık ve Uzay Sistemleri
    • Silah Sistemleri
    • Radar ve Elektronik Harp Sistemleri
    • Entegre Güvenlik Sistemleri
    • Muhabere ve Elektronik Sistemler
    • Tedarik ve Ar-Ge Projeleri
  • Ansiklopedi
  • DergilerÜcretsiz Oku
  • Hizmetlerimiz
  • Dergi İçerikleri
  • Fuar Haberleri
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Genel Haberler
    • Kara Kuvvetleri ve Kara Sistemleri
    • Deniz Kuvvetleri ve Deniz Sistemleri
    • Hava Kuvvetleri & Havacılık ve Uzay Sistemleri
  • Özgün
    • Sistemler ve İncelemeler
    • Yazılar ve Analizler
    • Söyleşiler
  • Ürünler
    • Kara Araçları
    • Deniz Araçları
    • Havacılık ve Uzay Sistemleri
    • Silah Sistemleri
    • Radar ve Elektronik Harp Sistemleri
    • Entegre Güvenlik Sistemleri
    • Muhabere ve Elektronik Sistemler
    • Tedarik ve Ar-Ge Projeleri
  • Ansiklopedi
  • DergilerÜcretsiz Oku
  • Hizmetlerimiz
  • Dergi İçerikleri
  • Fuar Haberleri
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
DefenceTurk

Beyrut’taki Patlama Yeni Dönemin 11 Eylül’ü mü?

Ömer Memoğlu Yazar: Ömer Memoğlu
05 Ağu 2020 12:18
Kategori: Özgün Yazılar, Yazılar ve Analizler
A A
0
Beyrut’taki Patlama Yeni Dönemin 11 Eylül’ü mü?

21. yüzyılın henüz ilk çeyreğinde yaşanan 11 Eylül terör saldırıları uluslararası politikayı şekillendiren ve devletlerin güvenlik stratejilerini yeniden gözden geçirmesine sebep olan en belirleyici unsur olmuştu. 4 Ağustos 2020’de Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta gerçekleşen patlama akıllara “Beyrut’taki patlama yeni dönemin 11 Eylül’ü mü?” sorusunu beraberinde getirdi.

Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun konu hakkında yaptığı açıklamada, patlamaya neden olan unsurun altı yıldır liman bölgesinde tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitrat olduğunu belirtti.[1] Patlamanın ardından kısa bir süre sonra gerçekleşen saldırıyı DAEŞ terör örgütü üstlendi. Bu durum da ulus devletlere, bir ülkenin yüzde 15’ine zarar verebilecek derece ciddi bir saldırıyı gerçekleştirebilen terörün acımasız yüzünü bir kez daha göstermiş oldu. Beyrut’a gerçekleştirilen bu terör saldırısı yeni dönemde ulus devletlerin, devlet ve devlet dışı aktörlere yönelik hangi güvenlik stratejilerini uygulamaları / geliştirmeleri gerektirdiğini yeniden sorgulamaları için tetikleyici bir unsur oluşturabilir. Tıpkı 9/11’de yaşandığı gibi bir güvenlik meselesi haline gelebilecek olan limanlar mevzusu, dış politikanın tartışması haline gelebilir. Limanların denetimi ulus devletlerin kontrolünden çıkabilir ve kararlaştırılan ortak kurallar çerçevesinde denetime tabii tutulabilir.

4 Ağustos 2020’de Beyrut’taki patlamanın sonrası | Fotoğraf: Hassan Ammar-AP

11 Eylül terör saldırılarının etkilerine kısaca değinmek gerekirse;

Uluslararası sistemin karmaşık yapısı, XXI. yüzyılda, dünyanın ne tür siyasal davranış kalıpları ile karşılaşabileceği, ne tür gelişmelerin diplomatik mevcut dengeleri değişim parametrelerine sürükleyebileceği paradoksunu ön plana çıkarmaktadır. Dünya olayları ve stratejik gelişmelerin takibinde, sürpriz değişiklikler, Soğuk Savaş’ın sona ermesi gibi tahmini güç kırılmaları da beraberinde getirmekte, böylelikle uluslararası ilişkilerin, zaman ve mekân boyutunda yeni süreçleri tetiklemektedir. İşte, 11 Eylül 2001’de New York ve Washington kentlerine yapılan organize terörist saldırılar, devletlerin ulusal güvenlik stratejilerinde, askerî istihbarat stratejilerinin mevcut kalıplarının yeniden sorgulanmasını ön plana çıkarmaktadır.[2]

