TÜBİTAK SAGE Enstitü Müdürü Gürcan Okumuş ramjet denemeleri kapsamında şu ana kadar 100’ün üzerinde ateşleme testinin yapıldığını söyledi
TÜBİTAK SAGE Enstitü Müdürü Gürcan Okumuş, Defence Turk Youtube kanalında düzenlenen “Ağ Merkezli Sohbetler” programının 18. bölümüne konuk oldu. Gürcan Okumuş, “Güdümlü Mühimmatlar, Gelecek ve Türkiye” konulu bölümde TÜBİTAK SAGE’nin sahip olduğu test altyapısına ve bahse konu altyapıyla gerçekleştirilen testlere ilişkin bazı açıklamalarda bulundu.
Program sırasında ramjet ile ilgili çalışmalara da değinen Gürcan Okumuş, TÜBİTAK SAGE’de ramjet testleri için gerekli test altyapısının tamamlandığını söyledi. Okumuş, “Şu an ramjeti kendi test altyapımızla test ediyoruz. Tabi daha yapılacak işleri var ama test altyapımız olduğu için mesela biz şu ana kadar herhalde 100’ün üzerinde ateşleme testi yapabilmişizdir. Bu altyapı olmasa çok daha zor imkanlarla, pahalı şartlarda bunu yapacağız. Türkiye bu noktada önemli bir aşama kaydetti. Bu sevindirici bir gelişme.” ifadelerinde bulundu.
Test Altyapısı ve Önemi
Defence Turk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Mehmet Küçük, program sırasında, geliştirilen ürünlerin testleriyle ilgili gereksinimlerden söz ederek ilgili test altyapısı hakkında bir soru yöneltti:
“Scramjet ve ramjet konularına değinmiştiniz. Burada ramjette belirli mesafeler aldığımızdan bahsetmiştik. Şunu biliyoruz ki malzeme konusu ve alt sistemler komponentler bazında ihtiyaçlarımız dışında test sahaları, rüzgâr tünelleri gibi yatırımlara da ihtiyacımız var. Özellikle ses üstü hızlarda bu tarz test tesisleri de ciddi maliyet ve zorlukları da beraberinde getiriyor. Belki havadan havaya ya da hava savunma mühimmatlarımızın ses üstü hedef uçakları önleme için test edilmesi lazım. Ses üstü hedef uçak ihtiyacı da var. Buradaki test altyapısı ile ilgili ne demek istersiniz?”
TÜBİTAK SAGE Enstitü Müdürü Gürcan Okumuş, test altyapılarının çok önemli olduğunu vurgulayarak Fatih Mehmet Küçük’ün sorusunu şu şekilde yanıtladı:
“”Test altyapıları çok önemli kritik altyapılar özellikle bizim gibi ülkeler için. Yani finansman bütçeler daha da kısıtlı olduğunda test altyapıları daha çok önem kazanıyor. Göktuğ füzesinin daha ilk atışlarında istediğimiz sonuçları alabiliyoruz. Bir test dediğiniz milyon dolara yakın. Çok pahalı ürünlerden bahsediyoruz. Her şeyi biz uçaktan atılmış şekilde test edelim. 10 tane test yapalım, 20 tane test yapalım. İşte füze maliyetiyle bunu çarpın, rakamlar ortada. Dolayısıyla bizim yaptığımız mümkün olduğunca yer testlerini çok güvenli bir şekilde yapalım ondan sonra minimum atışlı gerçek testle projeyi nihayetlendirelim. Altyapılar bu anlamda çok önemli.”
“TÜBİTAK SAGE bu noktada çok gelişmiş test altyapılarına sahip”
Bugün TÜBİTAK SAGE’de çok ciddi altyapılar gelişmiş durumda olduğunu belirten Gürcan Okumuş,
“SOM projesinden başlayarak 2005’lerde, biz bir seyir füzesini tamamen tümleşik test dediğimiz kendi altyapılarımızla farklı irtifa, farklı hava koşullarında sanki kendi seyirdeymiş gibi tüm testlerini yapabiliyoruz. Bu gerçekten büyük bir avantaj. Ve hiçbir sürprizle çok şükür hemen hemen karşılaşmadık. İllaki, tabi bazı şeyleri gerçek atış testlerinde görüyorsunuz ama test altyapıları bu anlamda çok önemli. SAGE bu noktada çok gelişmiş test altyapılarına sahip. Hem biz kendi projelerimizde kullanıyoruz. Hem de sektördeki bütün firmalara da açıyoruz bu altyapıları. Birçok firma da testlerini bizde gerçekleştirebiliyor. TEI’nin dahi birçok motor testini, irtifa testini yapabilecek altyapılarımız var. Bazılarını yapıyoruz. Bu çok önemli bir konu.
Bir yandan tabi çevresel testler de var. Uçak mühimmatlarında özellikle bu daha da öne çıkıyor. Ben buna hep şöyle örnek veriyorum: Bir ağustos sıcağında pistin sıcaklığı, uçağın sıcaklığını düşünün. 50-60 derecelere maruz kalan bir mühimmatınız var. Uçak havalanıyor. 3-5 dk içinde 30-40 bin feet irtifada, bu sefer de -40’ları görebilen bir şart var.
Bizim çevresel testler de çok ağır. Yani hem çevresel testler hem tümleşik testler hem sistem testleri anlamında, daha düşük maliyetle daha hızlı takvimde ürün çıkarabilmek için buna ihtiyacınız var. Ne kadar doğru bilmiyorum ama genelde açık kaynaklarda o şekilde bahsedilir.”
şeklinde konuştu.
Okumuş, konuşmasında test düzenekleri kapsamında duyulan rüzgâr tüneli ihtiyacından da bahsetti:
“Şu an büyük bir eksiğimiz rüzgâr tüneliydi açıkçası. O konuda da, maalesef geciktiğimiz bir konu, üzücü bir konu ama en azından adımlar atıldı. Şu an TAI’de ses altı bir dikey rüzgâr tüneli yatırımı başladı yol alıyor. SAGE’de ses üstü bir rüzgâr tüneli yatırımına başladı. Birkaç sene içinde rüzgâr tüneli konusunu da çözmüş olacağız. Şu an test altyapıları konusundaki en büyük açığımız buydu. Yani yurt dışına bağımlıydık. Hem biz kendi projelerimizde hem diğer savunma sanayii kuruluşlarımız kendi projeleri için maalesef yurt dışına gidiyoruz. Ciddi paralar da ödemek zorunda kalıyoruz. İnşallah 2023 yılı sonunda bu defteri de kapatacağız.”
dedi ve “Belki hatta dışarıya da biz test hizmeti sunarız diyeceğim ama kendi projelerimizin yoğunluğuna bakınca böyle bir durum da pek söz konusu olmayacak gibi gözüküyor.” ifadelerinde bulunarak konuyla ilgili açıklamalarını sonlandırdı.
İlginizi Çekebilir:
TÜBİTAK SAGE Enstitü Müdürü Gürcan Okumuş ile Söyleşi | II. Bölüm