Hatice Bilge İspir
Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ)’nda geçirdiği 18 günün ardından Türkiye’nin İnsanlı İlk Uzay Bilim Misyonu’nu tamamlayarak 9 Şubat’ta dünyaya dönüş yaptı. ABD’de gerçekleştirilen kontrollerin ardından Ankara Esenboğa Havalimanı’na Cumhurbaşkanlığına ait uçakla iniş yaptı. Türkiye’nin ilk astronotunu alanda T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, TUA Başkanı Yusuf Kıraç ve Türkiye’nin ikinci astronot adayı Tuva Cihangir Atasever karşıladı. Gezeravcı’nın UUİ’de gerçekleştirdiği 13 deneyi temsilen 13 çocuk tarafından ilk Türk astronota çiçek takdim edilirken, Gezeravcı’da bayrak değişimini temsilen çocuklara Türk bayrağı takdiminde bulundu. Türkiye’nin İnsanlı İlk Uzay Misyonu’nda sona gelinirken çıktılarıyla yeni başlangıçlara kapı aralayacak 13 deneye yakından bakalım.
MİYOKA – TÜBİTAK UZAY: Hakan Asan
Mikro yer çekimi ortamında gerçekleştirilecek kurşunsuz lehimleme deneyi UUİ’de elektronik kart üzerine kurşunsuz lehimleme ile bileşen montajı ile gerçekleştirildi. Lehim ısıyla birlikte eriyen alaşım sayesinde metal parçaları birbirine bağlamakta kullanılır. Fakat normal lehim içerdiği kurşun sebebiyle sağlıklı değildir. Kurşunun solunum ve sindirim yoluyla alınması sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Ayrıca pil, boya, boru ve benzindeki kurşun kullanımı da benzer ölçüde zararlıdır. Çöpe atılan elektronik malzeme ve cihazların içerdiği kurşun, asitli yağmur sularıyla yıkanarak toprak altındaki su kaynaklarına karışmaktadır. Kurşunsuz lehim, normal lehime alternatif olarak geliştirilmiş daha güvenilir bir lehim çeşididir. Elektronik kartların dönüşte TÜBİTAK UZAY’a getirilmesi ve kurşunsuz lehimleme sürecinin etkilerinin açıklandığı rapor ve makale çalışmalarının gerçekleştirileceği biliniyor. Deneyin verimiyle birlikte yeni uzay uygulamalarına dair çalışmaların hız kazanması mümkündür. Ayrıca deneyde saf kalay üzerinde meydana gelen kalay saçaklanması da araştırılacaktır.
Türk Astronottan 400 km Yukarıda 13 Bilimsel Deney! çalışmasının tamamı Defence Turk Dergi 19′uncu sayısında.
Çalışmanın tamamını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
Saf kalay akışkan madde içermez veya düşük oranda akışkan madde içerir. Normal lehimlemede akışkan madde metal yüzeylerin oksidasyonunu önlemek veya lehimin yüzeyi daha iyi tutmasını sağlamak için kullanılır. Saf kalayda akışkan madde çok az veya hiç olmadığı için oksidasyonu önlemek adına farklı önlemler alınması gerekebilir. Saf kalayla ilgili bir diğer konu lehimleme sıcaklığı ve süresidir. Akışkan maddenin olmayışı, lehimin erime ve yayılma özelliklerini etkileyebilir. Bu durumda saf kalay ile yapılan lehimleme standart bir lehim uygulamasından farklı sıcaklık ve sürelerde gerçekleşebilir.
Dikkate değer bir diğer hususta akışkan madde bulunmayan, lehimlenecek yüzeyin hazırlanmasıdır. Yüzey kirliği veya oksidasyonun lehim kalitesini etkilemesi olasıdır. Yine aynı konudan hareketle, saf kalay kullanımı akışkan kalıntıların oluşmamasını sağlayabilir. Bu da daha sorunsuz lehim bağlantıları oluşumu için fayda sağlayabilir. Lehimlemede meydana gelen saçaklanma ise lehim sırasında iki veya daha fazla lehim noktasının istenmediği halde birbirine bağlanmasıdır. Erime noktası yüksek ve akışkanlığı düşük lehimlerde yavaş akış ve hızlı donmanın bir araya gelmesiyle saçaklanma meydana gelebilir. Lehim malzemesinin yüzey gerilimi de saçaklanma riskini artırabilir.
Uzman – Boğaziçi Üniversitesi: Dr. Öğr. Üyesi Ömer Haznedaroğlu
Uzay görevleri için mikroalgal yaşam destek üniteleri deneyinin amacı mikroalglerin uzay koşullarında nasıl büyüdüğünü ve hayatta kalabildiğini anlamaktır. Mikroalgler su içinde yaşayan küçük mikroskobik canlılardır ve fotosentez ile karbondioksiti oksijene çevirirler. Bu sayede uzay istasyonunda bulunan yaşam destek sistemleri için öneme sahiptirler. Dünya’da zorlu ortamlarda yaşayabilen mikroalgler, özellikle Antarktika’dan toplanan türler, UUİ’de teste tabii tutulacaktır. Deney sonucunda alglerin mikro yer çekiminde nasıl büyüdüğü ve çevrimi sağladığı anlaşılacaktır. Bunu anlamak adına Dünya’ya dönen mikroalg örnekleri RNA dizileme tekniğiyle incelenecektir. Bu incelemede mikroalgler metabolizmasının uzay koşullarında nasıl değiştiğinin gözlenmesi bekleniyor. Devamında uzay misyonlarında enerji, yem, gıda kıymetli maden kazanımı gibi alg biyoteknolojisi ve biyoyakıt üretimine dair uygulamalar için ön bilgi niteliğinde sonuçların elde edilmesi beklenmektedir.

Gaziantep Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi. Savunma Sanayii ve Uluslararası İlişkiler Meraklısı