Tayvan ilk kez resmi olarak 2027 yılını Çin işgali için potansiyel bir yıl olarak tanımlayarak Pekin’le yaşanan gerilime ilişkin artan endişeleri vurguladı.
Tayvan, ilk kez resmî olarak 2027 yılını olası bir Çin işgali yılı olarak belirledi. Tayvan Savunma Bakanlığı 18 Mart Salı günü yayınladığı ve Çin Ordusu tarafından gerçekleştirilecek geniş çaplı bir saldırıyı simüle eden savaş tatbikatlarını özetleyen bir belgede söz konusu tarihi açıkladı. Bu bağlamda geçtiğimiz yıl 5 gün süren Tayvan’ın en kapsamlı askerî tatbikatı olan Han Kuang Tatbikatı’nın bu yıl 10 gün boyunca icra edileceğini duyurdu.
Bloomberg tarafından incelenen kamuya açık belgelere göre, en az son 10 yıldır düzenlenen tatbikatlarda olası bir işgal için açık bir tarih belirtilmemişti. Ancak Savunma Bakanı Wellington Koo, belirlenen tarihin kesin bir işgal öngörüsü olmadığını vurguladı. Koo, 19 Mart’ta milletvekillerine bilgi vermeye hazırlanırken gazetecilere yaptığı açıklamada, “Han Kuang Tatbikatı her zaman geleceğe yönelik bir ila iki yıllık bir zaman dilimi belirler, çünkü yeni silahların edinilmesi ve eğitim süreci tekrar gerektirir.” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamanın, Tayvan’ın askerî tatbikatlarını nasıl etkileyeceği veya bunun iç ve dış kamuoyuna verilmek istenen stratejik bir mesaj olup olmadığı ise belirsizliğini koruyor. Formosa Defense Vision Direktörü Jack Chen, 2027’nin hedef olarak belirlenmesinin, muhalefet partilerinin artan askerî harcamalara karşı çıktığı bir dönemde, Tayvan’ın bölünmüş parlamentosu üzerinde baskı oluşturabileceğini söyledi. Chen, “Bu, muhalefet partileri ve halkın, askerî bütçeyi artırmanın acil bir gereklilik olduğunu hissetmelerini sağlayabilir” dedi.
Çin’in askeri planları ve ABD’nin duruşu
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 2027’yi Halk Kurtuluş Ordusu için kritik bir kilometre taşı olarak belirledi. Bu tarihe kadar “modern bir ordu” oluşturmayı ve 2047’ye kadar “küresel bir askerî güç” hâline gelmeyi hedefliyor. ABD’li yetkililer, 2020’den bu yana Çin’in savaş uçakları, donanması ve füze cephaneliğinin hızla genişlemesine dikkat çekerek, Pekin’in 2027 yılına kadar Tayvan’ı işgal etmeye askerî olarak hazır hâle gelebileceği konusunda defalarca uyarıda bulunmuştu.
Tayvanlı yetkililer ise daha önce bu değerlendirmelere temkinli yaklaşmıştı. Savunma Bakanı Koo, 2023’te Çin’in büyük çaplı bir amfibi saldırı gerçekleştirmeye henüz hazır olmadığını öne sürmüştü. Öte yandan, Çin Ordusu’nun üst kademelerindeki yolsuzluk operasyonları, Pekin’in askerî hazırlıklarının ne kadar etkili olduğu konusunda soru işaretleri doğurdu. Pentagon’un Aralık ayında Kongre’ye sunduğu yıllık raporda, Çin’deki iç soruşturmaların ordunun modernizasyon çabalarını sekteye uğratabileceği ve liderlik kadrosuna duyulan güveni zayıflatabileceği belirtildi.
Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te’nin geçen mayıs ayında göreve başlamasından bu yana, Pekin adaya yönelik askerî baskısını arttırdı. Çin, Tayvan çevresinde iki büyük çaplı askerî tatbikat gerçekleştirdi ve düzenli olarak savaş uçaklarını Tayvan Boğazı’nın orta hattının ötesine göndererek Tayvan hava sahasını ihlal ediyor. Bu hafta başında, Lai’nin Pekin’i “düşman bir yabancı güç” olarak tanımlamasının ardından Çin, ek askerî tatbikatlar düzenledi. Bu ifade, bir Tayvanlı lider tarafından şimdiye kadar kullanılan en sert tanımlamalardan biri olarak kayıtlara geçti.

ABD Başkanı Donald Trump, Tayvan’ı savunma harcamalarını arttırmaya çağırdı, ancak ABD’nin bir Çin işgali durumunda askeri olarak müdahale edip etmeyeceğini açıkça belirtmekten kaçındı. Bu belirsizlik, Washington’un Tayvan’ın savunmasına yönelik uzun süredir benimsediği stratejik belirsizlik politikasını yansıtıyor. Öte yandan, Çinli yetkililer de Tayvan konusundaki söylemlerini giderek sertleştiriyor. Pekin’in Tayvan politikasını denetleyen üst düzey yetkili Wang Huning, “anavatanın kaçınılmaz yeniden birleşmesi” çağrısında bulunuyor.
Gerilimler tırmanmaya devam ederken, Tayvan’ın 2027 yılını askerî planlamasında öne çıkarması, savunma stratejisi açısından artan bir aciliyeti işaret ediyor. Tayvan, Çin ile ilişkilerinin en gergin dönemlerinden birini yaşarken, egemenliğini koruma mücadelesinde kritik bir dönemece doğru ilerliyor.
İlgili Olarak