İran milletvekili, Suriye Rejiminin İran’a olan borçlarını bir gün ödemek zorunda kalacağı konusuna değinerek İran’ın Esad’ı iktidarda tutmak için Suriye’de 20-30 milyar ABD Doları harcadığını açıkladı.
Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu’ndan olan İran Milletvekili Heshmatollah Falahatpisheh, İran devletine bağlı Etemad gazetesine verdiği röportajda dün açıklamalarda bulundu.
Heshmatollah Falahatpisheh, “Tekrar ediyorum, Suriye’ye 20-30 milyar dolar vermiş olabiliriz ve bunu Suriye’den geri almak zorundayız. Bu ulusun parası orada harcandı.” diyerek ülkesinin bu parayı Suriye’den geri alması gerektiğini vurguladı.
Suriye’nin devam eden iç savaşının dokuz yılı boyunca İran, Esed rejimi için çok önemli bir müttefik oldu ve Şii milisleri, Hizbullah gibi vekil gruplarının finansmanı olan İran Devrim Muhafızları Ordusu (IRGC), silah ve teçhizatların konuşlandırılması yoluyla askeri destek de sağladı.

İran’ın geçen yılki savunma bütçesi 700 trilyon riali (16.6 milyar ABD Doları) olarak açıklanmıştı. Suriye rejimini desteklemek için harcanan para ile İran’ın yıllık savunma bütçesindeki karşılaştırmaya bakıldığında bölgenin önemi daha net anlaşılmaktadır.
Falahatpisheh’in yorumları, son birkaç yıldır Suriye’deki İran’ın askeri faaliyetlerini ve bölgelerini hedeflemeye devam eden İsrail hava saldırılarının yanı sıra, ABD’nin Tahran’a uyguladığı yaptırımların neden olduğu ekonomik sıkıntılar ve COVID-19 pandemisinin ülkeye etkileri nedeniyle İran’ın bazı askeri unsurlarını Suriye’den çektiği bildirildikten bir hafta sonra geldi.
Her ne kadar birliklerin geri çekildiğine yönelik açıklama yapılsa da, Hizbullah ve rejim tarafından bu iddia reddedildi. Bölgeyi incelediğimizde İdlib dahil birçok bölgede Şii milislerin faaliyetlerini görmek mümkün. Hatta bu bölgelerde Şii milislerin Ruslar tarafından eğitildiğine dair birçok görsel kanıt mevcut.
İran yakın gelecekte Suriye’den 30 milyar dolarlık geri ödemesinin tamamını talep ederse, yıllar süren savaş nedeniyle Suriye’nin ülke çapında yeniden inşası ve sivil altyapısının yıkılmasıyla karşı karşıya kaldığı ekonomik istikrarsızlığı da nedeniyle ağır bir yük altından kalkmak zorunda kalacağı biliniyor.