11 Eylül’ün ardından Küresel Terörizm birçok ülkenin iç güvenlik stratejilerini yeniden gözden geçirmesine sebebiyet vermişti. Zira iç güvenlik meselesi havacılık alanı dahilinde küreselleşen bir küresel güvenlik meselesine neden olmaktaydı. Bu yüzdendir ki 11 Eylül terör saldırıları havacılık güvenliği alanında köklü değişikleri de beraberinde getirmişti. Havacılık güvenliği ekseninde kabul edilen ortak kurallar çerçevesinde birçok güvenlik stratejileri ve tedbirleri benimsenmişti.

Havacılık güvenliği havaalanları ve uçaklarda daha sıkı güvenlik önlemlerinin uygulanması terörist tehditleri ortadan kaldırmak ve daha emniyetli bir uçuş sağlamak amacıyla benimsenmiştir. Özellikle 11 Eylül 2001 terör saldırılarından sonra havacılık güvenliği siyasi gündemde yerini almıştır. Hâlbuki bundan önce, Avrupa Birliği’ne (AB) üye ülkeler havada güvenlik konusunda kendi kurallarını uyguluyorlardı. 2002’de kabul edilen ortak kurallar: Havaalanlarının ve uçakların kimi güvenlik açısından hassas bölümlerine giriş, yolcu görüntüleme ve bagaj, kargo ve mektup kontrolü, personelin izlenmesi ve eğitimi ile silahların ve uçuş sırasında veya havaalanlarında yasaklı diğer malzemelerin tasnifidir.[3]

Yeni dönemde limanlarda da uygulanması gereken ortak güvenlik tedbirlerini görebiliriz. Keza 11 Eylül terör saldırılarının ardından Havacılık güvenliği, havaalanları ve uçaklarda sıkı güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını beraberinde getirmişti. Stratejik istihbarat perspektifinde limanların denetimi neredeyse imkansızdır. Ancak bu durum, istihbarat servislerinin alacağı ortak bir kararla limanların kontrolünü sağlama noktasında ulus devletlerle anlaşmaya varılmasına sebebiyet verebilir. Kısaca limanlardaki ulusal kontrol küresel bir hale gelebilir. Zira 21. yüzyılın en büyük tehdit unsurlarından birisi, kuşkusuz, Kitle İmha Silahları (KİS) kullanımıdır. Bu saldırının ardından ulus devletlerin KİS barındırdığı mekânlarının başında limanlarının geldiği ön görülebilir. Ülkelerin limanlarını KİS barındırmak için kullanması; nükleer, kimyasal ya da biyolojik silahlarının depolama alanı olarak kullanması oldukça tehlikeli ve tehditkâr bir durumdur. Kısaca limanların ulusal güvenlik bahanesi ile küresel bir tehdit haline gelmesinin önüne geçilmesi, atılacak sağlıklı bir adım olabilir. Kaldı ki ulusal güvenlik adı altında küresel bir tehdit oluşturmakta küresel bir güvenlik ihlalidir. Küresel terörizm tehdidi 21. yüzyılın en büyük sorunu haline gelmiştir. Devletlerin limanlarının KİS yapımında kullanılan maddelerin üssü haline getirilmesi ve devlet ve devlet dışı aktörlere gözdağı unsuru olarak kullanılan anlayış ekseninde Beyrut limanı terör saldırısına maruz kalmıştır. Bu saldırıda limanların denetiminin önemini gözler önüne sermektedir. Limanlar, ulusal kalsa da kontrol mekanizmasının küreselleşmesi bir sonraki saldırının önüne geçebilmek için atılacak bir adım olabilir.

