“Artan hava gücü ve özellikle SİHA / TİHA desteğiyle Karma Birlik Harekâtı Doktrinin daha da önemli hale geldiği değerlendirilmektedir.”
E.Tank Albay Yakup Kütükçü
Bu yazıda, Yıldırım Harbi Doktrini, hafif, orta ve ana muharebe tankı tanımlarını ortaya koyduktan sonra son dönemde TSK tarafından icra edilen harekâtlar ile çatışma ortamlarını analiz ederek hafif tanklara duyulan ihtiyaç incelenmiştir. Yazımızda güncel çatışmalardan (Azerbaycan-Ermenistan, Rusya-Ukrayna, İsrail-Hamas) elde edilen dersler, ABD’nin Mobil Korumalı Ateş Gücü (MPF) kavramı ve tankların meskûn mahalde kullanılması üzerinde durulacak, son bölümde ise modern savaş alanına sürat ve esneklik katabilecek hafif tankların hangi birliklerde kullanılabileceği açıklanmaya çalışılacaktır.
Tarihsel Perspektif ve Önemli Tanımlar
Yıldırım Harbi (Blitzkrieg) Doktrini: General Guderian’ın çalışmalarıyla şekillenen ve kuramsallaştırılan Yıldırım Harbi Doktrini kara kuvvetlerinin zırhlı ve mekanize birliklerle yapacağı taarruz harekâtına dayanmaktadır. Tanklar piyadenin destekleyicisi değildir ve tanklar toplu olarak kullanılmalıdır. Tanklar arasında telsiz irtibatı tesis edilmelidir. Düşman savunma hattı dar bir bölgeden kuvvetli tank birlikleri ile yarıldıktan sonra, meydana gelen kanatlara piyade birliklerinin yerleştirilmesi beklenmeden ileri harekâta devam edilmelidir. Düşmanın derin gerisine yönelen tank birlikleri düşmanı çembere almalı ve geri çekilmesine imkân vermeden imha etmelidir. Başlangıçta hava kuvvetleri ile düşmanın derinlikteki kritik hedeflerine (komuta yerleri, önemli şehirleri, sanayi merkezleri, muhabere tesisleri, kritik köprüler) taarruz edilmeli, müteakiben hava kuvvetleri tank birliklerinin ilerleyişini desteklemek üzere yakın hava desteğinde kullanılmalıdır.
Hafif Tankların Yükselişi çalışmasının tamamı Defence Turk Dergi 24’üncü sayısında.
Çalışmanın tamamını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
Statik mevzi savunması anlayışı terk edilerek, tüm orduya taarruzi ruh hâkim olmalıdır. Büyük tank birlikleriyle bağımsız ve hatlara bağlı olmayan muharebeler icra edilmelidir. Düşmanın ağırlık merkezine taarruz, takip, geride kalan mukavemet noktalarının temizlenmesi ve hava gücünün kara harekâtını destekleyecek şekilde kullanılması temel prensiplerdir. Tankın piyade, tanksavar, topçu, istihkâm ve yakın hava destek unsurları ile eş zamanlı olarak karma birlik harekâtı icrası üzerine yapılan planlamalar, eğitim ve tatbikatlar neticesinde II. Dünya Savaşı’nda manevranın savunmaya üstünlük kurmasını sağlamıştır. Bu noktada Yıldırım Harbi Doktrininin bizlere kazandırdığı ana muharebe tankı (ve tank çeşitleri) ve daha sonra şekillenen karma birlik harekâtı kavramlarını açıklamakta yarar vardır.
Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü öğrencisi. Uluslararası İlişkiler ve Savunma Sanayii araştırmacısı.