Ukrayna-Rusya Savaşı’nda yoğun İHA, seyir füzeleri ve helikopterler gibi alçak irtifa tehditlerine karşı savunmanın hava savunma sistemleri ve hava üstünlüğünde kullanılan savaş uçakları gibi konvansiyonel yöntemlerle sürdürülebilir şekilde icra edilmesindeki zorluklar kendini belirgin bir şekilde göstermektedir.
Türkiye için de söz konusu tehditler sınır bölgelerimizde farklı dağılımlarla yer almaktadır. Örneğin Doğu-Güneydoğu sınırlarımızda özellikle İran destekli milislerin teşkil edebileceği kamikaze İHA tehditleri ve Ege Bölgesi’nde potansiyel olarak seyir füzesi ve helikopter gibi alçak irtifa tehditleri bulunmaktadır.
Alçak irtifa tehditleri; tespitleri zorluğu ve tahmin edilmesi zor doğaları sebebiyle geniş alanların sürekli bir şekilde ve olabilecek en az kör sektör oranıyla taranmasını gerektirmektedir. Bu açıdan SİHA’lar kullanılabilecek sensör ve silahlar konusundaki gelişmeleri takiben yeni bir alternatif olarak ortaya çıkmaya başlamıştır.
Türkiye’de SİHA’ların hava savunmada kullanılması fikri ilk olarak AKINCI TİHA’nın yol haritasında yer alan bir gelecek kabiliyeti olarak ortaya çıkmıştır. Söz konusu kabiliyet kapsamında AKINCI TİHA’ya AESA burun radarı ile GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN hava-hava füzelerinin entegre edilmesi hedeflenmektedir. İlerleyen dönemde ise yeni bir seçenek olarak SAHA EXPO 2022’da Bayraktar TB2 ve AKINCI TİHA’ya SUNGUR hava savunma füzelerinin entegrasyonu üzerine sözleşme imzalanmıştı. 17 Aralık 2022’de ise Baykar Teknoloji Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar bu proje kapsamında Bayraktar TB2 üzerinde denemelerin başladığını açıkladı.
SİHA’ların hava savunma unsuru olarak kullanımının ana avantajı alçak irtifa tehditlerine karşı uzun süreli hava devriyelerinin bir savaş uçağına göre son derece düşük maliyetlerle icra edilebilmesi olarak ele alınabilir. Ek olarak yukarıdan tarama yapan sensörler yer şekillerinden kara konuşlu sensörlere göre daha az etkilenecektir.
Aşamaları ile Konsept
- Harekat Merkezine TAFICS ile bağlı Yer Kontrol İstasyonu doğrudan veya harekat merkezi üzerinden elektronik harp sistemi ve diğer hava savunma birimlerine ait verilere ulaşacak TB2 veya AKINCI ile esnek bölgesel hava savunmayı sağlıyor.
- EH/ET sistemleri bölgedeki tehditlerin pasif olarak tespitini yaparak komuta kontrol sistemine bilgi paylaşırken kamikaze İHA gibi sistemlere karşı reaktif savunma icra ediyor.
- Orta-uzun menzilli arama radarı hava resmini oluşturarak müşterek unsurlar ile paylaşıyor.
- AKINCI TİHA AESA radarı ile havadan alçak irtifadan gelebilecek tehditlere karşı hava resminin oluşturulmasına yardımcı oluyor ve bölgedeki tehditlere görüş içi veya görüş ötesi hava-hava füzeleri ile önleme gerçekleştiriyor.
- TB2 yer kontrol istasyonuna gelen hava resmi veya bağımsız şekilde elektro optik ile tespit edilen hedefi IIR güdümlü Sungur füzesi ile önlüyor.
AKINCI’ya AESA Radar ile GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN füzelerinin entegrasyonu radar kullanımı dışında bir savaş uçağına göre çok daha farklı uçuş karekteristiklerine sahip bir SİHA üzerinde füzelerin kullanımı üzerine de ciddi miktarda denemenin yapılmasını gerektirecektir. SUNGUR füzesinin kullanımı ise elektro optik sistemleri ile yeterli hedefleme bilgisi alabilmesi ve entegrasyon-test sürecinin bu açıdan daha kısa sürecek olması sebebiyle yakın vadede daha ulaşılabilir bir hedef olarak ele alınabilir. ASELSAN Genel Müdürü Haluk Görgün tarafından AKINCI için MURAD AESA radarının teslimatının 1 aydan kısa süre içerisinde gerçekleştirileceği açıklanmıştır.
Hava savunmada SİHA kullanımı konseptinde modern hava savunma mimarilerine benzer bir katmanlı yapının olacağı değerlendirilebilir. Bu yapıyı iki katmana ayırmak mümkündür:
- SUNGUR füzeleri ile tehçiz edilen Bayraktar TB2
- GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN Füzeleri ile tehçiz edilen AKINCI TİHA
Bayraktar TB2, aşağı bakan elektro optik sistemi sayesinde ısıl ve kullanılabilecek otomatik hedef algılama algoritmalarıyla görsel tarama yaparak helikopter ve özellikle kamikaze İHA gibi hedefleri havadan tespit edip bu hedeflere savaş uçaklarındaki hava-hava füzelerine göre çok daha düşük maliyetli SUNGUR füzeleri ile angaje olabilir. ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci tarafından güncel menzili 8.5 km olarak açıklanan SUNGUR, belli bir irtifa ve başlangıç hızıyla atıldığı takdirde daha uzun menzillere ve yüksek irtifalara da ulaşabilecektir. Alt katmanı kapsayan TB2, maliyeti sayesinde çok sayıda kullanılabilecek olması ve kısa etki menzili itibariyle daha bağımsız çalışabilecek bir birim olarak değerlendirilebilir.
Üst katmandaki AKINCI TİHA ise hem elektro optik hem de AESA radarıyla tarama yapıp seyir füzeleri gibi daha hızlı veya SİHA’lar gibi daha yüksekten uçan tehditleri GÖKDOĞAN, BOZDOĞAN hava-hava füzeleri ile imha edebilir. AKINCI TİHA’da AESA radarının kullanımın önemli avantajlarından biri de havadan tarama yapılması sebebiyle yer şekillerinden daha az etkilenilmesi olacaktır.
SİHA’ların hava savunmada kullaımında es geçilmemesi gereken hususlardan biri ise ağ merkezli harbin bir mihenk taşı haline geldiği günümüz harp ortamında yardımcı sistemler ve komuta-kontrol sistemlerinden sağlanabilecek faydalardır. Kara konuşlu radarların sağlayacağı geniş hava sahası resmi ve elektronik destek sistemlerinin elektromanyetik spektrumda sağlayacağı durumsal farkındalık Harekat Merkezine TAFICS ile bağlı bir Yer Kontrol İstasyonu’yla paylaşılarak hava savunma görevindeki SİHA’ların etkinliği önemli derecede arttırılabilir. Elektronik Taarruz sistemleri ise bir nevi hedefin kaçınma ve direnme kabiliyetlerini körelterek angajman başarılarına doğrudan katkı sağlayabilir.
Havacılık ve Uzay Mühendisliği öğrencisi, askeri araçlar ve silah sistemleri odaklı savunma sanayi araştırmacısı.