Türkiye’nin de tanıdığı Libya’nın meşru hükümeti Ulusal Mutabakat Hükümeti(UMH) güçleri darbeci Halife Hafter güçlerinin kontrolü altında bulunan Watya Hava ÜSSÜ’nü de geri almak için 5 Mayıs 2020’de günün erken saatlerinde operasyon başlattı.
Başkent Trablus’un güneybatısında yer alan Watya Hava Üssü, Hafter güçlerinin çok sayıda zırhlı araç ve paralı asker bulundurduğu bir üs bölgesidir. Uzun süredir UMH güçleri bölgeye güneyden ve kuzeyden sevkiyat gerçekleştiriyordu. Dün gece artan sevkiyat sonrası 5 Mayıs 2020 gece saatlerinde bölgede düşük yoğunluklu çatışma yaşandı. Sabah saatlerinde ise Watya Hava Üssü’nün Hafter güçlerinden alınması için operasyon resmen başlatıldı.
5 Mayıs 2020’de öğle saatlerinde başlatılan operasyonda UMH güçleri ilerleme kaydetti. Bu kapsamda Watya bölgesi darbeci Hafter güçlerinden temizlenerek kontrol altına alındı. Önce Watya bölgesinde yer alan ve Watya Hava Üssü’ne yönelik kilit bir nokta olan ‘Zirir Kapısı’ bölgesi kontrol altına alındı.
İlerleyen saatlerde ise Watya bölgesinde kontrol sağlanırken Watya Hava Üssünün kuzey girişinde çatışmalar devam etti. Çatışmalar devam ederken erken saatlerde kontrol altına alınan bölgelerden gazeteci olduğu ifade edilen bir şahsın sosyal medyada paylaştığı video UMH güçleri açısından olumlu ilerleyen operasyon açısından dönüm noktası teşkil etti.
#الله اكبر ولله الحمد
دعواتكم فقط للرجال هي من تساندنا بعد الله عز و جل pic.twitter.com/zV6I59o4Rg
— جلال القبي (@jalaljuma8) May 5, 2020
Darbeci Hafter güçleri tarafından zaten hakim olunan bölgede yapısına, videonun çekildiği konumun Hafter güçlerince tespit edilmesi eklenince bölge ağır bir şekilde ateş altına alındı. Video ile başlayan ‘şov’ girişimi bu esnada bölgede bulunan UMH güçlerinin çok sayıda kayıp vermesine sebep oldu ve ilerleyiş durdu. UMH güçlerinin kayıpları arasından rütbelilerin de olduğu ifade ediliyor. Tam da bu olaydan sonra UMH güçlerinin operasyon odası sosyal medya hesaplarından paylaşım yapılmasını yasakladığını açıkladı.
Darbeci Hafter güçleri ise bu olayı sosyal medya hesaplarında alay ederek şöyle duyurdu: ” Bizim insansız hava araçlarımızdan almak istediğimiz görüntüden daha iyi bir şeyi zaten verdiniz.”
UMH güçleri her ne kadar meşru hükümetin kontrolü altında olsa bile gerek sahadaki faaliyetleri gerekse de sosyal medyayı kullanımları açısından değerlendirildiğinde düzenli bir ordu denilebilecek bir konumda değildir. Sahada sürekli ‘iç savaş’ kamuflajları; terlik, atlet ile gördüğümüz bu unsurların disipline edilmesi epey zaman alacaktır. Buna karşılık darbeci Hafter komutasındaki milislerin durumu da aynı. Disiplinsizlik istihbarat zafiyetini, istihbarat zafiyeti ise sahada kanla canla ödenen bir faturaya dönüşüyor.
Buradan çıkarılması gereken dersi anladık sanırım. Böyle bir olay bölgede ilk defa yaşanmıyor ancak düzenli bir ordu disiplininin tam olarak sağlanmadığı UMH güçleri sürekli benzer istihbarat zafiyetlerinde bulunuyor. Hasım tarafı kendi elimizle ölüm fermanımızı sunmak kadar ahmakça bir hata muharebe sahasından kabul edilebilir bir şey değildir.
https://twitter.com/LNA2019M/status/1257717717454467073
Gel gelelim asıl ifade etmek istediğimiz şeye… Anadolu da bir söz vardır “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit!” Türkiye Cumhuriyeti, silahlı kuvvetleri ile aktif olarak Kuzey Irak ve Suriye’de varlık gösteriyor. Türk askerinin de benzer zafiyetlere sebebiyet verme ihtimali dahi korkunç bir senaryo. Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin sahip olduğu disiplin ve yüksek farkındalık zaten böyle bir ihtimale yer bırakmıyor. Ancak bölgede bulunan yine sözüm ona gazeteciler benzer bir zafiyet riski oluşturuyor, oluşturma potansiyeli barındırıyor.
Tek bir örnek vermek istiyorum. Utanç duyulası bir durum lakin bilincin oluşması ve en önemlisi oturması için paylaşılması gerekiyor. Bir haber ajansının muhabiri sınır ötesinde görev yapan TSK personeli ile röportaj yapmak istiyor. Personel bunu reddetse de muhabirin ısrarı korkunç bir şekilde devam ediyor. Bu ısrar beraberinde çevrenin görüntüsün paylaşılmasına sebebiyet veriyor. Bu nokta coğrafik istihbarat zafiyetinin oluşuyor. Personellerin kimliklerinin ifşa edilmesi ise akıl alır gibi değil.
Sonuç olarak TSK personeli görev yaptığı bölgede önce kendisi zafiyet oluşturacak faaliyetlerden kaçınmalı daha sonra sözüm ona gazeteci vs. faaliyetlerine müsaade etmemelidir. Bu örnekte olduğu gibi personelimiz gerekli tepkiyi göstermeli. Olması gereken ise temas hattında gazeteci vs bulundurulmamasıdır.
A Haber muhabiri 'Yok artık' dedirtti!https://t.co/eFuOhBIhR4 pic.twitter.com/DIvLSxvC0j
— Millî Gazete (@milligazetecom) February 15, 2020
Defence Turk Yayın Koordinatörü. Türk Savunma Sanayii özelinde; savunma teknolojileri, stratejileri ve politikaları araştırmacısı ve takipçisi.