Türkiye’nin Milli Uzay Programı’nın tanıtımı, Cumhurbaşkanlığı Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde saat 20.00’de gerçekleşti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının öncülüğünde Türkiye’nin uzay alanındaki hedef ve projelerinin açıklandığı Milli Uzay Programı’nın tanıtım toplantısı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katılımıyla gerçekleşti.
Milli Uzay Programı’nın maddeleri arasında insan kaynağı eksiği, alt yapı ihtiyacı ve uluslararası iş birlikleri önemli bir yer tutuyor.
Erdoğan tarafından açıklanan ilk hedef olarak Cumhuriyet’in 100. yılında Ay’a ilk temasın gerçekleşeceği oldu. Türkiye’nin Ay Misyonu iki aşamadan oluşuyor. İlk aşamada ilk temas Yakın Dünya Yörüngesinde ateşlenecek Milli ve Özgün hibrit roketimizle gerçekleşecek. Türkiye’de hibrit roket çalışmalarını halihazırda Delta V şirketi sürdürüyor.
Uzaya erişimde yörüngeden çıkış hızını sağlayacak 1.faz roketinin geliştirilmesi bu hedef için kritik nokta olacak. İlk temas sert iniş olacak ve bu fırlatma yörüngeye uluslararası iş birliğiyle gerçekleşecek. İş birlikçi ülke veya kurum konusunda herhangi bir bilgi verilmedi.
İkinci aşama olan yumuşak iniş aşamasının 2028’de gerçekleşmesi hedefleniyor. Bu aşamada aracı yörüngeye çıkaran ilk ateşleme milli roketlerimizle yapılacak. Gerçekleşen inişler neticesinde Türkiye Ay’da bilimsel çalışmalar yürüten ülke konumunda olacak.
Türkiye’nin Ay Misyonu yalnızca roket geliştirme olarak kalmayacak. Geçtiğimiz 2020 yılında ODTÜ İVMER’de Bilge Demirköz öncülüğünde bir ekiple üretilen Milli Radyasyon Ölçer‘den alınan veriler eşliğinde uzay ortamı hakkında edinilen veriler Türkiye’nin radyasyona dayanıklı sistem teknolojisinden, haberleşmeye, otonomiye ve yapay zekaya kadar pek çok teknoloji için altyapı oluşmuş olacak.
Nitekim sistemlerin gelişimde kritik olan alt sistemlerin ve bileşenlerin ticarileşmesi de amaç olarak sunuldu. Örneğin İMECE Projesi kapsamında geliştirilen tepki tekeri, yıldız izler, Güneş algılayıcı gibi alt bileşenlerin ticarileşmesi oldukça önemli.
Bu noktada açıklanan bir konuya daha değinelim. TUSAŞ, TÜBİTAK ve TUA ile imzalanan yeni nesil uydu üretimi ve gelişimi için milli bir şirket anlaşması bu noktada kolaylaştırıcı olacaktır. Nitekim bu bileşenlerin bir kısmı TÜBİTAK bünyesinde geliştiriliyor fakat TÜBİTAK araştırma ve geliştirme kurumu olması sebebiyle ticari amaçlar için aktif yer alamıyordu.
Defence Turk Dergisinin 2. sayısı çıktı. Dergiye ulaşmak için tıklayınız.
uzay ve savunma sanayii teknolojileri meraklısı, defenceturk.net te araştırmacısı.