Rus yapımı SİHA’dan ilk kez güdümlü füze atışı yapıldı. Rusya’nın bu sınıfta geliştirdiği ilk İHA tam operasyonellik yolunda bir adımı daha tamamladı. Şu ana kadar sahada itkisiz mühimmat kullanan Orion SİHA, yeni yapılan atış testlerinde ilk kez güdümlü füze atışı yaptı. Kullanılan füzenin çeşidi belirtilmezken bunun S-5 57mm’lik roketinin lazer güdüm kiti ile modernize edilmiş sürümü S-5Kor olabileceği konusunda iddialar mevcut.
Orion SİHA Hakkında
Özellikle geçtiğimiz aylarda SİHA’ların yeni kullanım şekilleri ile sahadaki etkinliğinin kanıtlanmasının ardından daha önce birkaç ülkenin elinde bulunan pazara yeni ülkeler hızla katılmaya başlamıştır. Rus savunma sektörünün bu yarışta geri kalmamak için yaptığı girişimlerden birisi Kronshtadt’ın geliştirdiği Orion Silahlı İnsansız Hava Aracıdır. Orion, ANKA ve MQ-1 Predator ile aynı sınıfa mensup bir MALE sınıfı İHA sistemidir.
Orion’un kökleri Rusya’nın Gürcistan ile girdiği savaştan sonra 2008 yılında bir Rus MALE sınıfı İHA için başlatılan çalışmalara dayanmaktadır. 2011’de Kronshtadt, “Inokhodets” programı için bir Ar-Ge kontratı imzaladı ve Orion 2016 yılında ilk uçuşunu yaptı. Kronshtadt’ın programı üstlenmesinden önce ise acil ihtiyaç kapsamında İsrail yapımı Searcher II İHA’ları Rusya’da lisans altı Forpost olarak üretildi. 2018’de Suriye’de muharebe koşullarında denendi, bu süre zarfında mikro güdümlü bombalar kullanıldı. 2019’da ise bu İHA’lardan biri bilinmeyen sebeplerden ötürü Rusya’da yere çakıldı.
Rus yapımı SİHA, 1 tonluk kalkış ağırlığı ve 200 kg faydalı yük kapasitesine sahiptir. Hem kendisi hem de Rusya’nın gelecekte yapacağı SİHA’lar için özel olarak geliştirilen mühimmatları kullanmaktadır. Bu mühimmatların ağırlığı 22 ila 100 kg arasında değişmektedir.
KAB-20
KAB-20 bombalarının ROKETSAN MAM-L ile benzerliği dikkat çekiyor. Bu benzerliğin ardında yatan nedenlerden birisi Türk SİHA’larının MAM-L ile sahada bir müddet el üstünde tutulan (Pantsir gibi) Rus menşeili hava savunma sistemlerini kullanan aktörlere verdiği zarardır. Rusya da aynı tip bombalarla Batı menşeili hava savunma sistemlerine benzer bir zarar verme beklentisindedir.
KAB-50 ve UPAB-50
Ayrıca KAB-50 (Güdümlü Uçak Bombası) ve UPAB-50 (Genel Maksat Süzülen Uçak Bombası) olmak üzere 2 ayrı 50 kg’lik bomba geliştirilmiştir. UPAB-50 açılır kanat ile uzak mesafelerde yandan vuruşlar için uygunken KAB-50 daha yakın mesafelerde tepeden vuruşlar için uygundur.
KAB-20 bombalarının (Termobarik ve Reaktif Zırhlara Karşı Etkili Tandem başlık da kullanabilen MAM-L’nin aksine) sadece yüksek patlayıcı+şarapnel harp başlığı kullanabildiği hesaba katılırsa KAB-50 ve UPAB-50’nin tank ve diğer ağır zırhlı hedefler için kullanılmak üzere geliştirildiğini söylemek mümkündür. Çünkü KAB-20 boyutlarındaki bir bomba yüksek patlayıcı harp başlığı ile bu hedeflere karşı etkisiz kalacaktır.
KAB-100
100 kg ağırlığı ile Orion’un kullanabileceği en ağır mühimmat olan KAB-100 güç olarak, ABD menşeili SDB (Küçük Çaplı Bomba) serisi ile ASELSAN Minyatür Bomba seviyesindedir. Personel ve araçların yanında bina ve sığınakları da etkin bir şekilde imha edebilecek bu bomba kanatçık tipi bakımından Amerikan MOAB (Massive Ordnance Air Blast) termobarik bombası ile oldukça benzerdir, arkada ızgara kanatçıklar varken önde uzun kanatçıklar vardır.
Rusya’nın geliştirdiği bu yeni nesil 50 ve 100 kilogramlık bombaların Türkiye’deki karşılığı Kuzgun modüler mühimmat ailesidir. Ağırlık açısından benzeseler de Kuzgun’un birçok önemli avantajı vardır. Bunlardan bazılarını sıralayacak olursak;
- Mühimmatın farklı harp başlıkları, arayıcı başlıklar, kanatçık tipi ve itki sistemlerinin hızlı entegrasyonu için ortak ve modüler bir arayüz sunması,
- 3 güdüm tipinin birden kullanılması (INS+ GPS + İsteğe bağlı olarak değişen Lazer, Radar veya IIR arayıcı başlıklar),
- Her türlü platformdan atılabilme (Kara aracı, Gemi, İHA, Savaş Uçakları, Helikopter…),
- İtki seçeneğiyle daha uzun menzilden vuruş,
- Veri ağına bağlanabilme ve çoklu atım seçeneği gibi artıları vardır.
Her şeyi toparlayacak olursak Rusya SİHA sektörüne oldukça geç giriş yapmıştır. Orion, muadillerine ağırlık sınıfı ve taşıdığı ekipman açısından benzemesi ve onlardan daha geniş bir mühimmat yelpazesine sahip olmasına rağmen ağ merkezli harbi büyük ölçüde göz ardı eden bir konsepte sahiptir. Türk SİHAlarının başarısındaki ana faktörlerden birinin ağ merkezli harp olduğunu unutmamak gerekir.
Rusya’nın İHA Ordusu Kurması Bir Tehdit Mi?
Orion ve kullandığı mühimmatlar (Özellikle KAB-20) incelendiğinde kendi hava savunma sistemlerini vurmak için kullanılan yöntemleri karşı tarafa çevirme girişiminde olma olasılığı olan Rusya’ya karşı ne kadar hazırlıklı olunduğu es geçilmemesi gereken bir sorudur.
Türkiye İHA’lara yatırım yaptığı kadar bunları bertaraf edecek sistemlere de yatırım yapmıştır. Halihazırda sinyal karıştırma, lazer, parçacıklı mühimmat gibi farklı yöntemler kullanan birçok İHA savar sistem üretilmektedir. Bu sistemlerden bazıları Rusya dahil birçok ülkeye ihraç edilmektedir.
Bu özelleşen sistemlerin dışında konvansiyonel olarak nitelendirebileceğimiz KORKUT, SUNGUR ve HİSAR hava savunma sistemleri ise hem yüksek hızlı hedef uçaklar hem de vurulan Rus hava savunma sistemlerinin aksine senelerdir elimizde bulunan düşük hızlı İHAlara karşı test edildiğinden Orion ve sonrasında gelecek Rus İHA’ları zannedildiği kadar sorun teşkil etmeyecektir.
İlgili Olarak
Defence Turk Dergisinin 2. sayısı çıktı. Dergiye ulaşmak için tıklayınız.
Havacılık ve Uzay Mühendisliği öğrencisi, askeri araçlar ve silah sistemleri odaklı savunma sanayi araştırmacısı.