Türk Donanmasına ait İHA'lar Adalar Denizi'nde görevde

Türk Deniz Kuvvetleri bağlısı İHA platformları Adalar Denizi’nde görevlerini icra etmeye devam ediyor

Adalar Denizi’nde envanterinde MALE sınıfı İHA bulunduran ve işleten tek donanma olan Türk Deniz Kuvvetleri, istihbarat, keşif ve gözetleme (İGK) faaliyetlerini bu platformlarla yürütmeye devam ediyor. Yunanistan Donanması ise bahse konu faaliyetleri insanlı hava platformlarıyla gerçekleştirebilmektedir. Oruç Reis araştırma gemisini 21 Temmuz 2020 tarihinden itibaren,Doğu Akdeniz’de yeni bir sismik araştırma faaliyetinde bulunacağı ilgili yayımlanan bir NAVTEX (Denizcilere Duyuru) Yunanistan tarafından sert bir üslupla karşılanmıştı.

Özelikle yayımlanan NAVTEX ile Adalar Denizi’nde Yunanistan Donanmasının alarm durumuna geçtiği ifade ediliyor. Personel izinlerinin iptal edildiği ifade edilen Yunanistan Donanmasının bahse konu faaliyetleri icra etmekle sorumlu personeli için bu durum geçerlidir.

Güvenlik güçleri personelleri tarafından “Sıkıcı (Dull)” olarak nitelendirilen yani uzun süreli hedef gözetleme vd. görevlerin Adalar Denizi’nde icrası, Türk Donanması tarafından İHA sistemleri ile gerçekleştirilirken Yunan Donanması tarafından insanlı hava araçları kullanmaktadır.

Türk Donanması ise NAVTEX öncesi dönemde de bölgede İHA platformları ile etkin bir şekilde İGK faaliyetlerini yürütmekteydi. NAVTEX sonrasında Türk Donanmasının bölgedeki İGK faaliyetleri personeli herhangi bir risk ortamına sokmadan rutinde de olduğu gibi 7/24 esaslı olarak devam ediyor.

Türk Deniz Kuvvetleri envanterinde Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) tarafından üretilen ANKA tipi S/İHA ile Baykar Savunma tarafından üretilen Bayraktar TB2 S/İHA aktif olarak işletilmektedir.

TUSAŞ, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ilk Anka İHA sistemi teslimatını Ekim 2019’da 3 adet olarak gerçekleştirmişti. Elektro optik ve kızılötesi kameralar, Sentetik Açıklıklı Radar (SAR) gibi faydalı yüklere sahip İHA’lar; gece ve gündüz, kötü hava şartları dahil, keşif, gözetleme, sabit/hareketli hedef tespit, teşhis, tanımlama ve takip amaçlı, gerçek zamanlı görüntü istihbaratı görevlerini yerine getirmektedir.

Deniz Kuvvetleri’nin envanterine giren ilk Bayraktar TB2 İHA sistemleri ise Çanakkale’de konuşlandırılmış ve Adalar Denizi’nde ilk görevine Aralık 2018’de başlamıştı. Türk Deniz Kuvvetleri ANKA ve Bayraktar TB2 İHA sistemlerini Adalar Denizi ile birlikte Doğu Akdeniz’de de aktif olarak kullanmaktadır.

Dışişleri Bakanlığı’ndan Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki araştırma faaliyetine ilişkin açıklamasına cevap

T.C. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’un Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın Oruç Reis’in Doğu Akdeniz’deki araştırma faaliyetine ilişkin yaptığı açıklama hakkındaki soruları cevapladı.

Açıklama

“Ülkemizin Doğu Akdeniz’de devam eden hidrokarbon faaliyetleri çerçevesinde, Oruç Reis araştırma gemimizin 21 Temmuz 2020 tarihinden itibaren,Doğu Akdeniz’de yeni bir sismik araştırma faaliyetinde bulunacağı ilgili makamlarımızca yayımlanan bir NAVTEX (Denizcilere Duyuru) ile kamuoyuna duyurulmuştur. Oruç Reis gemimizin araştırma yapacağı deniz alanı, ülkemizin Birleşmiş Milletler’e bildirdiği kıta sahanlığı sınırları ve 2012 yılında Hükümetimizce TPAO’ya verilen ruhsat sahaları içindedir.

Söz konusu sahanın bir bölümünde Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemimiz esasen geçmiş yıllarda faaliyette bulunmuştu.Hal böyle olmasına rağmen Yunanistan bu araştırma faaliyetimize itiraz ederek, araştırma sahasının kendi kıta sahanlığında olduğunu iddia etmiştir. Yunanistan bu iddiasını başta Meis olmak üzere, kendi ana karasından uzaktaki adalarının varlığına dayandırmaktadır. Yunanistan’ın bu maksimalist kıta sahanlığı iddiası uluslararası hukuka, içtihata ve mahkeme kararlarına aykırıdır.

Yüzölçümü 10 kilometrekare olan, Anadolu’ya 2 km, Yunan ana karasına ise 580 km uzaklıkta olan bir adanın 40.000 kilometrekare genişliğinde kıta sahanlığı alanı yaratması rasyonel ve uluslararası hukuka uygun bir tez değildir. Bu nedenle Yunanistan’ın bu iddialarını reddediyoruz. Türkiye, bugüne kadar çeşitli vesilelerle her düzeyde dile getirdiği üzere Yunanistan’a diyalog çağrılarını yinelemekle birlikte, uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru hak ve çıkarlarını müdafaa etmeye devam edecektir.”