Ülkemizdeki görev süresinin sonuna gelen ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımı sırasında zorlu süreçlerde görev alan Büyükelçi Ari Mäki ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide iki ülke arasındaki son durumu ele aldık.
Mustafa Uğuz
Defence Turk: Türkiye ile Finlandiya arasındaki diplomatik ilişkileri nasıl yorumluyorsunuz? Finlandiya’nın NATO üyeliği öncesi ve sonrasında atmosferde ne gibi değişiklikler gözlenebilir? İki ülke arasındaki genel etkileşimde bir artış bekliyor musunuz?
Ari Mäki: Ülkelerimiz arasındaki diplomatik ilişkiler her zaman çok iyi olmuştur. Diplomatik ilişkiler 1926’da kuruldu. Finlandiya’nın 1999’daki ilk Avrupa Birliği Konseyi Başkanlığı sırasında ise Türkiye Avrupa Birliği’ne aday ülke olarak kabul edildi. İşte sözde “Helsinki Ruhu”. Türkiye ile terörle mücadele, Afrika ve barış arabuluculuğu gibi çeşitli konularda istişarelerde bulunduk ve daha fazlası gelecek. Önceki Dışişleri Bakanı Haavisto ve Cumhurbaşkanı Niinistö’nün yanı sıra Savunma Bakanı’nı da Türkiye’yi üç kez ziyaret etti. Şimdi yeni Müttefikler olarak farklı sektörlerdeki temaslarımız daha da derinleşecek. NATO onay sürecinde bu iş birliği Adalet ve İçişleri Bakanlıkları arasında da ilerledi.
Defence Turk: Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşının ardından Finlandiya’nın güvenlik kaygılarına bir yanıt olarak NATO’ya katılma kararını nasıl yorumluyorsunuz? Finlandiya, tarafsızlığı nedeniyle uzun süredir bölgede istikrar sağlayıcı bir faktör olarak görülüyordu. Finlandiya’nın NATO üyeliği, tarafsızlık politikasından bir sapma anlamına mı geliyor?
Ari Mäki: Finlandiya’nın 1994’te Avrupa Birliği’ne katılması, II. Dünya Savaşı sonrası izlenen tarafsızlık politikalarından önemli bir vites artırımını işaret ediyordu. Sonrasında ise Finlandiya NATO’nun stratejik ortağı oldu. Rusya’nın Ukrayna’ya yaptığı acımasız saldırı Finlandiya’da kamuoyunu değiştirdi. Çılgın Rus işgalinden önce Finliler kendilerini güvende hissediyorlardı. Savaş, geçmişin uzak bir hatırasından başka bir şey değildi. Ancak aniden, savaş neredeyse kapımızın önündeydi. Finlandiya’daki kamuoyu neredeyse bir gecede tersine döndü.
Finlandiya Büyükelçisi Ari Mäki ile Söyleşi çalışmasının tamamı Defence Turk Dergi 16′ncı sayısında.
Çalışmanın tamamını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
İnsanlar, Finlandiya savunma ittifaklarında bir değişiklik olmadan artık kendilerini güvende hissedemeyeceklerini hissettiler. Tam üyelik sadece Fin halkının NATO’ya ait olma arzusunun altını çiziyor. Ancak, Başkan Niinistö’nün dediği gibi, Baltık Denizi’nin güvenlik yapbozunda hala bir parça eksik: “NATO üyeliğimiz İsveç olmadan tamamlanmış sayılmaz.” İsveç, Finlandiya’nın asırlık ortağıdır. Botni Körfezi ve Baltık Denizi’nin açık ara en uzun kıyı şeridine sahiptir. Baltık Denizi Bölgesi’nin güvenliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. İsveç, NATO’nun Baltık Denizi Bölgesi’ndeki savunmasını güçlendirecek. İttifak için yeni kaynaklar getirecek. Bu nedenlerden ötürü İsveç’in NATO üyeliğinin bir an önce onaylanmasını diliyoruz
Defence Turk: 2009 yılında Finlandiya ve İsveç liderliğinde kurulan askeri ittifak NORDEFCO, güvenlik yaklaşımı açısından Finlandiya’nın beklentilerini karşılayamadı mı, yoksa Finlandiya’nın NATO üyelik ve entegrasyon sürecinde bir köprü görevi mi gördü? Finlandiya Ordusunun NATO’ya tam entegrasyonu için ne tür programlar uygulanıyor?
Ari Mäki: Hayır, başarısız olmadı. Finlandiya, AB ile tamamlayıcılığı önemli görüyor. Çok taraflı ve bölgesel düzeylerde, örneğin NORDEFCO çerçevesi içinde halihazırda yapılmış olan çalışmaları not etmek de önemlidir.
Defence Turk: Mayıs 2022’de Finlandiya ve İsveç eş zamanlı olarak NATO üyeliği için başvuruda bulundular. Finlandiya, Türkiye ile uzun süredir devam eden diplomatik müzakereler sonucunda geçtiğimiz Nisan ayında resmen NATO’ya katılarak ittifaka katılan 31. ülke oldu. Ancak İsveç’in NATO üyelik müzakereleri halen devam etmektedir. Bu süreçte izlenen diplomatik yaklaşım açısından Finlandiya ile İsveç’i ayıran unsurlar nelerdir?
Ari Mäki: Türkiye’nin güvenlik kaygılarını ciddiye alıyoruz. Finlandiya, ortaklığımızı güçlendirmede Türkiye’ye yönelik aktif bir tutum sergilemektedir. Madrid’de üzerinde anlaşmaya varılan Üçlü Mutabakat Zaptı’nın uygulanması konusunda kararlıyız.

Gaziantep Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi. Savunma Sanayii ve Uluslararası İlişkiler Meraklısı