ÖMER MEMOĞLU

 

  • [1] Beyrut’ta patlama: Onlarca kişi hayatını kaybetti, binlerce yaralı var https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-53656451 [05.08.2020].
  • [2] Caşın, M. H. (2002). Soğuk Savaş Sonrasında Askeri Stratejik İstihbaratın Yeni Vizyonu. Avrasya Dosyası (2), 8, 254-308.
  • [3] Turgay Şahan. Havacılık Güvenliği (İstanbul: 2020) 24. http://auzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/sivilhava_ao/havacilikguvenligi.pdf [05.08.2020].
Ömer Memoğlu
Ömer Memoğlu

Yıldız Teknik Üniversitesi

Türk Araştırmacı / Yazar

Etiketler: 11 EylülBeyrutLübnanPatlama
Önceki Haber

Kanada Kraliyet Hava Kuvvetlerinin avcı savaş uçağı ihalesinde 3 firmadan teklif

Sonraki Haber

Rusya, T-14 Armata tanklarının üretimine başladı

İlgili Yazılar

Türk Deniz Kuvvetleri’nin son üç yılı
Yazılar ve Analizler

Türk Deniz Kuvvetleri’nin son üç yılı

6 gün önce
FKGAL Havacılık Kulübü ile Söyleşi
Öğrenci Söyleşileri

FKGAL Havacılık Kulübü ile Söyleşi

2 ay önce
Türkiye 2 yılda 1000’den fazla zırhlı araç teslim etti
Yazılar ve Analizler

Türkiye 2 yılda 1000’den fazla zırhlı araç teslim etti

2 ay önce
Yazılar ve Analizler

SIPRI 2024 Uluslararası Silah Transferi Eğilimleri Raporu Yayınlandı!

2 ay önce
Falcon Roket Takımı ile Söyleşi
Söyleşiler

Falcon Roket Takımı ile Söyleşi

3 ay önce
Lagari İHA Takımı ile Söyleşi
Öğrenci Söyleşileri

Lagari İHA Takımı ile Söyleşi

3 ay önce
Sonraki Haber
Rusya, T-14 Armata tanklarının üretimine başladı

Rusya, T-14 Armata tanklarının üretimine başladı

Lütfen yorum yapmak için giriş yapın

Google Haberler

Bültene Abone Ol!

İlginizi Çekebilir

Rusya’ya Su-35S savaş uçağı teslimatı
Haberler

Rusya’ya Su-35S savaş uçağı teslimatı

13 Mayıs 2025
Altınay Savunma’dan yılın ilk yarısında 141,5 milyon TL kâr
Genel Haberler

Altınay Savunma Teknolojileri istikrarlı büyümesini sürdürüyor

14 Mayıs 2025

Ulusal Savunmanın Medyadaki Güçlü Sesi

@ 2021 Defence Turk. Tüm hakları saklıdır.

Ulusal Savunmanın Medyadaki Güçlü Sesi

  • ENG
  • Hesabım
  • Hizmetlerimiz
  • Dergi İçerikleri
  • Özgün Yazılar
  • Savunma Sanayii Ansiklopedisi
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Dergiye Abone Ol
  • Dergiler
  • ENG
  • Hesabım
  • Hizmetlerimiz
  • Dergi İçerikleri
  • Özgün Yazılar
  • Savunma Sanayii Ansiklopedisi
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Dergiye Abone Ol
  • Dergiler
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Giriş
  • Sepet
  • ENG
  • Hesabım
  • Hizmetlerimiz
  • Dergi İçerikleri
  • Özgün Yazılar
  • Savunma Sanayii Ansiklopedisi
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Dergiye Abone Ol
  • Dergiler

© 2020 Tüm hakları saklıdır.
DefenceTurk

Tekrar Hoşgeldiniz!

Lütfen hesap bilgilerinizi girin

Şifrenizi mi unuttunuz?

Parolanızı kurtarın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen e-posta adresi veya kullanıcı adı girin.

Giriş

Defence Turk'ün Yeni Hizmetleri

Defence Turk sektöre yönelik yeni hizmetlerini sunar. Profesyonel ekibimiz sorunlarınıza çözümler üretmek için yanınızda!

Hizmetleri Keşfedin