Malta’nın Başbakanı Robert Abela Avrupa’nın en güçlü iki lideriyle telefon görüşmesi yapmayı planlamaktaydı. Ancak Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşmeler gerçekleşmedi. Avrupa Konseyi içinde yapılan oylamada Malta, AB fonlarının Libya’daki Fransız çıkarlarına yönelik bir deniz operasyonu kapsamında kullanılmasını veto etti.
Libya’ya silah ambargosu uygulamakla görevli AB deniz misyonu Irini Operasyonu birkaç ay önce başlatıldı. Ancak Malta bu hafta Silahlı Kuvvetlerin personelinin operasyondan çekileceğini açıkladı. Bu hamle, düzensiz göçmenlerin Malta’ya geçişini engellemek için BM tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne yardım eden Türkiye’yi hesaba katarak yapıldı. Tüm bunlara rağmen Irini Operasyonu’nun başarısızlığı, silahlarını Mısır sınırı üzerinden geçiren ve Birleşik Arap Emirlikleri vasıtasıyla hava desteği sağlayan ayrıca Fransa’nın güçlü desteğini arkasında hisseden Hafter için yolun sonu demek değildir.
Malta’nın Irini’den çekilmesi, askeri temsilcilerin savunma ve güvenlik konusunda hazırlık toplantıları düzenlediği AB’nin Politik-Askeri grubu içinde birçok soruya neden oldu. Maltalı temsilciler, Malta’nın çekilmesinin “günün bombası” olduğunu söyleyen Hollandalı, Lüksemburglu ve İtalyan meslektaşları tarafından suçlandı. Fransız yetkililer “Bu kararın alındığı siyasi düzeyi bilmek istiyoruz.” , “Ve kararın ardındaki gerekçe nedir?” diye sordu. Brüksel’den yapılan açıklamada alınan kararın gerekçelerinin bildirildiği bir izahat mektubunun istendiği belirtildi. Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell, Malta’nın attığı adımla ilgili olarak hayal kırıklığına uğradığını belirtti. Malta Başbakanı Robert Abela, Brüksel’in oturup beklemesini ve Malta’nın dikkatleri üzerine çekmeye çalışmasını bekleyemeyeceğini söyledi.

Malta, Avrupa Komisyonu’nun denizde göçmenlerin kurtarılması ve yerlerinin değiştirilmesi için ortak bir çözüm getiremediğinden şikayetçi olmaktadır. Hükümet, koronavirüs pandemisi nedeniyle sığınmacıları alamayacağını iddia ediyor. Buna karşın Avrupa’daki en büyük ölüm oranlarından birine sahip olan ve limanları kapatılan İtalya bile hala Lampedusa ve Sicilya’ya denizden kurtarılan göçmenleri yerleştirmekte.
Malta ise bunun yerine özel tekne kiraladı. Hükümet, bir grup göçmeni Libya’ya geri göndermekle suçlanıyor ve soruşturuluyor. İki özel kiralık tekne Malta’ya uluslararası koruma talep edilmesini engellemek için görevlendirildi. Hükümet ayrıca, iki teknenin kiralanmasının günlük maliyetini açıklamayı reddediyor ve maliyeti AB fonları aracılığıyla finanse edeceğini söylüyor.
Malta, Türkiye’yi desteklemek için eşi görülmemiş bir şekilde Irini Operasyonundan çekilme kararı aldı. Yeni başlatılan EUNAVFOR MED Irini, silahları çoğunlukla Türkiye tarafından deniz yoluyla tedarik edilen UMH’yi orantısız bir şekilde etkiliyor. UMH’ye etkisi bu derece büyük olmasına karşın Irini Operasyonu’nun Hafter güçlerine karşı etkisinin çok sınırlı olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Mısır ve BAE üzerinden alınan askeri yardımlar daha önce belirtilmişti.
Operasyon komutanı altı ayda bir İtalya ve Yunanistan’a atanıyor. Başlangıçta operasyon Fransa, Yunanistan ve İtalya’nın üç gemisi, Malta’dan bir ekip ve Almanya, Lüksemburg ve Polonya tarafından görevlendirilen üç karakol uçağı ve aynı sayıda bot ve hava aracı ile destekleniyordu.
Türkiye Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Libya arasında imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması mutabakatı sonrasında karşılığında UMH’yi askeri yardımla desteklemeye başladı. Türkiye ile Libya arasındaki bu anlaşma Irini Operasyonu’nu yürüten ve anlaşma ile birlikte Girit’in münhasır ekonomik bölgesinde kesintiye maruz kalacak olan Yunanistan’tan tarafından hedef tahtasına konulmuş durumda.
Irini Operasyonu
Avrupa Birliği, Akdeniz’de yeni bir CSDP (Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası) askeri misyonunun başlatılmasıyla BM’nin Libya’ya karşı silah ambargosunun uygulanmasına yönelik çabalarını arttırıyor.
Konseyde EUNAVFOR MED IRINI Operasyonunu başlatan kararı kabul edilmişti. BM Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Komisyon Başkan Yardımcısı Josep Borrell, “Diplomasi, eylem tarafından desteklenmedikçe başarılı olamaz. Kalıcı bir ateşkes için çözümün önemli bir parçası ayrıca BM’nin Libya silah ambargosunun etkili bir şekilde uygulanması gerekiyor.” dedi.
Borrell, misyonun büyük ölçüde deniz gözetimine odaklanacak olmasına rağmen, uçakların, İHA’ların ve uyduların hava sahasını ve çatışmaların sürdüğü ülke içindeki, çevresindeki ve karadaki bazı faaliyetleri izleyebileceğini söyledi. Borrell ayrıca, “hiç kimse aynı anda iki savaşı göze alamaz” dedi.

IRINI (Yunanca “barış” anlamında) misyonu kapsamında hava, uydu ve deniz vasıtaları kullanarak BM’nin silah ambargosunun uygulanması sağlanacak.
Misyon özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı 2292 uyarınca Libya’ya silah veya ilgili ekipmanları taşıdığından şüphelenilen açık denizlerdeki gemilerin teftişlerini yapabilme yetkileri sağlıyor.
İkincil görevler olarak EUNAVFOR MED IRINI ayrıca,
- Libya’dan petrol, ham petrol ve rafine edilmiş petrol ürünlerinin yasadışı ihracatını izlemek ve toplamak,
- Libya Sahil Güvenlik ve Donanmasının kapasitesini geliştirme ve eğitimine katkıda bulunmak,
- Uçaklarla bilgi toplama ve devriye faaliyetleri icra ederek insan kaçakçılığı ve insan ticareti ağlarının iş modelinin bozulmasına katkıda bulunmak gibi amaçları güdüyor.
IRINI, AB Operasyon Komutanı olan Tümamiral Fabio Agostini tarafından yönetilecek ve operasyonun genel merkezi İtalya’nın Roma şehrinden yürütülecek.

Dış Haberler Editörü