ABD’den yoğun baskı ve ambargo gören Çinli telekomünikasyon devi Huawei Türkiye’deki savunma ihalelerinde agresif bir şekilde varlık göstermeye çalışıyor. Intelligence Online tarafından aktarılan bilgilere göre Huawei Türkiye’de girdiği savunma ihalesindeki yerel partneri Turkcell’e fiyatlandırma konusunda çok yoğun baskı yaparak işi tehdide varan noktaya götürdü.
Huawei ilk ihalede yerel ortak olarak “Destek” şirketi ile anlaşmıştı. Ancak ilk ihalenin iptali sonrasında ikinci ihalede Huawei, yıllardır ortak iş yaptığı Turkcell ile yerel ortak olarak anlaştı. Huawei’in halihazırda ABD merkezli Cisco firması tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sağlanan veri ağı hizmetinin yüklenicisi olma girişimini bu doğrultuda kaybettiği bildiriliyor.
Uzun bir süre yarışta kalmayı başardılar, ancak cazip fiyatlarına rağmen teklifleri seçilmedi. Bunun üzerine Huawei, Turkcell’in maliyet etkinliği konusundaki çekincelerine rağmen fiyatları tekrar düşürmekte ısrar etti. Turkcell taviz vermeyince, Huawei Türkiye’den Jason Li, tüm cihazlarda bakım operasyonlarını dondurmakla tehdit etti. Intelligence Online tarafından paylaşılan bilgilere göre anlaşmazlık, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a ve hatta Çin’in Türkiye Büyükelçisi Liu Shaobin’e kadar gidecek kadar ciddiydi.
Huawei, Türkiye’deki ortaklarıyla genel olarak iyi ilişkiler içinde. Ancak agresif taktikleri ciddi rahatsızlık uyandırdı. Ticari karlılığı düşürmek pahasına Türkiye’deki askeri ve sivil ağlarda varlık göstermek Huawei için çok önemli görülüyor. Huawei’in en büyük Ar-Ge merkezi Çin’de bulunurken en büyük ikinci Ar-Ge tesisi Türkiye’de yer alıyor. Şirket bahse konu ihale için Turkcell ile çalışmayı durdururken Innova şirketi ile konu ile ilgili çalışıyor. Ayrıca TSK için yürütülen bir sunucu sağlama ihalesi için çalışmaya devam ediyor.
Büyük Risk Teşkil Ediyor
Yabancı telekomünikasyon şirketlerinin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin iletişim alt yapısına yönelik ihalelerdeki ilgisi Huawei örneğinde görülebiliyor. Geçmişte sivil taraftaki yerli baz istasyonu girişimlerinde de Huawei’in agresif girişimlerde bulunduğu iddia ediliyordu. Özellikle Avrupa’da kurulan ağ teknolojileri üzerinden casusluk faaliyeti yürüttüğü belirtilen ve hakkında dava açılan Huawei ABD tarafından ambargo listesine alınmıştı. Ayrıca Washington daha önce Huawei’nin mobil internette 5G şebekesine erişmesine izin veren tüm müttefikleriyle istihbarat paylaşımını gözden geçireceğini açıklamıştı.
Tüm bunlar ışığında bu riskler sadece Huawei için geçerli değil. İletişim alt yapısı noktasında yerli baz istasyonu ULAK üzerinden önemli mesafeler kat eden Türkiye’nin batı menşeli iletişim teknolojilerinde de aynı riskler ile yüz yüze olduğu unutulmamalı. Nitekim özellikle askeri iletişimi altyapısı için yerli şirket ve ürünlerin tüm imkanlar ile desteklenmesi gerekmekte.
Özellikle 5G’nin getirdiği yeni nesil yüksek hız ve düşük gecikme oranları ile savunma sanayiinde çok önemli kullanım alanlarına kavuşacak.
İlginizi Çekebilir:
“İnternetin Silahları”: Ağ Merkezli Harp, Komuta Kontrol ve Gelecek
Defence Turk Genel Yayın Yönetmeni. Kocaeli Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı mezunu ve amatör fotoğrafçı. Teknoloji, otomotiv ve uluslararası ilişkiler meraklısı. Savunma sanayii araştırmacısı.