NATO Afganistan’dan çekilmeye hazırlanırken ülkenin önemli uluslararası havalimanına ilişkin güvenlik endişelerinin artmasının ardından önemli bir gelişme yaşanmıştı. Bir Afgan hükümet yetkilisi The National’a verdiği demeçte, Türk hükümetinin NATO ile 130 milyon dolarlık anlaşma kapsamında Kabil’in uluslararası havalimanı olan Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın sorumluluğunu üstlenmeyi kabul ettiğini açıklamıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brüksel’de NATO Zirvesi kapsamında ABD Başkanı Biden ve beraberindeki heyet ile gerçekleştirilen ikili ve heyetler arası görüşmenin ardından basın toplantısı düzenlemişti. Türkiye’nin Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın güvenliğinin sağlanması yönündeki pozisyonu hakkında da açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan “uzlaşı” olduğunu ifade etmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afganistan’dan çıkmamız istenmiyorsa, diplomatik, lojistik, mali konularda ABD’nin bize vereceği destek büyük önem arz ediyor.” demiş ve Kabil Havalimanı’nın güvenliğinin sağlanmasına yönelik “Pakistan’ı yanımıza alma düşüncemizi, Macaristan’ı yanımıza alma düşüncemizi kendilerine (Biden) söyledik.” açıklamasında bulunmuştu.
Taliban tarafından konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada Türkiye doğrudan hedef gösterilerek müsaade edilmeyeceği ifade edildi. Yapılan açıklama;
NATO üyeleri dün yaptıkları toplantıda, Afganistan’ın 20 yıllık işgaline devam etme konusundaki tek taraflı kararlarını teyit ederek, Kabil havaalanının askerlerin geri çekilmesinden sonra bile kontrolleri altında kalacağını ve Afganistan ile sözde insani ve diplomatik ilişkilere sahip olacağını söyledi. Türkiye bir NATO üyesidir. (Türkiye) Kabil havaalanında güvenliği sağlamaya ve askerlerini Afganistan’da bırakmaya hazır olduğunu ifade etti.
Bir yandan ABD liderliğindeki NATO işgalcileri, Afganistan’ın 20 yıllık yasadışı işgaline son vermek için Doha’da bir anlaşma imzaladılar. Öte yandan zaman zaman Afgan halkının iradesinin ve bağımsızlığının açık ihlali olan bu tür keyfi kararlar açıklanmaktadır.
Afganlarla diplomatik ve insani ilişkileri sürdürmek için askeri bir gücü sürdürmek ve Afganistan havaalanlarının kontrolünü ele geçirmek; Afgan halkı tarafından hiçbir şekilde kabul edilemez olan mantıksız ve mantıksız bir girişimdir.
Bu uluslararası örgüt gerçekten Afganlarla insani ve diplomatik ilişkileri sürdürmek istiyorsa, orduyu burada tutmamalı, insani ve diplomatik yolları kullanmalı.
Belki de NATO, Afganistan’ı bu başlık altında bölgesel rakipleriyle rekabet edebilmek için bir rekabet arenası haline getirmek istiyor ki bu Afganistan’ın ne hoşgördüğü ne de yapmak istediği bir şeydir.
Afganistan İslam Emirliği, işgalcilere, tek bir yabancı askerin tek bir santim Afgan toprağının bile tolere edemeyeceğini defalarca açıkça belirtti. Elbette Afganistan, dünya ile diğer tüm ülkelerden daha iyi diplomatik ve insani ilişkiler kurmaya daha fazla ilgi ve bağlılığa sahiptir, ancak yabancı askeri varlığı bunun bir yansımasıdır. Hiçbir şekilde kabul etmeye hazır değil.
Herhangi bir nedenle yabancılar askeri bir güç olarak kalmaya çalışırlarsa, Afganlar kanları pahasına savaşacaktır. Türkiye gibi bir İslam ülkesi, Türkiye’nin veya Afgan halkının geleceği için iyi olmayan böyle büyük bir hata yapmamalıdır. Bir İslam ülkesinin, kafir işgalciler adına başka bir Müslüman kardeş ülke ile düşmanlık yolunu seçmesi uygun değildir.
Afganistan İslam Emirliği, ne Afganistan topraklarının bir başkasına karşı kullanılmayacağını, ne de kimsenin bizim topraklarımızda askeri ve işgalci varlığına izin vermeyeceğine ya da Afganistan topraklarını başkalarıyla rekabet alanı haline getirmeyeceğine söz verdi.
Defence Turk Yayın Koordinatörü. Türk Savunma Sanayii özelinde; savunma teknolojileri, stratejileri ve politikaları araştırmacısı ve takipçisi.